15 Ağustos 2020 04:03

Bursa Akademik Odalar Birliği: İstanbul Sözleşmesinden ayrılma fikrinden vazgeçilmeli

Bursa Akademik Odalar Birliği, "kadının toplum içindeki yerini geriye götürecek olan İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma fikrinden bir an önce vazgeçilmesi" çağrısında bulundu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) İstanbul Sözleşmesinden çıkılmaması çağrısında bulundu.

BAOB Dönem Sözcüsü, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu, “Kadının toplum içindeki yerini geriye götürecek olan İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma fikrinden bir an önce vazgeçilmesi ve ülkemizin gerçek gündemi olan Koronavirüs salgını ve buna bağlı ekonomik krize odaklanılması gerektiğini belirtir” dedi.

İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanmasından bugüne kadar geçen süreci özetleyen Yaslıoğlu, “Şubat ayı başında bazı küçük uç grupların baskısıyla ülke gündemine oturdu. Herhalde, 2011 yılında imzalanan sözleşmenin bu kadar tehlikeli olduğunu anlayabilmek için aradan koskoca 9 yılın geçmesi gerekiyordu!” ifadelerini kullandı.

Kadınlara yönelik şiddete ilişkin verilerden de bahseden Yaslıoğlu, şöyle konuştu:

“Ülkemizde 2020 yılı şubat ayında 22, mart ayında 29, nisan ayında 20, mayıs ayında 21, haziran ayında 27, temmuz ayında 36 kadın yaşamdan koparıldı. İçinde yaşadığımız süreçte kadın ve çocuklara yönelik artan psikolojik, ekonomik, cinsel, fiziksel saldırılar bize söz konusu yasal düzenlemelerin ne kadar gerekli hatta hayati olduğunu ispatladığı gibi artan vakalar işbu tehdidin ortadan kaldırılması için yapılması gereken daha pek çok düzenleme olduğunu da göstermektedir. Toplumda kadın ve erkek cinsine atfedilen anlamların insan hakları eşitliği bağlamında değerlendirilerek, kadın erkek eşitliğinin toplumun her kesimine yayılması ve böylece bir cinsin diğer cins üzerinde baskı kurma, hakimiyet tesis etme, kendinde diğer cins üzerinde hak iddia etme temelli kişisel saldırıların önüne geçilmesi için atılması gereken çok adımımız olduğu da açıktır.”

Bugün tartışılması gereken konu sözleşmeden çekilmek değil, hiçbir kadının şiddet görmemesi ve yaşamını yitirmemesi için tedbir artırılması olduğunu vurgulayan Yaslıoğlu, açıklamasını şu sözlere noktaladı:

“Bu sözleşmeden vazgeçmek demek kadınların, çocukların artan şiddet sarmalı içerisinde seslerinin daha çok kesilmesidir. Yetkililerden ve ilgili kurum ve kuruluşlardan; İstanbul Sözleşmesi'nden imzanın çekilmesi söylemlerinden vazgeçmelerini, artan kadına yönelik şiddetin önlenmesi için etkin ve kararlı politikalar oluşturmalarını, kadın hakları mücadelesinde önemli işlevleri olan sivil toplum örgütleri, meslek odaları ile birlikte koordineli çalışmalarını beklediğimizi belirtiyor, kadınların kazanılmış yasal haklarını tehdit eden söylem, davranış ve değişikliklere imkan sağlamamalarını talep ediyoruz. Kadının toplum içindeki yerini geriye götürecek olan İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma fikrinden bir an önce vazgeçilmesi ve ülkemizin gerçek gündemi olan Koronavirüs salgını ve buna bağlı ekonomik krize odaklanılması gerektiğini belirtir, bireye cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, sağlık durumu, medeni hal vb. gibi özelliklere göre ayrımcı gözle değil insan olarak bakılmasını ve her konuda eşit davranılmasını doğru bulduğumuzu kamuoyunun takdirlerine sunarız.” (Bursa/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

ABD'li senatörlerden Türkiye'ye yaptırım talebi

SONRAKİ HABER

Erzurum'da 14 ton patlayıcı taşıyan kamyon devrildi, 2 kişi yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa