"Van’da hastaneler dolu, bireysel tedbirler yetmiyor"
Van Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç, hastanelerin doluluğuna, bireysel tedbirlerin yetersizliğine, Van SES Şube Eş Başkanı Figen Çolakoğlu da sağlıkçıların tükenmişlik sendromuna dikkat çekti.
Fotoğraf: Evrensel
Fırat TOPAL
Van
Bölgede Kovid-19 vaka sayıları hızla artıyor. Vaka sayılarının hızla arttığı illerden biri de Van. Duruma dair konuştuğumuz Van Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç, hastanelerin dolu olduğunu ve bireysel tedbirlerin yeterli olmayacağını söylerken, Van SES Şube Eş Başkanı Figen Çolakoğlu, sağlıkçıların tükenmişlik sendromu yaşadığını belirtti. Salgına dair konuştuğumuz Vanlılar, “Türkiye süreci yürütemedi, sınıfta kaldı” dedi.
"VAKALARI EVE GERİ GÖNDERİYORUZ"
Van Tabip Odası Başkanı Hüzeyin Yaviç, vaka sayılarında ciddi bir artışın olduğunu ve bu nedenle hastanelerde yer kalmadığına dikkat çekerek, sadece halkın alabileceği bireysel korunmanın Kovid-19 ile mücadele yeterli olmadığını söyledi. Yaviç, “Pandemi hastaneleri dolmuş durumda, vaka sayılarında ciddi bir artış var. Yoğun bakım hastaları ve test yaptırmak isteyenlerde ciddi bir artış var. Pozitif olduğu kesinleşse de evde takip edilmek üzere geri gönderiliyor. Hastanın şikayeti olmadığı için eve gönderilmesini doğru bulmuyoruz. Evde izolasyonu bire bir takip etmek mümkün değil. Hastanın izolasyondayken koşullara uyup uymadığını kestiremeyiz” dedi. Salgına karşı ilk dönemlerinde alınan kısmi yasakları arar durumda olduklarını ifade eden Yaviç, “Kısıtlamalar, sokağa yasakları dönemlerinde şuan ki durumdan bir nebze daha iyiydi ama ekonomik amaçla alınan kararlar bu durumu sekteye uğrattı. Normalleşme denilince hastalığın kontrol altına alındığı algısı yaratıldı. Oysa bu günkü durum ve vaka artışı kontrol altına alınmadığını gösteriyor. Sadece Van değil bölgedeki diğer illerde de durum aynı. Sadece halkın aldığı bireysel önlemler yetmiyor, hastalığın yayılmasının önüne geçmek için uygun ortamın sağlanması gerekiyor. Sürecin şeffaf yürütülmesi, verilerin toplumla paylaşılması gerekiyor. Merkezden alınan kararlarla değil STK’ların, tabip odalarının katıldığı daha kapsayıcı politikalarla hastalıkla mücadele edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
"İKİNCİ DALGA GELMİŞ HABERİMİZ YOK"
Yurttaşlardan Uğur Sami, halkın sokakta önlem almasının mümkün olmadığını ifade ederek, “Van’daki tüm hastaneler dolu, giden hastalar geri gönderiliyor biliyoruz. Köylerde çok vaka var. Minibüsler ağzına kadar dolu. Virüs nasıl yayılmasın? Annem diyaliz hastası, diyaliz merkezinde pozitif vaka çıkmış. Annemi mecburiyetten götürüyoruz. Nasıl önlem alalım? Evde kalsak bakan mı var bize? Türkiye süreci yürütemedi, sınıfta kaldı” dedi.
Sefa Tan, çalışmak zorunda olduğunu ve evde kalmasının mümkün olmadığını söyledi. Tan, “Maske işe yaramıyor. Perişan olduk, iş de yok. Evimize ekmek götüremiyoruz. Hiçbir şekilde muhafaza edemiyorum kendimi. Devletin dediği gibi iyi yürütülmüyor. Ölen ölüyor, vatandaştan durumu gizliyorlar. 2. Dalga gelecek diyorlar, başlamış haberimiz yok. Evde kal dediklerinde kaç kişiye yardım ettiler? Fakir insanlar ne yapsın, işe gitmeyip ne yapalım, ne yiyelim?” ifadelerini kullandı.
"VAKA YOKSA HASTANELER NİYE DOLU"
Aziz Falak, durumun çok ciddi bir aşamada olduğunu ve paylaşılan verilerin doğru olmadığına dikkat çekerek, “TV’yi açıyorsun, vaka yok, ölüm yok. O zaman hastanelerde niye yer yok? Bizim iki yakınımız hastalığa yakalandı, geri gönderdiler. Bu görünen kısmı sadece. Süreç iyi yürütülmüyor, sürü bağışıklığı ile durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Daha kötü olacak. Sokaklarda insanlar dip dibe.. Bu mu önlem? Hayatta olanlar şanslı olanlar, önlem alanlar değil. Önlem filan değil şans eseri yaşıyoruz” dedi.
Uğur Sami (27) ise, “Ölenlerden haberimiz yok, ama iyi yürütülmediğinin farkındayız. Millet açlıktan öldü, dışarı çıkmasın da ne yapsın? Maske takın diyorlar, maske takıyorum işe gidiyorum, çalışmak zorundayım. Sosyal mesafe diyorlar. Gidin banka, PTT kuyruklarına bakın. Markette, bankada, işte neyin sosyal mesafesi var?” diye konuştu.
ÇOLAKOĞLU: SAĞLIKÇILAR TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞIYOR
SES Van Şube Eşbaşkanı Figen Çolakoğlu, Van’da çok sayıda sağlıkçının Kovid-19’a yakalandığını belirterek salgın sürecinde sağlık emekçilerinin çok fazla yıprandığına dikkat çekti. Çolakoğlu, “Sağlıkçılar ciddi anlamda yıprandı, gücünün üstünde performans gösteriyor. 100’e yakın sağlık çalışanı Kovid-19’a yakalanmış durumda. Testler kısmi şekilde yapılıyor, belirti olmadan test yapılmıyor. Sağlıkçılar tükenmişlik sendromu yaşıyorlar” dedi. Salgın sürecinde sağlık emekçilerinin maddi ve manevi desteğe ihtiyaçlarının olduğunu ekleyen Çolakoğlu, sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Çolakoğlu, “Bu yıpratmanın yarattığı bir sonuç yok. Tavandan döner sermaye uygulamasına gidildi ama ödemeler noktasında sıkıntı yaşandı. Bu durumda sağlık emekçilerinin motivasyonunu düşürüyor. Canıyla mücadele eden, canını ortaya koyan, hasta ile ilgilenirken hastalığa yakalanma riski olan sağlık çalışanları için bu önemli bir argüman, motivasyon yaratır” ifadelerini kullandı.
Çolakoğlu konuşmaya şöyle devam etti, “Küresel bir kriz var, daha da derinleşecek. Bu durum karşısında ekonomiye heba edilen can var. Sağlıkçıların yaşadığı sorunları denetleme mekanizmaları denetlenmeli, sorunun sadece sağlık çalışanlarına yüklenmemesi gerekiyor. İzinlerin kısmi kullandırılması çalışanda moral motivasyonu olumsuz etkiliyor. İş yükünün fazla olmasının yanında görülmeyen bir emeğin varlığı, çalışanı tükenmişlik sendromuna itiyor. Bu noktada moral motivasyonunu yüksek tutmak, sağlık çalışanının da bir ailesinin olduğunu, görev ve sorumluluklarının olduğunu unutmamak gerekir. Kurallara uymayı ve bu kurullarla yaşamayı kabullenmeliyiz. Yetkili mercilere kalan sorumluluklar ise, bu mevcut kurallara uyulma noktasını değerlendirme zaman zaman virüsle mücadele geliştirme metodu belirlemedir. Ülke ve yerellerde oluşturulan pandemi kurullarına sağlık meslek örgütlerinin tümünün yer alması mücadelede doğru bir akıl oluşturacaktır. Maalesef şuan mevcut pandemi kurulları bu şeklin uzağında ve şeffaf değil.”