17 Kasım 2012 11:43

Kime neye göre terörist?

Terörün ne olduğunu gerçekten biliyor muyuz? Ya da terörü tanımlarken neye dayanarak bir tanımda bulunuyoruz? Türkçeye, Fransızca "terreur" sözcüğünden geçmiş olan terör sözcüğü Latince kökenlidir. Latince sözcüğün anlamı "korkudan titreme" veya "titremeye se

Kime neye göre terörist?
Paylaş
Nazlı Kara - Hasret Gültekin Kozan


Terörün ne olduğunu gerçekten biliyor muyuz? Ya da terörü tanımlarken neye dayanarak bir tanımda bulunuyoruz? Türkçeye, Fransızca "terreur" sözcüğünden geçmiş olan terör sözcüğü Latince kökenlidir. Latince sözcüğün anlamı "korkudan titreme" veya "titremeye sebep olma" dır. "Terör ya da terörizm, siyasal, dinsel veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere; resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımıdır. Terör uygulayan organize gruplara terör örgütü; terör uygulayan şahıslara ise terörist denir".
Bunlar işin sözlüksel kısmı, bu bir tarafa.  Bir de bir duruma kimin, neye göre "terör" dediği meselesi var. Bir grubun bir duruma "terör" olarak baktığına bir başka grup terör olarak bakıyor mu acaba? Bir grubun bir olayı yaratana "terörist" dediğine bir başka grup ne diyor? Önemli olan bu.
Pravda' da 22 Ağustos 1918' de yayınlanan "Amerikan İşçilerine Mektup" unda Lenin şöyle diyor: "Enternasyonal emperyalist burjuvazi 'kendi' savaşında 10 milyon insanı katletti, 20 milyonu sakat etti ve bunu İngiliz haydutlarının mı, yoksa Alman haydutlarının mı dünyaya hükmedeceğini belirleyecek bir savaş içinde yaptı. (…) Bizim savaşımız, ezilen ve sömürülenlerin, ezenler ve sömürenlere karşı savaşı, bütün ülkelerde eğer yarım milyon, ya da bir milyon kurbana mal olursa, o zaman burjuvazi kendi savaşının kurbanlarının haklı bir dava için verilmiş olduğunu, bizim savaşımızın kurbanlarının ise bir cürüm olduğunu anlatacak! Proletarya bunun tam tersi görüştedir." Evet; kime göre, neye göre terör(ist)!
Bizler de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' ın gün geçtikçe sertleşen, kendinden olmayan her oluşumu "terörist" ilan eden açıklamalarının gençler tarafından nasıl karşılandığını merek ettik. En son 29 Ekim kutlamalarında cumhuriyetçileri bile "Onlar illegal örgütlerle, yasaklı yerde yürüyüş yaptılar" diyerek terörize etmeyi es geçmeyen Erdoğan, ardından WTA Uluslararası Kadınlar Tenis Turnuvası finalinde AKP'li Bakanlar Fatma Şahin ve Binali Yıldırım'ın protesto edilmesini "O insanlar seyirci değil, terörist holigandırlar" diyerek tenis seyircilerini de "terörist" çuvalına koymasını bildi.
İşte bu durumu gençler nasıl karşılıyor, nasıl yorumluyor diyerek Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesinden bazı arkadaşlarımızla görüştük:
İlk olarak konuştuğumuz Berk Cömert "İktidara karşı olan her şey hükümet tarafından terör olarak nitelendiriliyor" dedi. Düşüncede kalan siyasi düşüncelerin bile kabullenilmediğini dile getiren Cömert, "Düşünün halk hareketleri bile terör olarak nitelendiriliyor. Silahlı mücadeleyi bir kenara bırakın 2 kişinin bir araya gelmesi bile terör nitelendirmesi ve illegal örgüt tanımlaması için yeterlidir" diye konuştu.
"Başbakan kendileri gibi düşünmeyen herkesi terörist olarak nitelendiriyor" diyen Gülcan Boz ise Hakkını arayan herkesin iktidar için tehlikeliolduğunu vurguladı. "Halkın hak arama mücadelesi iktidarın işine gelmemektedir. AKP'li olmayan herkes onlara göre 'terörist'tir. Halk ise bu 'terörist' söylemine maruz kalmamak için sinmiş, kormuş durumda. O yüzden sesini çıkartan kesim belli başlıdır" dedi. "Halkın yüzde elliye yakını AKP'ye oy verdiğinden dolayı Erdoğan'ın söylemleri de rahatça çirkinleşebiliyor" diyen Boz,Erdoğan'ın son dönemde CHP lideri Kılıçdaroğlu ile girdikleri "bahtsız bedevi" atışmalarını buna örnek gösterdi.
"Birilerinin gerilla dediğine, birileri terörist diyor. Zamanında Filistin'de Hamas El Fetih'e terörist yaftasını uyguluyordu. Bu durumu her zaman muktedir olan belirliyor" diyen İletişim Fakültesi öğrencilerinden Ali Doğan,"Her zaman güçlü olan kendinden olmayanları bir şekilde sindirmek için bazı tabirlerde bulunabiliyor" dedi. Bunların altının doldurulması gerektiğini söyleyen Doğan,"En son mesela Türksolu dergisi 'Açlık grevlerini destekliyoruz. Açlıktan geberin' diye çıktı. Kendini sol diye tanımlayıp böyle diyenlerde var. Sol da olsa, sağ da olsa böyle bir düşünce tehlikelidir. Sonuçta kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama yaşam alanına saygı göstermek zorunluluğu vardır. O yüzden Başbakanın tabirleri her seferinde yanlışa düşmektedir" diye bu söylemleri eleştirdi.

ÖNCEKİ HABER

Söz hakkı meclislerde

SONRAKİ HABER

Sas miloun ta peda as*

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa