03 Ağustos 2020 10:08

Hayvana yönelik şiddet artıyor: Kaybedecek zaman yok, yasa hemen çıkarılmalı

HAKİM, 2020 yılının ilk 6 ayında yaşanan hayvan hakları ihlalleri raporunu açıkladı. Toplantıda hayvanların mal statüsünden çıkarılması ve hayvan hakları yasasının bir an önce çıkarılması istendi.

Fotoğraf: HAKİM

Paylaş

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) 2020 yılının ilk 6 ayında yaşanan hayvan hakları ihlâlleri raporunu online bir toplantı ile açıkladı. "Pandemi Sürecinde Derinleşen Hayvan Hakkı İhlalleri" teması ile gerçekleşen toplantıya HAKİM’den Fatma Biltekin, Hayvanlara Adalet Derneğinden Melike Özdemir Ballı, Yunuslara Özgürlük Platformundan Öykü Yağcı, Hayvan Hakları ve Etiği Derneğinden Ezgi Dilara Akdağ ile HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan katıldı. Hayvanlara dönük öldürme, boğma, yakma, tecavüz gibi pek çok saldırı ve şiddetin yaşandığına dikkat çekilen raporda faillerin cezasızlığının ise bu şiddeti arttırdığına dikkat çekildi. Meclisten hayvan hakları yasasının bir an önce çıkarılmasının talep edildiği toplantıda "Bütün bunların yaşanmaması için hayvanların mal statüsünden çıkarılması gerekiyor” denildi. 

"BU VERİLERİN TABLONUN SADECE KÜÇÜK BİR KISMI"

Toplantıda ilk olarak Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Fatma Biltekin söz aldı. Aylardır dünya çapında yaşanan pandemi sürecinin hayvanlara yönelik davranışların açık bir sonucu olduğunu söyleyen Biltekin, raporda yer alan rakamların pandemi sürecinden hiçbir ders çıkarılmadığını gösterdiğini söyledi. 

Pandemi sürecinde en çok sokakta yaşayan hayvanların yaşadıkları konuşulduğunu hatırlatan Biltekin, “Pandemi sebebi ile sokakta yaşayan hayvanlar, yemek bulmakta zorluk çektiler, barınaklar ziyaretçilere kapatıldığı ve personel sayıları azaltıldığı için barınaklarda hapsedilen hayvanların yaşadıkları hak ihlalleri daha da derinleşti, gönüllüler sokakta olmadığı için sokakta yaşayan hayvanlar şiddete daha açık hale geldiler. Bunlar konuşulurken mezbahalarda, süt, yumurta çiftliklerinde, deney merkezlerinde, avcılıkta, kürk çiftliklerinde, balıkçılıkta, yunus parklarında, hayvanat bahçelerinde, yurtiçi ve yurtdışı hayvan nakillerinde, faytonlarda, at arabacılığında, arıcılıkta, ipek böcekçiliğinde, tematik akvaryumlarda hayvanların yaşadıkları rutin şiddet yine görünmez olmaya, bilinmez kılınmaya devam etti” dedi. 6 aylık ihlal raporda medyaya yansıyan haberleri, sosyal medyadan alınan ihbarları, TÜİK ve Hayvancılık Genel Müdürlüğü verilerini kullandıklarını söyleyen Biltekin, bu verilerin tablonun sadece küçük bir kısmını ortaya koyduğunu belirtti. 

SORU ÖNERGESİ VERMEYEN TEK PARTİ AKP

Meclis Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nun raporunu Meclis Başkanlığı’na sunduğu Ekim 2019’dan Meclis gündeminde olan Hayvan Hakları yasasının pandemi gerekçesiyle geri plana atıldığını söyleyen Biltekin, “Ancak bu süreçte Meclis’e pek çok yasa teklifi geldi, görüşüldü ve onaylandı. Biz bu sürecin, yıllardır verdiğimiz mücadeleyi yok etmesine izin vermek istemiyoruz” dedi.

Raporda ilk 6 ayda Meclis'te hayvan haklarının ne kadar gündem olduğu da değerlendirildi. Meclisin web sitesi üzerinden yapılan inceleme sonuçlarının paylaşıldığı raporda şu bilgilere yer verildi:

“Ocak-Haziran 2020 tarihleri arasındaki 6 aylık dönemde yalnızca hayvan haklarıyla ilgili 2 kanun teklifi kaydı bulundu. İlk altı ayda hayvan haklarıyla ilgili kanun teklifi sunan iki parti yalnızca HDP ve CHP oldu. Biri belirli türlerin avlanmasına yasak getirmek isteyen Kara Avcılığı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, diğeri ise sokak hayvanlarının bakımına yönelik bakımevi zorunluluğunu amaçlayan Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi. Yazılı soru önergeleri başlığı altında yine aynı 'hayvan' sözcüğüyle yaptığımız aramalarda CHP’nin 8, HDP’nin 6, İYİ Parti’nin 2, Saadet Partisi’nin 1 adet soru önergesi verdiğini gördük. Hayvan haklarıyla ilgili herhangi bir soru önergesi vermeyen tek parti bir kez daha AK Parti oldu.”

Canlı hayvan ithalatıyla ilgili CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi tarafından verilen en az 9 farklı soru önergesi olduğunu hatırlatan Biltekin, bu soruların ağırlıklı olarak Berat Albayrak'a ve Bekir Pakdemirli'ye yöneltildiğini ve hiçbirinin zamanında yanıtlanmadığına dikkat çekti.

İHLALLER SIRALANDI: ZEHİRLEME, BOĞMA, YAKMA, TECAVÜZ…

Raporda medyaya yansıyan ve zehirleme, boğma, yakma, asma, ateşli silahla öldürme, cinsel şiddet, deri yüzme, uzuv kesme, trafik kazaları, avcılık ve ihmal nedeniyle ölümleri içeren yaşam hakkı ihlalleri de başlık başlık Hayvan Hakları ve Etiği Derneğinden Ezgi Dilara Akdağ açıkladı:

  • 2020 yılının ilk 6 ayında “en az” 522 milyon 349 bin 599 yaşam hakkı gasbı raporlandı. Bu veriler Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı, eti için öldürülen tavuk ve hindi sayısı ile medyaya yansıyan ihlalleri kapsıyor. 
  • Basına yansıyan haberlere göre “en az” 726 hayvan avcılık yüzünden katledildi. “En az” 251 hayvan zehirlenerek öldürüldü, “en az” 2 bin 275 hayvan trafik kazalarında hayatını kaybetti.
  • Basına ve sosyal medyaya yansıyan haberlere göre “en az” 221 hayvan işkenceye maruz bırakıldı. İşkence olarak tanımlanan hak ihlâlleri ise, hayvan toplama sırasında uygulanan fiziksel ve psikolojik şiddet; ateşli silahla yaralama; yakma; kulak kesme; köpek, horoz dövüştürme; darp, kesici ve delici aletlerle saldırılar; arabanın arkasına bağlayıp sürükleme; tecavüz; taşla ezme; kafa kesme; deri yüzme; pati delerek zincir takma; dövme olarak karşımıza çıkmıştır. 
  • "En az" 521 milyon 728 bin 39 özgürlüğü kısıtlama vakası raporlandı. Özgürlüğü kısıtlama vakaları; eti için yetiştirilen, öldürülen ve özgürlüğü çalınan tavuk ve hindi sayısı, canlı mühre olarak hayvan kullanımı, sokakta yaşayan hayvanların toplatılıp hapsedilmesi, alıkoyma, bazı hayvanları yaşam ortamı ve türlerine uygun olmayan yerlere hapsetmek, devlet tarafından el konulan hayvanlar, taşınan hayvanlar olarak karşımıza çıkıyor. 
  • "En az" 2 milyon 36 bin 175 cinsel şiddet vakası raporlanmıştır. En az 1 milyon 468 bin 737 hayvan “suni tohumlama” yöntemi ile cinsel şiddete maruz bırakılmıştır. Dişi hayvanların rektumlarına kol, vajinalarına ise demir bir çubuk sokularak yapay olarak hamile bırakılmalarına suni tohumlama denmektedir. Sunî tohumlama endüstriyel hayvancılığın devamı ve çıkarı için uygulanan, yasal tecavüzdür.
  • "En az" 567 bin 435 hayvan elektro ejakülasyon yöntemi ile cinsel şiddete maruz bırakılmıştır. Elektro ejakülasyon, hayvanların anüslerine sokulan bir metal boru ile giderek artan elektrik akımı vererek hayvanların spermlerinin alınmasıdır. Bu yöntem aynı zamanda Nazilerin Yahudiler üzerinde kullandıkları bir işkence yöntemidir.
  • Medyaya yansıyan haberlerden elde ettiğimiz verilere göre en az 5 hayvan cinsel saldırıya maruz kaldı. Ancak Türkiye'de tecavüz edilen hayvanlar arasında ineklerin, eşeklerin, koyunların, tavukların, ördeklerin, atların olduğu ve hayvana tecavüzün her gün gerçekleştiği de toplumun tüm kesimlerince bilinen ve kanıtlanamadığı için medyaya yansıyamayan, erkekliğin dokunulmazlığı gerekçesiyle üstü örtülen bir gerçeklik olduğu bilinmektedir. 

HAYVANLAR "MAL" STATÜSÜNDEN ÇIKARILMALI

Yaşamın bütün canlılar için değerli olduğu, yaşam hakkının siyaset üstü bir mesele olduğuna vurgu yapan Akdağ, “Biz raporlama çalışmamıza başlarken hayvanların yaşadıkları şiddetin sistematik bir sorun olduğunu anlatmayı hedeflemiştik. Bu 6 aylık rapor, pek çok veriye ulaşamamıza rağmen, hayvanların yaşadıkları ihlallerin ne kadar derin ve toplumsal bir sorun olduğunu gösteriyor. Hayvanların insanlar tarafından gasbedilen haklarının bir an önce geri verilmesi, bunun için de hayvanların hukuksal olarak mal statüsünden çıkarılması gerekiyor. Yaşam hakkı savunucuları olarak hayvanların hakları geri verilene kadar bu hakların savunucusu olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

"İKTİDAR YAPMIYOR AMA MUHALEFET DE EKSİK KALIYOR"

Toplantıda söz alana HDP Milletvekili Rıdvan Turan, hemen tüm partilerin hayvan hakları komisyonunun hazırladığı rapora destek olduğunu hatırlatarak, “Şu ana kadar geldiğimiz noktada raporda var olan problemleri ortadan kaldıracak bir adım atılmadı” dedi. İktidarın istediği bütün yasaları çıkarma yeterliliğine sahip olmasına rağmen adım atmadığını söyleyen Turan, muhalefetin de üzerine düşeni yapmak konusunda yetersiz kaldığını dikkat çekti. Turan, “Sonuna kadar ne yapmamız gerekiyorsa onu yapmalıyız. Hayvanlar üzerindeki baskıların şiddetin son bulmasını sağlamalıyız” diye konuştu.

"YASA İÇİN BİR GÜN BİLE BEKLENMEMELİ"

Turan’ın ardından söz alan Hayvanlara Adalet Derneğinden Avukat Melike Özdemir Ballı söz aldı. Hayvanlara dönük şiddetin, işkencenin, tecavüzün, saldırıların artarak devam ettiğini söyleyen Ballı, “Artık bekleyecek, sabredecek vaktimiz yok. Hayvanlar ölüyorlar, tecavüze uğruyorlar, işkence ediliyorlar. Hayvanların haklarını gözeten bir kanunun bir an önce çıkarılmasını istiyoruz. Hayvanlara zarar vermek bugün mala zarar vermek olarak geçiyor kayıtlara, bu değişmek zorunda. Şiddet artıyor, cezalar caydırıcı olmadığı için bunlar bitmiyor. Bunu değiştirmek zorundayız. Biz herkes için, insan için, hayvan için, doğa için adalet istiyoruz” dedi.

"YUNUS PARKLARI KAPATILMALI"

Havuzlardan Okyanuslara Yunuslara Özgürlük Platformu Sözcüsü Öykü Yağcı, Türkiye’de onlarca tesiste yunusların tutsak halde olduğunu belirterek “TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nda geçen yıl alınan yunus parklarının yasaklanması ve mevcut tesislerin kapatılması tavsiye kararının bir an önce uygulanmalı. Daha fazla hayvan ölmesin, yeni nesilleri kurtarabilelim. Buradan yerel yöneticilere de çağrı yapıyoruz, bir an önce adım atın” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Meslektaşları, Timtik ve Ünsal’ın durumuna dair bilgi alamadıklarını söyledi

SONRAKİ HABER

HDP'li Muazzez Orhan Işık: Darbedilen çobanlarla ilgili neden soruşturma açılmadı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa