Kardeşi darbedilen Ahmet Hassani: Savaştan kaçtık burada vurulduk, ağırımıza gidiyor
Hatay’da 5 Suriyeli genç, kurs çıkışında bir grubun ırkçı saldırısına uğradı. Darp neticesinde geçici hafıza kaybına uğrayan Enes Hassani’nin ağabeyi Ahmet Hassani Evrensel'e konuştu.
Enes Hassani (17)’nin abisi Ahmet Hassani (solda), Enes Hassani'nin darp raporu | Fotoğraf: Ahmet Hassani
Ercüment AKDENİZ
İstanbul
Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde “Yabancı Öğrenciler Sınavı”na hazırlanan 5 Suriyeli genç, kurs çıkışında bir grubun ırkçı saldırısına uğradı. Darp neticesinde geçici hafıza kaybına uğrayan Enes Hassani (17)’nin ağabeyi Ahmet Hassani Evrensel'e konuştu: “Enes’in hayali mühendis olmak. Bir çocuğa bu kadar mı vurulur? Savaştan kaçıp geldik, burada da vurulduk. Adalet istiyoruz.”
Türkiye’de yaşayan mülteci çocuklar üniversiteye hazırlık kursundan çıktından bir müddet sonra saldırıya uğradı. Pazar günü gerçekleşen olayda yaşları 18’in üzerinde olduğu bildirilen 10-15 kişilik bir grup Suriyeli öğrencilere şiddet uyguladı. “Ya bu ülkeden gideceksiniz ya da sizi öldüreceğiz” şeklinde tehditler savuran gruptan kaçan Mufevvad Alibrahim, fazla kilosu nedeniyle koşamadı. Onu kurtarmak için dönen Enes de başına aldığı tekme darbeleri nedeniyle bayıldı. Enes’in ağabeyi Ahmet Hassani’ye hastanede ulaştık. Ahmet olay hakkındaki bilgileri Evrensel'e paylaştı: “Çocuklar saldırgan grubu görünce korkmuşlar. Nerelisin sorusuna biri ‘Suriyelim’ demiş. ‘Neden söylüyorsun, şimdi bizi dövecekler’ diye kaçmaya başlamışlar. Mufevvad’ın boynuna kemer bağlayıp onu boğmaya çalışmışlar. Onu kurtarmaya gelen kardeşimi de döverek bayıltmışlar. Sonra da o halde kaldırıp yere vurmuşlar. Bir çocuğa bu kadar vurmak olur mu? Bu çocuk karınca bile incitmez. Hayali mühendis olmak. Onu hiç çalıştırmadık, okusun diye. Savaştan kaçıp geldik burada da vurulduk, ağırımıza gidiyor.”
Kardeşinin hala tansiyonunun düşük olduğunu belirten Ahmet, tedbir amacıyla hastanede tuttuklarını söyledi.
"O TEYZEYE MÜTEŞEKKİRİM"
Irkçı saldırının yaşandığı sırada park yerinin kalabalık olduğunu ifade eden Ahmet, “Ne Suriyeliler ne de Türkler yardıma gelmiş. Bir tek içlerinde 70 yaşlarında bir Türk teyze imdada yetişmiş. Mufevvad’ı ellerinden alıp eve götürmüş. O esnada onu da itmişler. Teyzeyi çok aradım ama bulamadım. Bulsam teşekkür edeceğim” dedi.
Saldırganlardan birini teşhis ettiklerini söyleyen Ahmet, “Polis onu arıyor. Daha önce bir abisi de Suriyelileri darbetmekten 7 ay hapis yatmıştı. Bu grup daha önce de Suriyeli çocuklardan para, sigara almış. Şikayetçiyiz. Başkalarının çocukları bunu yaşamasın. Adalet istiyoruz, ceza alsınlar” diye konuştu.
SOKAĞA ÇIKMAYA KORKUYORLAR
Irkçı saldırının ardından Kırıkhan’daki Suriyeli mültecilerin korkudan çocuklarını sokağa bırakmadıklarını ifade eden Ahmet, “Daha önce böyle olaylar oluyordu. Ama hep susuyoruz, kimse bizi korumuyor, savunmuyor. Ben otoparkta yıkama işi yapıyorum, bir kardeşim cep telefoncuda çalışıyor. Tam 6 senedir buradayım. Türk arkadaşlarım çok. Seviyoruz birbirimizi. Ama bu tür saldırı yapanlara artık izin verilmemeli” dedi.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Hatay Valiliği, “26.07.2020 günü Saat:21.05 sıralarında Kırıkhan İlçemize bağlı Cumhuriyet Mahallesinde meydana gelen olayda Türk vatandaşı oldukları düşünülen ve yaşları 20-25 arasında değişen 7-8 kişilik bir grup tarafından, Suriye uyruklu iki şahıs darbedilmiştir” denildi. Açıklamada adli tahkikata başlandığı ve şüphelilerin kimliğinin tespiti için çalışmaların sürdüğü belirtildi.
EĞİTİM SEN: IRKÇILIK İLLETİNDEN KURTULMAK LAZIM
Eğitim Sen Kırıkhan İlçe Temsilcisi Uğur Muş, Suriyeli öğrencilere yapılan saldırıyı gazetemize değerlendirdi: “Mülteciler savaşın sorumlusu değil mağdurları. Onlar da buraya gelmek istemez, herkes kendi ülkesinde eğitim görmek ister. Maalesef savaşlar böyle sonuçlar doğuruyor. Olayı duyunca şaşırmadım çünkü burada sık oluyor. Sınıflarda da duyuyoruz bazen; babası işini kaybeden çocuklar suçu Suriyelilere atıyor. Çünkü nedenlerini anlayamadıkları için milliyetçi, ırkı politikalardan etkileniyorlar. Her şeyden önce eğitimcilerin ırkçılık illetinden kurtulması lazım. Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmış mülteci çocukların haklarını anlatmak lazım. Herkesin bu dünyada yaşamaya hakkı var.”