10 Ağustos 2020 00:13

"Bir buçuk metre öte git' demekle sorumluluktan kaçamazsınız"

Emek Partisi Muğla İl Yöneticisi Nuri Alikoç: Sahillerde hemen hemen her yer işgal edilmiş durumda. Kıyı Kanununa göre kullanım hakkımız olan yere devlet bizlerin adına bir nevi kiraya veriyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Nuri ALİKOÇ
Emek Partisi Muğla İl Yöneticisi

Gerek sosyal medyada, gerek televizyon kanallarında, gerekse gazetelerde bayram tatili ve sonrasında “Sahillerde endişe veren görüntüler” eşliğinde haberler yer aldı. Neredeyse halkı suçlamaya varan yazılar yazıldı. Bu durumun altında yatan esas gerçek görmezden gelindi.

Evlerinde üç ay boyunca kısıtlı sosyal yaşam süren insanlar kendiliğinden buralara akın etmedi. Sağlık Bakanlığının “Salgın kontrol altında”, “İkinci dalga beklemiyoruz” açıklamaları, pandemi verisi açıklamaları, Turizm Bakanlığının teşvik edici önerileri göz ardı edilemez. Kısıtlamalar döneminde çıkmaza girmiş ekonomiyi canlandırmak için “Çarklar dönmeli (Siz bunu sömürü devam etmeli diye algılayın)” diyerek işçileri kısıtlamalardan muaf tutmak ne anlama geliyorsa, yaz mevsimi nedeniyle “Uygulanacak tüm tedbirleri aldık turizm sezonunu açabiliriz” denilmesi de aynı anlamdaydı ve çark döndürülmeye devam edildi.

Peki turizmde çarklar nasıl dönüyor? Kimler için dönüyor? Turizm gelirlerinden daha çok kimler pay alıyor? Kıyılar koylar denizler nasıl kullanılıyor? Sıraladığımız soruların yanıtlarını bu yazıda vermeye çalışalım. Diğer sektörlerde olduğu gibi turizm sektörünün de belirleyicisi bu sektörün sermayedarlarıdır. Çıkarılan tüm yasal düzenlemeler ve fiili uygulamalarla yağma düzenini oturtmuşlar. Deyim yerindeyse “deveyi havudu ile götürüyorlar.”

SERMAYENİN İHTİYAÇLARINA GÖRE DEĞİŞİKLİK

12 Eylül askeri cuntasının çıkardığı 12/3/1982 tarih 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu maddelerini okuyunca kimlere, nasıl rant sağlandığı apaçık görülüyor. Kamunun ortak kullanım alanı olan kıyıların, kıyılardaki orman arazilerinin, göl kenarlarının mevcut durumuna baktığımızda kimlere tahsis edildiğini görebiliriz. 29, 39, 49 yıllığına neredeyse bedavaya tahsis edilmiş arsalar ve üstelik teşvikli. 2634 sayılı yasanın dışında 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nda da rant düzenine olanak sağlamak için defalarca sermayenin ihtiyaçlarına göre değişikliğe gidildi. Bu yasaların uygulanmasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığının dışında hemen hemen tek yetkili Cumhurbaşkanlığı diyebiliriz.

Bu rant çarkına birkaç örnek verelim. Bodrum-Milas sınırındaki Güvercinlik Pina yarımadası, Halep çamlarının yakılması ile 2007 yılında gündem olmuştu. Yaklaşık 238 hektar Halep çamı olan orman bilerek ve isteyerek yakıldı. Zamanın Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu, Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın birlikte açıklama yaparak “yanan bölgenin imara açılmayacağı ve hemen ağaçlandırma çalışmalarının başlayacağını” belirttiler. Yangından bir yıl sonra MNG Holding’e bağlı Günal İnşaat tarafından otel inşaatına başlanıldı. İnşaat kapsamında denize 5 bin metrekarelik izinsiz dolgu yapıldı. Çevre örgütlerinin protestolarına rağmen inşaata devam edildi. Sonradan öğrenildi ki bu alan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Güvercinlik Turizm Merkezi ilan edilmiş ve 80, 85, 90 dönüm olarak 49 yıllığına üç ayrı şirkete tahsis edilmiş. 2012 yılında inşaat tamamlanarak beş yıldızlı konaklama kompleksi olarak açıldı. Diğer iki alandaki oteller de tamamlanarak şu anda faaliyete açılmış durumda.

Peki, bu duruma göz yuman bürokratlara ne oldu? Turizm haftası etkinliklerinde, MNG Holding’e teşekkür plaketi veren Milas Kaymakamı Mehmet Bahattin Atçı İstanbul Vali Yardımcılığı görevine atandı. Daha sonra bu görevden istifa ederek 24 Haziran 2018’de yapılacak seçimlerde AKP Urfa milletvekili aday adayı oldu. Dönemin Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, AKP den 26. ve 27. dönem Antalya Milletvekili oldu.

HALKIN ‘KIYI’SINI RANTA DÖNÜŞTÜRDÜLER

Yukarıdaki örnek yasaların nasıl ve kim için uygulandığı konusunda gayet aydınlatıcı. İkinci örnek ise MUÇEV Limited Şirketidir. Muğla Valiliği ve Türkiye Çevre Koruma Vakfının iştiraki ile kurulan bir şirkettir. Muğla koylarının, iskelelerinin ve benzeri yerlerin MUÇEV tarafından kira karşılığı işletilmesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetki verilmiştir. Bu şirket Akyaka, Kadınazmağı, Akbük Koyu, Ölüdeniz, Belcekız, Kumburnu, Çalış, Şarburnu, Sarıgerme Plajı, Kız kumu, Datça İskelesi Plajı, Datça Kargı Koyu, Bodrum Gümüşlük Plajı, Bodrum Bitez, Datça Korubük, Karaincir, Marmaris Karacasöğüt İskelesi, Fethiye Kayaköy Gemiler Koyu, Datça Selimiye İskelesi, Fethiye Belediyesi Göcek Yat Bağlama İskelesi vb yerlerin işletmesini bünyesinde bulunduruyor. Ayrıca MUÇEV Limited Şirketinin bu yerlerin bazılarını kiraya verdiği de biliniyor. Kiralayanlar halkın en doğal ve yasal hakkı olan “kıyı” kullanımını ranta dönüştürmüşler. Deli dumrul misali giriş ücreti bile alıyorlar. Kafalarına göre düzenleme yaparak çevreye zarar veriyorlar, mafyatik yapılanmalar oluşturuyorlar.

Sayıştay’ın 2018 raporunda Büyükşehir Belediyesine tahsis edilmesi gerekir yönündeki raporuna rağmen adı geçen yerlerin MUÇEV’e verilmesi hangi yasaya uygun bilinemiyor. Adı geçen şirketin 2012-2018 yılları arası kârı 18 milyon 532 bin liradır (TBMM 21/12/2019 tarih 3. Yasama Yılı 40. Birleşimi Muğla Milletvekili Süleyman Girgin’in Meclis konuşması.) MUÇEV’in bu kârı iştah kabartmış olacak ki Deniz Kıyı ve Çevre Yönetimi AŞ adında kurulan bir şirket MUÇEV’den bu işleri devralmaya çalışıyor. İMEAK Deniz Ticaret Odası bünyesinde kurulmuş bu şirketin yönetim kuruluna baktığımızda ilginç isimler karşımıza çıkıyor. AKP eski milletvekili Cengiz Kaptanoğlu’nun kızı, Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) Başkanı Şadan Kaptanoğlu Dikici, milli gemi ihalesine yönelik tapelerle tartışma yaratan Deniz Ticaret Odası Başkanı Mete Kalkavan, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete (Muğla AKP İl Başkanı Kadem Mete’nin amcası), Hürriyet Gazetesi Yazarı Yusuf Fatih Çekirge, Mehmet Faruk Okuyucu, Tezcan Yaramancı, Ömer Faruk Miras, İlker Meşe ve Remzi Kazmaz yönetim kurulunda yer alıyor. Kurulan bu şirketin 2018 yılında devir işlemi için görüşmeler yaptığı ve sonuçsuz kaldığı biliniyor.

Geçtiğimiz günlerde yerel ve ulusal basında MUÇEV’in yetkilerinin Deniz Kıyı ve Çevre AŞ’ye devredildiği haberleri çıkınca şirket yetkilileri bir açıklama yaparak haberleri yalanladılar. Kamuoyunun Bodrum Çevre Platformu Kurucu Başkanı olarak bildiği, Bodrum’da kurulmak istenen RES’lere karşı açtığı davalarla tanınan Avukat Remzi Kazmaz’ın olması çevre örgütleri arasında tartışma yaratmıştır. Bu tartışmalar sonucu bir basın açıklaması yapan Kazmaz açıklamasında “Bunun bir sosyal sorumluluk projesi” olduğunu söyledi.

İkinci örneğe sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Sayıştay raporlarında belirtildiği gibi adı geçen yerlerin işletilmesi Büyükşehir Belediyesine devredilip ve kamu eli ile işletilmesi daha uygun gibi görünüyor. Bu hem kamu denetimini hem de istihdam ve ucuz hizmet almayı sağlar. Şirketlerin kâr amacı güden yapılar olduğu herkesin malumudur.

SORUMLULUKTAN KAÇAMAZSINIZ!

Sahillerde restoran, pansiyon, küçük otel ve benzeri işletmelerin kamunun ortak kullanım alanı olan “kıyı”lara masa, şezlong, şemsiye vesaire koyduğunu görüyoruz. Bunun karşılığı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il, ilçe müdürlüklerine ecrimisil öderler. Her yıl yasal artışları yapılır. Bu küçük işletmeler açısında maddi külfet demektir. Peki vatandaş ne yapsın? Masasını, sandalyesini, şemsiyesini kıyıya koyup havlusunu serip ucuz tatil yapabilir mi? Biraz zor. Sahillerde hemen hemen her yer işgal edilmiş durumdadır. Kıyı Kanununa göre kullanım hakkımız olan yere devlet bizlerin adına bir nevi kiraya veriyor. İşletmeci bunu fiyatlarına yansıtıyor, olan vatandaşa oluyor bedelini yine biz ödüyoruz. Sonuç olarak sağlık açısından her şey kontrolümüz altıda diyorsun, düşük veriler açıklıyorsun, tatile teşvik kredileri veriyorsun, vatandaşı kaz gibi yolduruyorsun sonra da fiziki mesafe, maske, bir buçuk metre öte git diyorsun. Yemezler, sorumluluktan kaçamazsınız.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

S&P Global Ratings: Merkez Bankası daha fazla döviz satamaz

SONRAKİ HABER

Asgari ücretlinin maaşı 7 ayda 527 TL eridi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa