16 Ağustos 2020 00:40

Kardeşim 39,5 derece ateşle saatlerce banklarda yattı

Kovid-19 şüphesiyle kardeşini hastaneye götüren Hilal Kılıç, kardeşinin yüksek ateşle saatlerce bankta yattığını anlatarak 'hastaneler yoğun değil’ açıklamalarının sözde kaldığını söyledi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Hilal KILIÇ
Ankara

Geçtiğimiz gün erkek kardeşim uyandığında kendini iyi hissetmiyordu. Ateşini ölçtük ve 38,5 çıktı. Kendisini duşa soktuk, sirkeli su yapıp bezle vücudunu sildik buna rağmen ateşi 39,5’i gördü. Vücudunun ve başının çok ağrıdığını, hareket edemediğini söyledi. Kovid-19 salgınının tedirginliği ile 112’yi aradım. Beni bir doktor ile görüştürdüler ve doktor kimseyle temas etmeden en yakın hastaneye teste gitmemizi söyledi. Kendi aracımız yok, taksiler hastalık şüphesi olan birini araçlarına almak istemiyor…

BELKİ 3 SAATE GELEBİLECEK AMBULANS

Tam 3 kez ambulans için aradığım çağrı merkezinden olumsuz yanıt aldım. Ambulansların dolu olduğunu çok çok acil bir şey olmadığı sürece kayıt alırlarsa belki 3 saate gelebileceklerini söylediler. Kardeşim daha da kötüleşmeye başlayınca bir taksi çağırdım, taksici tüm tedirginliğine rağmen bizi en yakın yer olan Ankara Hastanesine bıraktı.

SIRA 99... 2,5 SAAT BEKLE, SONRA BAŞKA HASTANEYE

Ankara Hastanesinde binanın dışına konulmuş bir numaratörden sıra alıp bahçede beklememiz söylendi. Önümüzde tam 98 kişi vardı, bahçe çok kalabalıktı. Kardeşim ayakta durmakta zorlandığı için onu bir banka yatırdım. Yaklaşık 2 buçuk saat dışarıda bekledik ve görevli kapıya çıkıp testlerinin bittiğini, başka hastanelere gitmemizi söyledi. O kalabalığın içinde kardeşimin kötü olduğunu anlatmaya çalıştım ancak pek de işe yaramadı. Çünkü aynı durumda çok sayıda insan vardı. Her bankta biri yatıyordu. Tekrar ambulans aradım ve yine olumsuz yanıt aldım. Aracı olan tanıdıklarımı temas etme tedirginliğiyle aramıyordum ama son çare aramak zorunda kaldım.

"İKİNCİ HASTANEDE DE DURUM FARKLI DEĞİLDİ"

Ankara Hastanesinden çıkıp 29 Mayıs Hastanesine gittik. Burada da Kovid polikliniğinin saat 16.00’da kapandığını ama örnek alacaklarını söylediler. Hastane çalışanları da şaşkın ve yorgundu. Sürekli uygulamaların değiştiğini, adapte olmakta zorlandıklarını anlattılar. Yaklaşık 1 buçuk saat de orada bir bankta yatırdık kardeşimi. Bizim gibi bekleyen herkes hem tedirgin hem de tepkiliydi. Sabahtan beri hastane hastane dolaşanlar, saatlerce sıra bekleyenler...

En sonunda tüm günün stresiyle hastane içine girip görevlilerden biri ile tartıştık. Sorunun onlarla ilgili olmadığının, yapılan uygulamaların yetersizliği ve özensizliğinin sonucu olduğunu bildiğimizi ancak en azından bir ilk müdahale yapılması gerektiğini söyledik. Kardeşim artık titremeye başlamıştı. Dışarıda kötü halde olduğunu gördüklerinde içeriye aldılar ve serum takıp tomografi, sürüntü alma gibi işlemleri yapmaya başladılar. Tabii bana da test yapılması gerekiyordu ama 6 saatin sonunda ancak gözlem altına alınan kardeşimin işlemleri sürerken bir de kendim için test talebinde bulunma fırsatım olmadı.

KABAK, YORGUN SAĞLIKÇILARIN BAŞINA PATLIYOR

Bizimle ilgilenen sağlık çalışanı dışarıya bilgi vermeye geldiğinde, tomografi sonuçlarının temiz olduğunu bu sebeple eve gidip test sonucu gelene kadar kendimizi evde karantinaya almamızı söyledi. Oldukça yorgun ve üzgündü. “İnsanlar tedirginler, işlemler uzun sürüyor, biz elimizden geleni yapıyoruz ama sonunda yine bize patlıyorlar. Gerçekten yorulduk, tedirginiz ama aldığınız parayı hak etmiyorsunuz gibi sözler duymak asıl bizi yoruyor. Konulan uygulamalar, işletilen süreç ortada sonucuna biz de katlanıyoruz“ dedi.

HABERLERDE İZLEDİKLERİMİZ GERÇEK DEĞİL

Şimdi evdeyiz ve kendimizi izole ettik. Birbirimizle dahi temas etmiyor, ortak eşya kullanmıyoruz. Henüz test sonucunu öğrenmedik. Ama şunu iyi öğrendik ki; başkentin ambulansları yeterli sayıda değil, hastanelerin önünde insanlar kuyruk halinde bir umut test yaptırmak için saatlerce bekliyorlar. Sağlık çalışanları ise gerçekten yorgunlar. Her akşam haberlerde anlatılan yapılan test sayısının arttığı, hastanelerin kapasitelerinin uygun olduğu vs. sözleri artık hiç de gerçekçi gelmiyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Tutuklanan Mehmet Kaplan, Duygu Delen'i darbettiğini itiraf etti

SONRAKİ HABER

Vakıflar Genel Müdürü Ersoy'dan Galata Kulesi'ndeki yıkım ile ilgili açıklama

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa