İzmir'den bir hemşirenin mektubu: Kırk yama hemşireler
"Daha ne kadar biz hemşireleri görmezden geleceksiniz? Hele bu pandemi döneminde iliklerine kadar tükettiğiniz biz hemşireleri bakanlığın ve sağlık hizmetlerinin neresinde görüyorsunuz?"
Fotoğraf: Freepik
İzmir’den bir hemşire
Hayatımıza Covid-19 girince sağlığımızın ne kadar önemli olduğu, dünyada ve ülkemizde insanların beyninde bir kez daha yer edindi. Pandemiyle beraber sağlık emekçileri de sık sık gündeme geldi. Alkışlandılar, kahraman ilan edildiler. Hakları ödenmez dediler, onlarca övgü sözcüklerini havalarda uçuşturup durdular.
Ve hemşireler bu kahramanlıkların, övgülerin, hakkı ödenmezliklerin neresindeydi? Her derde deva hemşireler, her açığa yama hemşireler zaman zaman yemek yemeye bile fırsat bulamayan hemşireler... Hastanelerin yükünü sırtlayan, tulumların içinde ayaklarındaki terliklerin içine kadar ter dolan hemşireler...
Saatlerce doktorun uğramadığı yoğun bakımlarda, servislerde 24 saat aralıksız çalışan hemşireler... Covid-19 bulaşır korkusuyla idarecilerin kapısından geçmediği, uğramadığı riskli, izole birimlerde, yoğun bakımlarda sessiz sedasız koşturan hemşireler... Merak ediyorum Sağlık Bakanlığından bakıldığında neredeyiz, ne kadar değerliyiz?
Gerçekten merak ediyorum, bir hemşire olarak soruyorum. Hastanelerin neredeyse tüm yükünü sırtlayan, omuzlayan hemşireleri ve sorunlarını ne zaman fark edeceksiniz. Daha ne kadar biz hemşireleri görmezden geleceksiniz? Hele bu pandemi döneminde iliklerine kadar tükettiğiniz biz hemşireleri bakanlığın ve sağlık hizmetlerinin neresinde görüyorsunuz?
Oysa biz hemşireler biliyoruz ki biz sağlığın mihenk taşıyız. Sağlık hizmetleri doktordan ibaret değildir. Sağlık bir ekip işidir. Birimizin eksikliği diğerini işlevsiz kılar. Öyle tamamlıyoruz birbirimizi. Ama hemşire (özellikle hizmet hastanelerinde) bir bakmışsın asistan oluvermiş, bir bakmışsın eczanede ilaç veren, bir bakmışsın tıbbi sekreter, bir bakmışsın bakım emektarı, bir bakmışsın hemşire. Her yere yama yaptığın, her açığı hemşireyle kapattığın bir sağlık sisteminde biz neredeyiz?
Pandemi sürecinde hamile arkadaşlarımız hastanelerde hasta girişlerinde ateş ölçmek için görevlendirildiler. Maalesef bu hamile arkadaşlarımızdan PCR testi pozitif çıkanlar var. Oysa özel durumu olan bu hemşire arkadaşlarımızın daha uygun birimlerde çalışmaları sağlanmalıydı. Bu kadar ağır şartlarda çalıştığımız halde keşke hak ettiğimiz maddi, manevi değeri de görebilseydik. Biz hemşireler çalıştığımız tüm birimlerde titizlikle, özveriyle çalışmaya devam ediyoruz.
Tabii ki haklarımızı elde etmek için de mücadele etmeye devam ediyoruz. Televizyonlarda bağır bağır döneri tavandan veriyoruz, en yüksekten veriyoruz demekle olmuyor. Bunun böyle olmadığını siz de biz hemşireler de çok iyi biliyoruz. Sokaktaki halk bizim çift maaş aldığımızı, çok fazla para kazandığımızı düşünüyor. Televizyonlardaki ve sosyal medyadaki haberler insanların böyle düşünmesine neden oluyor. Öyle olmadığını anlatmaya çalışıyoruz bu kadar işin içinde. Bir hemşire arkadaşım bu haberler çıktığında annesinin aradığını, ‘Çift maaş almışsın, yüksek döner almışsın, hadi bak çok para veriyorlar size’ dediğini söyledi. ‘Ben kendi anneme bu durumu açıklayamadım, anlatamadım. Sokaktaki halka nasıl anlatayım’ dedi. Bu örnek tam da biz hemşirelerin içinde bulunduğu durumu çok net ortaya koyuyor. Yapmadığınız, vermediğiniz şeyleri lütfen vermiş ve yapmış gibi söylemeyin, göstermeyin. Bir hemşire olarak gururla söylüyorum hemşireler olmasaydı pandemide sağlık çökerdi. Tüm meslektaşlarıma bu titiz özverili emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Gün gelecek ve biz hemşireler hak ettiğimiz yerde olacağız.