17 Kasım 2012 12:46
Elif Ergin


* “Burası politeknik... Burası politeknik... Size, özgür savaşçılar konuşmakta. Burası politeknik... Burası politeknik... Size, çocuklarınız konuşmakta.”
Atina Politeknik Üniversitesi’nde yayın yapan öğrenci radyosundan Maria Damonaki sesleniyor: “edo poliytexneio... edo polytexneio... sas miloun oi eleutheroi agonizomenoi. Edo polytexneio... edo polytexneio... sas miloun ta peda sas...”
Atina halkına, işçi ve emekçilere, çağrı yapıyor Atina Politeknik Üniversitesini işgal etmiş öğrenciler, faşist cuntaya “albaylar cuntasına” karşı direnişe çağırıyor. Tarih 16 kasım 1973. 16 kasımın akşamında saat yedide onbinlerce işçi ve emekçi faşist cuntaya karşı sokaklara çıkıyor, cuntanın kalbi sayılacak genelkurmay binasının önü gösterilere sahne oluyor. Sokak çatışmaları saatlerce sürüyor. Yüzlerce yaralı, bir o kadar gözaltı ve yirmi ölüm görüyor atina sokakları.  Saat artık gece yarısını geçmiş takvim 17 kasımı gösteriyor. Özgür savaşçı radyosu hala işçi emekçilere sesleniyor: “sas miloun ta peda sas” sokaklarda işçi emekçilerin sayısı yüzbin olmuş... çatışmalar devam ediyor tüm hızıyla. Derken saat sabah üçü gösteriyor... özgür savaşçı radyosu yayına devam ediyor hala... direnişin merkezi haline geliyor, okulu işgal eden öğrencilerin labaratuvardan çaldıkları malzemelerle yaptıkları radyo. Tanklar yönünü üniversiteye çeviriyor, duvarı yıkıyor insan gibi hareket ediyor cuntanın vücuda gelmiş hali gibi... üniversite kapısını kırıyor 20 öğrenciyi ezerek içeri giriyor... ateş açılıyor içeriye... 16 öğrenci daha ölüyor kimi çapraz ateşte kalıyor kimi eziliyor... radyonun sesi ancak böyle susuyor o gece... seslenen öğrenciler yok ediliyor... müthiş bir filmin en heyecanlı sahneleri gibi değil mi anlattıklarımız. Oysa ne büyük bütçeli bir film ne de büyük paralara oynayan oyuncuları var. Faşist cuntaya karşı direnişe geçen yunan işçi emekçilerinden öğrencilerinden ve bu direnişin simge tarihlerinden olan 17 kasım politeknik direnişi diye bilinen tarihten bahsediyoruz.
     14 kasım’da başlayan olaylardan sonra atina politeknik üniversitesini işgal eden öğrencilerin özgür savaşçı radyosundan yaptıkları çağrı işçi emekçiler tarafından büyük destek görmüş onbinler ertesi gün yüzbinler sokağa dökülmüştü. 1967’de iktidarı ele geçiren albaylar cuntasına karşıydı bu direniş. Üniversite işgali ise birkaç gün içinde öğrenciler ve emekçilerin birlikte hareket etttiği kaynaştığı bir ayaklanmaya dönüştü ve politeknik üniversitesi mücadele etmek isteyenlerin merkezi haline geldi.
     ’73 kasımından bu yana otuz dokuz yıl geçti. Günümüz Türkiye’sinin üniversitelerine baktığımızda belki tankla ezilip kurşunlanan gençler yok. Ancak; okulda sivil polis giölgesinde derse giren, kuş uçsa soluğu okul içinde alan çevik kuvvet polisleriyle okul arkadaşı olmuş, biber gazını parfüm niyetine kullanan, çantasından Komünist Manifesto çıktı diye, Newroz’ a katıldığı için terörist sayılan, aylarca iddianamesi bile hazırlanmayan yüzlerce arkadaşımız var. Amfilerde derslerde yaptıkları yorumlar  fişlenen akademisyenler, yönetimle ters düştüğü için işinden olan profesörler var.  Böylesi bir dönemde elbette demokratik üniversite en önemli taleplerimizden biri haline geliyor. Nasıl ki 17 Kasım 1973’ te öğrencilerin çağrısı işçileri emekçileri sokağa döktüyse, onları birleştirdiyse bugün de bizin demokratik ve özerk üniversite mücadelemiz emekçiler, işçilerin mücadelesinden ayrı değildir. Sermayedarlar bugün, 17 kasım’daki tank misali, yeni yök yasa tasarısını, üniversitelerde dönüşümü bizlerin üzerine çevirmiş bekliyor. bu saldırıyı geri püskürtmek bizlerin elindedir. Öğrencilerin işçilerin emekçilerin ellerindedir. Ne diyordu Maria Domanaki Özgür savaşçı radyosundan seslenirken; “  Edo polytexneio... edo polytexneio... sas miloun ta peda sas...”

       
       

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşmesi görüşmeleri dün başladı. Ek iş yapmadan geçinemez hale gelen işçilerin temel talebi yoksulluk sınırının üzerinde ücret. Kamuda 4 ayrı kuşaktan savunma sanayi işçilerinin aktardığı deneyimler de taleplerin ancak birlik olup, mücadeleyi göze alınca kazanılabildiğini gösteriyor.

Ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın

Vergi kesintileri yüzde 15’le sınırlı tutulsun

İkramiye ve ek ödemeler vergi kesintisi dışında bırakılsın

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Mardin’de kayyım 3 ayda 301 işçiyi işten attı.

Evrensel'i Takip Et