İskender Bayhan: Halk sağlığı sorunu artık örgütlü mücadele sorunudur

Gazeteci İskender Bayhan, ekonomik gelişmeleri ve koronavirüsle ilgili son gelişmeleri Gündem Özel'de değerlendirdi.

06 Ağustos 2020 15:30
Paylaş

Gazeteci İskender Bayhan, ekonomik gelişmeleri ve koronavirüsle ilgili son gelişmeleri Gündem Özel'de değerlendirdi.

BÖYLE BİR ÇARKLA KUR DİŞLİLERİNİ KONTROL ALTINA ALAMAZSINIZ

Türkiye ekonomisinde kur atakları, dövizdeki atak yükselişler kronik bir hal alıyor diyebileceğimiz bir noktada. Gittikçe Türkiye ekonomisinin mali alt yapısındaki zayıflık kurdaki atakları uzun süreli engelleme olanağına sahip değil. Dünya genelinde fazla para basma söz konusu. Özellikle pandemiyle birlikte son 6 aydır tarımda ve sanayide bunca gerilemeye rağmen hala para pompalanıyor piyasaya, tüketimi artırmak için. Bu kapitalizmin kronik bir hastalığı.

Türkiye gibi bağımlı ekonomilerde bu tip kur ataklarıyla rant ve kâr elde etme refleksi daha fazla kapitalistlerin veya sermaye çevrelerinin tercihi haline geliyor. Hükümet sadece “düzeliyoruz, toparlıyoruz, engelliyoruz” diyor. Ama engelleyebilecek durumda değil çünkü sistemin içinde kalarak mücadele ettiğini söylüyor. Böyle bir çarkla kur dişlilerini kontrol altına alamazsınız.

ZAM, ÜCRET BASKILANDIRMASI, VERGİLER…

Kur artıyorsa lira değer kaybediyor. Lira değer kaybediyorsa yaşam koşulları zorlaşıyor, hükümetler de bunu ancak zamlarla, ücretleri baskılandırarak, vergilerle çözerler.

Merkez Bankasının döviz rezervi 22 milyar dolar olabilir ama Türkiye’nin en zengin 100 kapitalistinin 140 milyar doları var. Alınabilir o…

TEDBİR ALMAK DEMEK SERMAYENİN RAHATINI BOZMAK DEMEK

Nisan ayından daha tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız koronavirüs konusunda. Sağlık Bakanlığı verileri öyle değil dese de…

İşçilerin, emekçilerin şu an yapabilecekleri maske, mesafe, hijyene dikkat etmek. Ama bunu söylemek için bir bakana ihtiyacımız yok. Bunun için hükümete de ihtiyaç yok. Böyle bir tablo karşısında bundan fazlası olmalı. Hükümet tedbir alacak konumda değil. Tedbir almak demek sermayenin rahatını bozmak demek çünkü.

(Manisa OSB Yönetim Kurulu Başkanı Sait Türek’in açıklamaları) Bir kapitalistin aklı, hükümetinin aklı, bakanın aklı böyle çalışır: İşçiyi sadece fabrikada değil, “bütünüyle hayatı açısından kontrolüm altına alayım, orada denetleyeyim, ne için salgına karşı tedbir almak için” ama gerçek o değil. Halk sağlığı artık bir örgütlenme sorunudur.

Tek adam yönetiminin geleceğe dair hesaplarını düşünürsek, baskı, denetim altında bir toplum istiyor. Salgın konusundaki tedbirden de bunu anlıyor.

HALK SAĞLIĞI İÇİN HALKIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE İHTİYAÇ VAR

Halk sağlığı halkın örgütlülüğü meseledir. İşçi sağlığı, işçilerin işyerlerinde çalışma ve yaşam koşullarının sağlıklı olması, işçilerin emekçilerin örgütlülüğü sorunu haline gelmiştir.

Bütün fabrikalardan, işyerlerinden, emekçi mahallelerinden başlayarak, işçiler emekçiler kendisi örgütlülüğünü ilerleterek bu işlerle mücadele etmek zorunda. Fabrikasında da öyle mahallesinde de öyle.

Belki sokak sokak, mahalle mahalle bir rota çizemezsek salgın da dahil, halkın kendi yaşamına dair alabileceği kendi basit tedbirleri bile alması açısından örgütlülüğe ihtiyacı var.

(WEB TV)

ÖNCEKİ HABER

"Cezaevlerinde kapılar hak savunucularına, gazetecilere, siyasetçilere açılmadı"

SONRAKİ HABER

Prof. Dr. Ataç: Bakanlığın Kovid hastasına "tedaviyi ret" hakkı tanıması anlaşılmaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa