Hayat öğrenciye güzel
Geçtiğimiz günlerde hem Başbakan Tayyip Erdoğan hem de YURTKUR Müdürü Hasan Albayrak bir YURTKUR etkinliğinde "biz eskiden çok kalabalık odalarda kalırdık, şimdiki gençler 3 kişilik odalarda kalıyor, 2003'ten önce yurtlara günlük yemek hakkı 50 kuruştu biz 6 TL'ye çıkardık, yurtlarda sağladığımız internet ucuz" minvalinde bir takım açıklamalarda bulundular. Aslında bu açıklamalara baktığımızda ortada bir sorun yokmuş gibi görünüyor. O zaman konuyu YURTKUR' a ait olan Ankara Tahsin Banguoğlu Öğrenci Yurdu'nda barınan öğrenciler olarak biraz ayrıntıya dökelim;
- Her ne kadar devlet büyüklerimiz 3 kişilik odalardan dem vursa da bölgenin en iyi yurdunda ikamet ettiğini zanneden biz öğrenciler, henüz 8 kişilikten aşağı oda görmüş değiliz.
- Günümüzde internetin, özellikle biz üniversite öğrencileri için ne kadar önem arz ettiği açıkken 15 günlük internete 6 TL gibi bir para verip interneti 1 saat bile kullanamamak işin ayrı bir boyutu. Kaldı ki interneti bize sağlayan da YURTKUR değil.
- Tahsin Banguoğlu Öğrenci Yurdu'nu bölgenin en iyi yurdu olarak gösteren şeyler aslında içerisinde bulunan kırtasiye, kuaför, çamaşırhane, ayrı blok kantinleri, kafesi, koşu parkuru, halı saha gibi yapılarıdır.
"Peki bu kadar imkân varken sizin bu yazıyı yazmanızdaki amaç nedir, rahat mı battı" diye düşünebilirsiniz. KYK' ya bağlı öğrenciler dahi olsak bir KYK yurdunda sağlanan bu imkânlar tıpkı dışarda olduğu gibi yalnızca parası olanlara sağlanan imkânlardır.
Ayrıca yurdun bahçesinin kullanımı açısından baktığımızda yurdun son giriş saati olan 10.30'dan sonra biz erkek öğrenciler bahçeyi rahat rahat kullanabiliyorken kadın öğrenciler 10.30'da bloklarında olmazlarsa haklarında tutanak tutuluyor. Ayrıca kadın blokları 10.30'da kilit altına alınırken erkek blokları serbest giriş çıkışa açık durumda kalıyor. Bu da yetmezmiş gibi yurt idaresi ve öğrenci toplantılarında kadın öğrencilere "ablalarınız ne derse yapın, sesinizi çıkarmayın" deniyor.
- Tabi yurt yemeklerini ve bize verilen yemek hakkını es geçmek olmaz. YURTKUR Genel Müdürü Hasan Albayrak'ın dediklerinde bir yanlışlık yok. Evet, günlük 6 TL yemek hakkımız mevcut. Fakat her şeyde olduğu gibi bunda da bir "ama" var. Bu yemek hakkı sabah 2 TL ve akşam 4 TL olmak üzere ikiye bölünüyor. Kullanmadığımız yemek fişi ise kesinlikle yanıyor. Sabah kahvaltısı için verilen 2 TL ile alınabilecek olan hiçbir şey "kahvaltı" kelimesinin yarım karşılığını bile vermiyor. Size burada bir soru soralım;
2 TL = Yarım ekmek + 2 dilimin toplamı 1 kibrit kutusu büyüklüğünde peynir + 1 bardak çay ediyorsa ve (aç öğrenci) = 1 ekmek + 1 büyük dilim peynir + birkaç tane zeytin + biraz reçel + 1 yumurta+ 2 bardak çay denklemini dikkate alırsak. Öğrencinin bir kahvaltı için bütçesinde oluşturacağı gediklerin toplamı olasılık hesabıyla 1 ayda ne kadar olur?
Gelelim akşam yemeğine. Akşam yemeği saatinin öğlen 2'de başladığı başka bir yapı daha görmüş değiliz, muhtemelen YURTKUR ilk ve son olacak. Öğlen 2'den başlayarak akşam 10.30'a kadar en ucuz ana yemeğin 3,20 TL, en ucuz çorbanın dahi 1,70 TL, hatta aldığımız ekmeğin cinsine(çeyrek, yarım, tam, az kemirilmiş, ucundan koparılmış) göre 20 kuruştan 75 kuruş olduğu bu yemekhanede ince hesaplar peşinde koşuyoruz. Yemek fişimizin üzerine -ki kendisi sadece 4 liradır- en ucuz yemekleri de seçsek 1,50 TL'den aşağı vermeden doyamıyoruz. Durum o ki YURTKUR deyince akla gelen ayda 105 TL verip yemek fişi sayesinde 180 TL alma işi aslında YURTKUR'un kaşıkla verip kepçeyle almasıyla sonlanıyor.
Bütün bu yazdıklarımız bir yana Türkiye'de hele ki YURTKUR'un en geniş yurt kapasitesine sahip olan bölgesi olarak lanse ettiği Ankara'da hala içerisinde internet olmayan, değil 8 kişi 12 hatta 16 kişilik odaların bulunduğu, sıcak suyun yalnızca belirli saatler arasında verildiği, yurttaki tüm öğrencilerin yararlanabileceği kapasitede çalışma odaları olmayan, hatta öğrencilerin (özellikle kadın öğrencilerin) reşit bireyler olduğunu idrak edememiş idarecilerin bulunduğu yurtların bulunduğunu görmekteyiz. İnsanın temel hakkı olan barınma ve eğitim hakkının devlet kurumları içerisinde istismar edilmesi sosyal devlet anlayışıyla ne derece bağdaşır, tartışılır…
Evrensel'i Takip Et