HDP Joe Biden’ın açıklamalarını değerlendirdi: Planlı ve ucuz bir seçim hesabı
Trump’a rakip olan Demokratların Adayı Joe Biden’ın, sözlerini değerlendiren HDP: ‘Dünya bize düşman’ söyleminin bir parçası olarak tedavüle sokuluyor.”
HDP logosu
Kasım ayında gerçekleştirilecek ABD başkanlık seçimlerinde Trump’a rakip olan Demokratların Adayı Joe Biden’ın, 19 Ocak 2020’de bir röportajda kullandığı ifadeler 7 ay sonra yayımlandı Türkiye’de gündeme geldi.
Biden, söz konusu röportajda Türkiye’deki muhalefet partilerine destek vererek, iktidarı değiştirebileceklerini söylemişti. “Yapacağım en son şey, ona (Erdoğan’a) Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu” diye konuşan Biden, diğer taraftan Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edecekleriyle ilgilenmeleri gerektiğini de sözlerine eklemişti.
HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, Joe Biden’ın 7 ay önceki konuşmasının gündeme sokulmasının planlı bir seçim hesabı olduğunu söyleyerek, “Ucuz, milliyetçi yabancı düşmanlığı Türkiye’de artık işe yaramaz” dedi. Özsoy, Biden’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı darbeyle indireceğini söylemediğini, ancak bu algıyla sözünün dolaşıma sokulduğunu belirtti. Joe Biden’ın “Erdoğan karşıtı muhalefeti desteklememiz ve darbe ile değil demokratik yöntemlerle bu sistemin değişmesi gerekiyor” dediğini aktaran Özsoy, Biden’ın sözlerinin 7 ay sonra gündeme getirilmesinin farklı nedenlerinin olduğunu söyledi.
"DÜNYA BİZE DÜŞMAN" SÖYLEMİNİN BİR PARÇASI
Özsoy, bu nedenleri şöyle vurguladı: “Bir tanesi Türkiye’nin içte ve dışta ciddi bir sıkışmışlık içerisine girmiş olması. Hal böyleyken, siyasi iktidar krizlerin sebebi olarak AB ile ABD’yi gösteriyor. Yani gündem saptırma, sorunların sebebini dışarıya bağlama eğilimidir. ‘Dünya bize düşman’ söyleminin bir parçası olarak tedavüle sokuluyor.”
"DIŞ MİHRAK DAHA AVANTAJLI"
HDP’li Özsoy, Türkiye’nin 2019 seçimlerine kadar Erdoğan’ın herkesi “terörist” ilan ettiği bir siyasal iklime mahkum olduğunu ancak “terörist yaratma” politikasının artık tutmadığını ifade etti. Özsoy, şunları söyledi: “Bir dönem sadece HDP ‘terörist’ olarak ifade ediliyordu ancak daha sonra yelpazeyi genişleterek, CHP, İyi Parti, sivil toplum örgütleri, sendikaları ve hatta halde soğan satan komisyonculara kadar gitti. Şimdi bu ülke içerisinde böyle bir kutuplaştırma yaratarak, iktidar olamadığını geçen yerel seçimlerde gördü. Ve büyük bir hezimet yaşadı. Demek ki herkese ‘terörist’ söylemi işlemiyor. 3-4 yıl bunu yaptı ama geldiğimiz noktada hem içte hem dışta sıkışmış durumda. Ekonomide darmadağın olmuş hatta kendi partisi bile üçe bölünmüş. Bir noktada dış mihrak, iç mihraktan daha avantajlı bir söylem alanı yaratabiliyor. Öyle görünüyor ki Erdoğan önümüzdeki dönemde içerideki milliyetçiliği diri tutmak, kendi tabanını bir arada tutmak için batı ile birtakım gerilimler oluşturmak isteyecektir.”
"YABANCI DÜŞMANLIĞI ARTIK İŞE YARAMAZ"
“Batı ile karşı karşıya gelmenin, dış mihraklar söylemi üzerinden içerideki milliyetçiliği devam ettirmeye çalışmanın ekonomiye çok büyük tahribatları olacaktır” diyen Özsoy, şunları kaydetti: “Nihayetinde Türkiye ekonomisi batı ile önemli oranda entegre olmuş. Ekonominin yüzde 50’sinden fazlası AB ülkeleriyle yapılıyor. Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcıların yüzde 65’inden fazlası Avrupa ülkelerinden geliyor. ABD karşıtlığı, AB karşıtlığı belki Erdoğan için bir noktaya kadar yarayabilir fakat bunun dozu kaçtığı zaman Türkiye’nin geneline çok ciddi ekonomik sonuçları olacaktır. İki tarafı keskin bıçak gibi. Batı karşıtlığı iç siyasette toplumu bir noktaya kadar tatmin edebilir fakat bu toplum aç. Yani ucuz, milliyetçi yabancı düşmanlığı Türkiye’de çok fazla işe yarar durumu kalmamıştır; bu yoksulluk, açlık durumunda.” (HABER MERKEZİ)