14 Ağustos 2020 14:48
Son Güncellenme Tarihi: 14 Ağustos 2020 20:35

HDP'li ve CHP’li vekiller, Timtik ve Ünsal için yapılan açıklamaya destek verdi

Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan ve adli tıp kurumu kararına rağmen tahliye edilmeyen avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için düzenlenen açıklamaya HDP'li ve CHP’li vekiller de katıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan ve adli tıp kurumu kararına rağmen tahliye edilmeyerek hastaneye kaldırılan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için düzenlenen açıklamaya HDP'li ve CHP’li milletvekilleri de katılarak destek verdi. Öte yandan Timtik ve Ünsal için İzmir ve Adana'da da açıklamalar yapıldı.

Ölüm orucundaki avukatlar için Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi önünde basın açıklaması düzenlendi. Savunmaya Özgürlük Koordinasyonunun gerçekleştirdiği eylemde, “Adalet sağlansın, Ebru ve Aytaç yaşasın” yazılı pankartın açıldı, “Hak, hukuk, adalet “ sloganları atıldı. Eyleme HDP Milletvekili Hüda Kaya, CHP Milletvekili Ali Şeker’de katıldı. Açıklama öncesi ölüm orucundaki avukatların tahliyesi için yapılan tedbir talebinin reddedildiği belirtilerek AYM'nin dosyayı incelemeye devam edileceği aktarıldı.

“TAHLİYELERİNE BEKLİYORUZ”

Hastane önünde yapılan açıklamada ilk söz alan Ebru Timtik'in dayısı Yıldırım Deniz, "Çocuklarımızın yaşaması için her türlü şeyi yapmaya razıyız. Bir an önce tahliye edilmelerini istiyoruz" dedi.

“YARGITAY NEDEN KARAR VERMİYOR?​”

Ardından Aytaç Ünsal’ın eşi Avukat Didem Baydar Ünsal söz aldı. Anayasa Mahkemesine, sağlık durumları hayati aşamaya gelen Aytaç ve Ebru'nun bir an önce tahliye edilmesi için tedbir talepli başvuru yaptıklarını söyleyen Ünsal, "Anayasa Mahkemesi bugün onların hastanede tedavi altında olduklarını iddia ederek, hastane koşullarının da yetersizliğine ilişkin bir iddiamız olmadığını belirterek, ‘Onlar hakkında bir tedbir kararı vermeye gerek yok’ dedi. Bugün verdikleri karar onların ölüm fermanı, bu ülkede adaletsizliği yaratanlar, adaletsizliği sürdürmekte ayak direyenler Aytaç ve Ebru'nun günbegün ölmesine göz yumuyorlar. Yargıtay dosya önüne geldiğinden beri en az üç aydır bu kararı vermiyor. Neden? Kararı ne zaman vereceğini neden açık açıklamıyor? Neden Aytaç ve Ebru hakkında, sağlık durumlarına ilişkin bir karar vermiyor" diye sordu.  

“HASTANEDE KÖTÜ MUAMELE”

Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik'i tuttukları hastanede mahkûm koğuşunda olduklarını belirten Ünsal, "Hapishane koşullarından daha kötü olan bir pandemi hastanesinde mahkûm koğuşunda tutuluyorlar, bir tecrit hücresinde hücre cezası çeker gibi tutuluyorlar. Ebru şu anda sistematik bir taciz ve işkence altında. Her gün gelip 225 gündür ölüm orucunda olan insana ekmek gösterip, 'Sen ekmek yiyecek misin bugün' demek nedir? Burası bir pandemi hastanesi ve 10 tane jandarma postalları ile kapıda bekliyor, içeriye girip çıkıyorlar ve Ebru ve Aytaç enfeksiyon riski altındalar. Ebru'nun ihtiyaçlarını götürdüğümüzde, giysi götürdüğümüzde 24 saat bekletiliyor ancak tuzu şekeri paketi açarak, plastik bir bardakta açık bir şekilde veriyorlar. Aytaç ve Ebru'yu zorla müdahale edebilmek için onların direncini düşürmeye çalışıyorlar. Bugün gelen Anayasa Mahkemesi kararı da bunu destekler nitelikte. Zorla müdahalenin zeminini hazırlıyorlar, zorla müdahale ettirmeyeceğiz, onları sakat bırakmalarına, öldürmelerine İzin vermeyeceğiz" diye konuştu.

“ADİL YARGILANMA HAKKI İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

Ünsal son olarak şunları söyledi:

"Bizler yalnızca Ebru ve Aytaç için değil aynı zamanda adil yargılanma hakkı için de mücadele ediyoruz. Adaletsizlik kanıksanmasın diye uğraşıyoruz bir yandan da ve bunun için çalışmaya devam edeceğiz inanıyoruz ki Aytaç Bey Ebru Öyle ya da böyle tahliye edilecek inanıyoruz ki adil yargılanma hakkı için mücadele sürecek."

“BİZ YAŞAMI SAVUNUYORUZ, ÖLÜMÜ DEĞİL”

HDP Milletvekili Hüda Kaya, adil yargılanma talebi için, kimsenin yaşamdan kopmasın diye çığlık atmak için buluştuklarını söyleyerek, lime lime dökülen bir yönetimle karşı karşıya olduklarını belirtti.

Kaya, Türkiye'nin her yerinde adaletsizliklerin ayyuka çıktığını dile getirerek, "Böylesine dökülmüş, vicdanları çürümüş, ahlaki inançları çürümüş, insanlıklarını kaybetmiş bir zihniyetle karşı karşıyayız. İnsanlar geçmedikleri yolun cezasını ödüyor, önünden geçmedikleri bankaların cezasını ödüyor. Gizli tanıkların olmayan olayların tanıklıklarıyla, sahtekarlıklarıyla bedel ödüyor. İnsanca yaşayalım, barış olsun, insanlık demek özgürlük demek diye zindanda bedel ödemeye devam ediyorlar" ifadelerini kullandı.

Sağlık emekçilerine, askerlere, politikacılara, polislere, hakimlere, savcılara seslenen Kaya, "Sanmayın ki bu adaletsizliklerle kendini var eden zihniyet hep böyle devam edecek. Siz sanmayın ki sırtınızı bu zalimlere dayayarak bu devam edecek. Bu zalimliğin, bu iktidarın sonu geldi. Yaptıkları haksızlıklar, verdikleri adaletsiz kararlar, işledikleri insanlık suçlarının hesabını verecek. Sanmayın ki devran hep böyle gidecek" dedi.

Huzurun ve barışın yolunu hep birlikte açma çağrısı yapan Kaya, "Biz yaşamı savunuyoruz, ölümleri değil anlamıyor musunuz" diye konuştu.

“HERKES İÇİN ADİL YARGILANMA HAKKINI İSTİYORLAR”

İftiracı tanıklar, olmayan olaylar ve kumpas davaları yüzünden insanların yargılandıklarının altını çizen CHP Milletvekili Ali Şeker de Timtik ve Ünsal'ın her an ölüme yaklaştığını kaydetti.

Ölüm orucunu doğru bulmasa da "adil yargılanma" hakkının herkes için hak olduğunu söyleyen Şeker, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın herkes için "adil yargılanma" hakkı istediğini söyledi.

Şeker, "Sadece kendimiz için değil tüm Türkiye için 'adil yargılanma istiyoruz' diyorlar. İnsanları birilerinin yalanlarıyla aylarca, yıllarca içeride kalmasın. Devletin temelinde olan adalet duygusunu canlandırmak için göreve davet ediyorum. Bu dönem iftiracı tanıklar olarak tarihe geçecek ama daha çok canımız yanmasın" dedi.

“TAHLİYE TALEBLİ TEDBİR BAŞVURUSU REDDEDİLDİ”

Anayasa Mahkemesi (AYM), ölüm orucundaki avukatlar Aytaç Ünsal ile Ebru Timtik’in tahliye talepli tedbir başvurusunu reddetti.

AYM’nin kararında, hastane koşullarının, “Kovid-19 salgını veya başka bir tıbbi nedenden kaynaklanan vakalara dayanılarak koşullarının yetersiz olduğunun iddia edilmediği” ifadesi yer aldı.

Oysa avukatların görüşçüleri, koşulların hapishaneden dahi kötü olduğunu sık sık dile getirmişti.

Kararda, avukatların tedavi altında olduğu da öne sürüldü ancak Ünsal ve Timtik herhangi bir müdahaleyi kabul etmediğini beyan etti ve bu beyan doğrultusunda kendilerine müdahale edilmiyor: “Hastanelerde tedavi altında tutulmakta olan başvurucuların sağlık hizmetlerine erişim imkânına sahip oldukları anlaşılmıştı.”

Mahkeme, ölüm orucunun kritik aşamasında olan iki avukatın sağlığının ciddi bir tehlikede olmadığına hükmetti: “Sadece tahliyelerine karar verilmemiş olması nedeniyle yaşamlarına ya da maddi veya manevi bütünlüklerine yönelik ciddi bir tehlikenin ortaya çıktığına dair bilgi ya da bulgunun olmadığı anlaşılmıştır.” (İstanbul/EVRENSEL)


İZMİR’DE AVUKATLAR VE İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI: EBRU VE AYTAÇ'I YAŞATALIM

Adil yargılanma talebiyle ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'a destek için İzmir Barosu, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) İzmir Temsilciliği Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı.

Kurumlar adına ortak basın açıklamasını okuyan Özge Usanmaz, “Ebru ve Aytaç adil yargılanma hakkının ihlal edildiği onlarca dosyada avukat olarak emek verdi, çabaladı. Ebru ve Aytaç onlarca meslektaşıyla birlikte tutsak edildi. Savunma hakkı dahi verilmeden itirafçı ve çıkar peşinde tanıkların beyanı ile hüküm giydi. Ebru ve Aytaç hastanede. Ebru ve Aytaç direniyor. Ebru ve Aytaç ölümün sınırında. Ama yaşatabiliriz, yaşatalım. Bugün tek çağrımız budur: Ebru ve Aytaç'ı yaşatabiliriz ve yaşatalım” dedi.

