Gençliğin sorunu geleceğin sorunudur

Egemen sınıflar tarih boyunca gençliği hep sorun olarak görmüşlerdir.2500 yıl önce Sokrates, gençleri baştan çıkaran fikirleri yaymak, suçundan ölüme mahkûm edildi. Onun içinde egemenler de lafta, gençler geleceğimiz demiş.
Gençlik övülmüş ve sömürülmüş halen sistem gençliğin üzerinde, bütün sınıflı toplumların tarih boyunca gençlik başkaldıran eski toplumla çatışan, gelenek ve görenekleri çiğneyen, doyurulması, barındırılması, eğitilmesi filan için fazladan masraf edilen bir kesim olarak görülmüştür.
Egemen sınıfı aynı zamanda ucuz iş gücü olarak fabrika ve atölyelerde, savaş gücü cephelere sürmek ve nihayet toplum biyolojik olarak geleceği olması bakımından da gençlikten vazgeçmezler. İşte okul adı altında sayısız, her kademe ve daldaki eğitim kurumları, kışlaları kamp ve benzeri şeylerdeki resmi gayrı resmi gençlik kuruluşları, gençliğin sisteme bağlanması sistemin avucunda eğitilmesi içi düzenlenmiş bir sistem.
Her genç potansiyel tehlike olarak fişlenmiş, gerici, ırkçı ideolojilerin etkisindeki gençlik kesimleri, ilerici, devrimci, demokrat gençlik kesimlerine karşı kullanılmaktadır. Yenidünya düzeni piyasa düzeninin, egemenlerinin gençliğe gösterdiği idoller. Arabesk,  pop müzik, magazin haberleri, dizi tutkunu, kafe ve kahvehane. Umudu kurtuluşu şans oyunların da köşeyi dönme hayalleriyle kazılmış beyinlere. Gençliğin bir kısmı da çete serseriliğe, madde bağımlığı ve sorumsuzluk, gerici, milliyetçi politikasına mahkûm edilmiş.
Gençlik sermayenin ihtiyacı neyse ona göre yetiştirildiği, hatta yetiştirilemediği sadece bir orman yasasına göre ayakta kalmış olanların hizmete koşulduğu, geri kalanların kapitalizminin çöplüklerindeki dışlanış bir yaşama itildiği bir sistem hayata geçirilmeye çalışılmakta.
Her gün kendini yenileyen kapitalizm gençliğe dünyanın her yerinde savaş, kargaşa, iş ve ekmek için kıtadan kıtaya göçleri, işsizlik, yoksulluk ülkelerin çöküşünün yaşandığının bir gelecek sunmaktadır. Kapitalizm ezip sömüren ve ezilip sömürenlerin bir arada yaşadığı bir toplumsal sistemdir. Böyle bir toplumsal sistemde en önemli amacı kendi egemenliğini sürdürmek olan egemen sınıflar, onların egemenliğin devamı için, ezip sömürdüğü sınıfları baskı altına almayı onları var olan düzene boyun eğen ulusal köleler olarak tutmayı amaçlar.
Emekçi çocukları, yakın gelecek içerisinde, toplumsal üretimi yaratacak olan işçi ve emekçi yığınlara dönüşecekse onları ana ve babalarından daha uysal başkaldırmayan, haklarını aramayan,  her şeye boyun eğip kaderine razı olan kişiler yetiştirmek, egemen sınıflar için varlıksal bir zorunluluk haline gelir.
Gençliktir diyorlar bu ülkenin geleceği,  Onların elindeymiş doktorlar, mühendisler, öğretmenler. Oysaki gençlik sanayide küçük yaşta sömürülen, sokaklarda çete kuran ve seviyesiz bir hayata itilen uysal bir gençlik yaratılmakta.
Zorunlu din dersi dayatılmakta, gençliği çarmığa vurmuşlar, gerdirdikçe yakında gençlik diye bir şey de kalmayacaktır.