Ankara'da yatışı yapılması gereken hastalar acilde bekletiliyor
Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesinin pandemi hastanesine çevrilmesiyle beraber yatış yapması gereken hastalar acil servislerde bekletiliyor.
Fotoğraf: MA
Zemo AĞĞÖZ
Ankara'da Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesinin pandemi hastanesine çevrilmesiyle beraber yatış yapması gereken hastalar acil servislerde bekletiliyor. Salgın nedeniyle yaşanan yoğunluk hem hastaları hem de sağlık çalışanlarını zorluyor.
Çoğunlukla Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve akciğer kanseri olan hastalarının tedavi gördüğü hastane, temmuz ayından bu yana yarı pandemi hastanesine çevrildi. Keçiören’de bulunan hastanede genellikle 50 yaş ve üzeri hastalar tedavi görüyor. Ancak hastanenin yarı pandemi hastanesine çevrilmesi yeni sorunlara da davetiye çıkartıyor.
Refakatçi konumunda bulunduğumuz hastanede gördüklerimiz yeni bir tehlikenin işaretini veriyor. Yarı pandemi hastanesine çevrilen hastanenin acil servislerinde boş yer yok. Sağlık çalışanlarının az kişi olması da başka bir sorun. Hastanenin acil servisinde bir resusitasyon, iki gözlem ve bir müşahede odası bulunuyor. Gözlem odasında 10, müşahede odalarında 21 sedye bulunuyor ancak burada izole yatış mümkün değil.
ACİLDE SADECE BİR DOKTOR
Hastanenin acil servisine bakan doktorlar hem koronavirüs şüphesiyle gelen hastaları hem de farklı şikâyeti olanları kabul ediyor. Ancak sorun bununla sınırlı değil. Günün ilerleyen saatlerinde servise bakan doktorların sayısı da azalıyor. Gece saatlerinde serviste yalnızca bir doktor ve iki hemşire kalıyor. İsminin açıklanmasını istemeyen hastanenin sağlık çalışanı, “Aynı doktor koronavirüs hastalarına da bakıyor, çoğu sağlık çalışanı da tanı konulduğu için gelemiyor. Bu nedenle bu kadar az kişi çalışıyoruz. 36 saat dinlenmeden çalıştığımız oluyor” dedi.
"HASTAMIZA BAKACAK DOKTOR YOK"
Hastanedeki doktor sayısının yetersizliğini yine gece yarısı hastaneye kaldırılan bir hastanın yaşadıkları açıklıyor. Nefes sorunu yaşayan kişi, kendisine ilk müdahale yapıldıktan sonra acilde bekletildi. Konuştuğumuz hasta yakını E.A., kendi hastasına bakacak doktorun kalmamasından yakındı. E.A., “Babam atak geçirdi, akciğer kanseri ve KOAH hastası. Durumu kritik olmasına rağmen kendisine bakabilecek hemşire ve doktor bulamıyoruz. Aslında hemen yatış vermeleri lazım ama boş yatak olmadığı için yatış veremiyorlarmış” diye konuştu. Ertesi gün tekrar karşılaştığımız E.A., babasının hala hastanenin acil bölümünde boş yatak beklendiğini söyledi.
DOLULUK ORANI YÜZDE 85
Hastanedeki yoğunluğun nedenlerinden biri de Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nün 27 Temmuz tarihli kararı. İl Sağlık Müdürlüğü’nün kararıyla Meslek Hastalıkları Devlet Hastanesi’nin yataklı servislerinin kapatılmasıyla yatışı gerektiren hastalar Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi EAH yönlendiriliyor. Hastanede 56’sı yoğun bakım yatağı olmak üzere toplam 519 yatak bulunuyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya’nın verdiği bilgiye göre, yataklardaki doluluk oranı yüzde 85'in üzerinde. Artan vaka sayılarına bağlı olarak hastanelerde yer kalmadığını kaydeden Yalçınkaya, “Bu durum mutlak yatış yapması gereken hastalar acil servislerde bekletilmesine neden oluyor. Yatışı yapılması gereken hastalar ancak kliniklerde yer açılması halinde transferleri gerçekleştiriliyor” diye belirtti.
GEÇ KALINDI HAYATINI KAYBETTİ
İşinden olma kaygısı taşıyan bir diğer sağlık çalışanı ise yoğunluğun koronavirüs tanısı konan hastaların yaşamlarını yitirmesine neden olduğunu söyledi. Sağlık çalışanı, “Tanı alan hastalar, bulguları hafifse ilaçla tedavisi verilerek evlerine gönderiliyor. Zamanla durumu ağırlaşan bazı hastalar tekrar hastaneye müracaat etse de müdahalede geç kalınarak hayatını kaybediyor. Bunu bariz bir şekilde yaşadık. Bir hasta yaklaşık 18 saat acilde yoğun bakımda bekledi, en sonunda cerrahi yoğun bakıma aldılar ama kurtarılamadı” bilgilerini paylaştı.
MOBBİNG ARTTI
Ankara Tabip Odası Genel Sekreter Dr. Ali Karakoç ise, yaşananları şöyle özetledi:
“Salgının başında temiz hastane olarak kurgulanmış ve öyle de hizmet veriyordu. Normalleşme sonrası Ankara’da vaka artışlarının olması sağlık çalışanlarının hızlıca ve çokça enfekte olmasından sonra her hastane yarı pandemi haline dönüştürüldü. Bunlardan biri de Ankara’da kronik akciğer hastaları ve akciğer kanser tedavisinde önemli bir kamu sağlık kurumu olan bu hastane de ne yazık ki yarı pandemiye dönüştürüldü. Ankara’da da diğer illerde olduğu gibi hekimler tükenmişlik yaşıyor ve psikolojik olarak çok yıprandılar. Sağlık otoritesinin ve hastane yöneticilerinin mobbingi de bu dönemde artarak devam etmektedir.”
ÇOK SAYIDA HEKİM EMEKLİ OLDU
Hastanelerdeki yoğunluğun sağlık çalışanlarını yıprattığına vurgu yapan Karakoç, “Çok sayıda hekim ve sağlık çalışanı emekli oldu veya istifa ederek özel sağlık kuruluşlarında çalışmaya başladı. Türkiye genelinde de Ankara özelinde de Haziran ayından itibaren sağlık çalışanlarına hiçbir ek ödeme yapılmadı. Bu hastanede de Haziran ayında hiç ek ödeme almadı, yani Haziran'da gelirlerinin yüzde 40-60 kaybettiler. Sonuç itibariyle küresel çapta acil sağlık krizinin bedelini yine emekçiler ödüyor. Bu dönemde sağlık emekçileri hem ekonomik kayıp yaşıyorlar hem de hayatlarını kaybediyorlar” diye konuştu. (Ankara/MA)