“ADİL YARGILANMAK HAKTIR”

Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın Türkiye'de adil yargılama ve adaletin sağlanması taleplerini güçlendirmek için ölüm orucunda olduğunu hatırlatan Usanmaz, adil yargılanmanın hak olduğu söyledi. Usanmaz, “Herkes bilmeli bizler demokratik kitle örgütleri olarak, taleplerini tartışmasız bir şekilde destekliyoruz. Ebru ve Aytaç'ı kaybedersek sadece 2 avukatı  kaybetmeyeceğiz! Savunma mesleğinin özünü, onurumuzu, direnme gücümüzü kaybedeceğiz! Bu mesleğin gereği adil yargılanma hakkının korunmasını mutlak olarak içerir. Bu bilinç ve inançla herkesi ama herkesi Ebru ve Aytaç'ı yaşatmaya çağırıyoruz” diye konuştu.

“EBRU VE AYTAÇ YAŞAMALI”

Yapılan açıklamaların ardından konuşan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, “Ben bir Baro Başkanı olarak günlerdir, haftalardır, aylardır başka meslektaşlarla, başka baro avukatlarıyla, sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle sürekli bir çağrının peşinde dolaştım. Ebru ve Aytaç yaşamalı! Çünkü, Ebru ve Aytaç’ın yaşamını sürdüremediği bir ülke, hepimiz için bir utanç kaynağı olmalıdır. Ben bir Baro Başkanı olarak iki avukatın adil yargılanma talepleri yerine gelmediği için bedenlerini, ölüme yatırmasına ve dahası yaşamlarını kaybetmesi ihtimaline kabul gösteremiyorum. Vicdanı, ahlakı olan herkesin bu talebin arkasında birleşmesi gerektiğini ve Ebru ve Aytaç yaşamalı, onları yaşatmalıyız çabasının yanında yer alması gerektiğini düşünüyorum” dedi. (İzmir/EVRENSEL)


ADANA'DAN TİMTİK VE ÜNSAL İÇİN ADALET ÇAĞRISI

ÇHD Adana Şubesi, adil yargılanma talebi ile ölüm orucunda olan  avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın taleplerinin karşılanmasını istedi. Heykelli Park’ta bir araya gelen avukatlar ve demokratik kitle örgütleri 224 gündür ölüm orucunda olan Timtik ve Ünsal’ın ölüm sınırında olduğuna dikkat çekti.

Timtik ve Ünsal’ın son durumu ile ilgili bilgi veren ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Ümit Büyükdağ, arkadaşlarının tecrit odalarında tutulduğunu belirterek şunları söyledi, “Avukat görüşleri 15 dakika önceden izin almak kaydıyla yapılabiliyor. Refakatçı değişimlerinde çok ciddi sorunlar yaşaıyor. Gardiyanlar gece bile isteye yüksek sesle konuşarak, gürültü yaparak uyumalarına engel oluyorlar. Klimalar sürekli çalışıyor, sıcağa ve soğuğa aşırı duyarlılığı göz ardı ediliyor, ışıklar sürekli açık bırakılıyor, ışığa aşırı duyarlılıkları göz ardı ediliyor. Tedavi olmadıklarına dair bir kaynı hastaneler bize vermiyorlar. Bugün AYM’ye yaptığımız tedbirli başvuru da tedavi oldukları gerekçesi ile reddedildi. Tedaviyi kabul etmedikleri halde hastanede tutarak arkadaşlarımızı öldürmek istiyorlar”

“HERKESİ EBRU VE AYTAÇ'I YAŞATMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Basın açıklmasını okuyan Fatma Beytaş, Avukatlık mesleğinin adil yargılanma hakkının korunmasını mutlak olarak içerdiğini belirterek “Bu bilinç ve inançla herkesi ama herkesi Ebru ve Aytaç'ı yaşatmaya çağırıyoruz” dedi. Timtik ve Ünsal’ın adil yargılalma hakkı ihlal edilen herkes için bu hakkı talep ettiğini dile getiren Beytaş, “Yani Ebru ve Aytaç hala avukatlık yapıyor. Herkes bilmeli. Bizler avukatız ve meslektaşlarımızın taleplerini tartışmasız bir şekilde destekliyoruz” diye konuştu.

“YARGITAY BİR AN ÖNCE KARAR VERMELİ”

Timtik ve Ünsal’ın savunma hakkı dahi verilmeden itirafçı ve çıkar peşinde tanıkların beyanı ile hüküm giydiğini hatırlatan Beytaş, Yargıtay’ı bir an önce karar vermeye ve adil yargılanma hakkının gereklerini dikkate almaya çağırdı. Timtik ve Ünsal’ın sağlık raporlarının gizlendiğini dile getiren Beytaş,  “Bu suçtur! Sizin göreviniz bireyleri zorla müdahale ile tehdit etmek değil aksine insan onuruna sahip çıkmayı içerir” dedi. (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

TÜVTÜRK işçilerinin direnişi yüzlerce gündür sürüyor

SONRAKİ HABER

İçişleri Bakanlığından 81 ile Kovid-19 izolasyon tedbirleri genelgesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa