Hafta içi okul hafta sonu tarla
Hafta içi okuyorum hafta sonu çalışıyorum. Yenilen emekten içilen süte kadar çiftçinin emeği var.
Fotoğraf: Freepik
Mert KOCA
Ankara Tuzluçayır Anadolu Lisesi
Tuzluçayır Anadolu Lisesi’nden bu sene mezun oldum. Tatilde de aileme destek amaçlı Haymana’da çiftçilik yapıyorum. Aslında çok bir gelirimiz yok. Aynı parayı toprağa yatırıp geri alıyoruz. Neden çok kazanmadığımızı anlatacak olursam tarladan ürün elde edebilmeniz için önce ona yatırım yapmanız gerekiyor. Tohum alıyoruz, gübre alıyoruz, ilaç alıyoruz en büyük sıkıntı ise mazot alıyoruz. Mazot zaten 7 lira oldu. Daha ilk sürümden binlerce lira mazota gidiyor. Bu harcamaların hepsi ürün daha toplanmadan yapılıyor. Bunun daha toplanması var. Makinaların bakımını, arızalanmasını saymıyorum bile. Daha geçen 1700 liraya buğday sattım. 1 hafta sonra parayı almaya gittiğimde tohum almak için fiyat sordum. 2200 lira dedi. Yani 1 haftada 500 lira zarara girdim.
Çiftçinin devlet tarafından “desteklenme” olayı var. 5 ton ürün satarsan sana 500 lira sözde destek çıkıyor. Benim o 500 lira tohum alırken direk gitti mesela. Başka bir örnekten bahsedeyim. 2-3 sene önce devlet bize nohut ekin dedi. Biz de tüm tarlaya nohut ektik ki nohut tarlayı öldürüyor, belli bir süre verim alamıyorsun nohut ektikten sonra. Daha sonra nohut hasatına 1 hafta kala Tarım Mahsülleri Ofisi nohut almayacak diye açıklama yapıldı. E benim nohutlarım ne olacak? Devletin bu noktada çiftçinin önünü açması lazım. Diğer türlü bütün para tüccarlara gidiyor sırf onun sermayesi fazla olduğu için. Sonra çiftçi kazanıyor diyorlar. Devlet kendi adamlarına her türlü desteği veriyor, sonra gidiyor çiftçinin durumu diye onu haber yapıyor. Halk da çiftçinin durumunu iyi sanıyor.
“50 KURUŞ VERİP 100 LİRA İSTİYOR”
Hayvancılıkta da durum aynı. Yalan yok devlet bize koyun başına 50 kuruş veriyor. Bu koyunları küpelemeye geldiğinde ise koyun başına 100 lira istiyor. Devlet bu durumda çiftçiyi desteklemesi gerekirken cebine bakıyor. Hal böyle olunca Türkiye’deki çiftçiler kazanamadığı için ürünlerini yollara dökerken yurt dışından saman buğday vb. ithal ediyoruz. Geçen Ekonomi bakanı açıklama yaptı ülkenin durumu çok iyi diye. Konuşma devam ederken dolar 1 lira arttı. Ve ben tarlam için dolara göre mazot alıyorum. Sonuç olarak çiftçinin durumuna devletin el atması lazım. Mazot fiyatlarının, devletin ürettiği tohumun, gübrenin fiyatlarının düşürülmesi lazım. Ama en önemlisi çiftçinin emeğinin farkına varılması lazım. Yoksa 5 yıla ülkede çiftçilik bitecek.
Çiftçiler satamadığı için 100 dönüm arazisini yakıyor, kimsenin umurunda değil. Ben sabah 6’da kalkıyorum, gece 11 ‘de eve giriyorum. Hafta içi okuyorum hafta sonu çalışıyorum. Yenilen emekten içilen süte kadar çiftçinin emeği var. Hayır madem ithal ürün daha iyi oluyor, ucuza geliyor ya bize çiftçilik yaptırmayın, satalım bütün tarlaları ya da destek sağlayın hakkımızı verin tarımda dışa bağımlı bir ülke olmayalım.