5 Ağustos 2020 01:00

“Talebimiz hakkaniyetli bir puanlandırma”

Sisteme yüklenen ders notlarını ve slaytların çıktısını çıkarmak, ders notu sipariş etmek, ders kitaplarımızı İstanbul’da bıraktığımız için yine ders kitabı almak bütçemi oldukça zorladı.

“Talebimiz hakkaniyetli bir puanlandırma”

Fotoğraf: Evrensel

Nurettin ZAMAN

İstanbul Üniversitesi

Korona sürecini ilk zamanlarda gayet normal karşıladım çünkü atlatacağımıza olan inancı taşıyordum. Ancak sınavlara motive olma aşaması benim için çok zorluydu, psikolojik olarak hep iyi olacağımızı düşünsem de testlerimizin pozitif olduğu günden beri ders çalışamadım. Sınavlara sadece korona testinden önce çalışıp öğrendiğim bilgilerle girdim.

SINAV SÜRECİNDE DE PUANLAMA SÜRECİNDE DE SINIFTA KALDILAR

Hocaların sorduğu soruların zorluğu konusunda ise, genelleme yapmayarak ancak “genellikle” ifadesini de kullanmak durumunda kalarak “evet genellikle zordu” diyebilirim. Bu zorluğu ne ile kıyas yaparak anladık peki? Şöyle ki önceki yılların soruları elimizin altındaydı ve gayet tabii karşılaştırma yapma olanağımız vardı. Bu karşılaştırmaya göre çoğu dersin final sınavı önceki yıllara göre çok zordu. Sınav sürelerinin az olması da bu zorluğu katmerleyen etkenlerden biriydi.

Hakkaniyetli bir sınav süreci değildi çünkü sadece sınav zorluğu ve süre ile değil aynı zamanda cevap kağıtlarımızı puanlama noktasında da sınıfta kaldılar. Sınavlardan sonra cevap kağıtlarımızı karşılaştırdığımız arkadaşlarla aşağı yukarı aynı veya benzer cevaplar vermemize rağmen sınav sonuçlarımız arasında dağlar kadar fark vardı. Tabii yine belirtmek isterim ki bütün derslerde aynı süreç yaşanmadı, gayet hakkaniyetli bir şekilde sınav kağıtlarımızı değerlendiren çok az sayıda olsa da hocalarımız oldu.

OKUL YÖNETİMİ SORUNLARA KAYITSIZ

Pandemi süreci ve böylesine zor sınavların olduğu bir yaz mevsimi geçirmek beni ruhsal açıdan yıpratsa da kısa zamanda toparlanacağımı düşünüyorum. Sınavlar için gerekli kaynak ve ders materyallerine ulaşmak biraz zahmetli ve külfetliydi. Çünkü sisteme yüklenen ders notlarını ve slaytların çıktısını çıkarmak, ders notu sipariş etmek, ders kitaplarımızı İstanbul’da bıraktığımız için yine ders kitabı almak vb. durumlar bütçemi oldukça zorladı. Hatta bu yüzden bazı ders notlarını daha sonra alırım diye ertelediğim bile oldu.

Son olarak öğrenciler sesini normal şartlarda hocalarla birebir yapacakları konuşma ve diyalog kanalıyla doğrudan duyurabilmeli. Ancak böylesine bir pandemi sürecinde öğrencilerin itiraz, mail, Twitter üzerinden seslerini duyurmak istemesine kulak tıkayan hocalar ve bir okul yönetimi gerçeği var. Öğrencilerin bu kayıtsızlığı en temel demokratik hakları olan protesto eylemiyle gidereceklerini düşünüyorum. Cimer’e şikâyet hususu ise bana göre son derece yanlış bir yöntem çünkü biz öğrencilerin arzu ettiği özgür ve bağımsız üniversite isteğini baltalayacak bir durum. Akademinin böylesine sorunlarını kendi içinde çözebileceğini, yürütmenin sopasını istemenin biz hukukçu adayı öğrencilerin olgunluğuna sığmayacağını düşünüyorum.

Evrensel'i Takip Et