Koronavirüsle mücadeleye hastanelerden değil, mahalleden başlanmalı
TTB Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz "Bu salgın evlerde, mahallelerde kontrol altına alınmalı. Salgına karşı ana mücadele merkezleri birinci basamak sağlık kurumları olmalı" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Doğa Başak ÖZTÜRK
Ankara
TTB Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz, Türkiye’nin salgınla mücadele programını ve sonbahara girerken alınması gereken önlemleri Evrensel’e anlattı. Yılmaz, “Hastalığın önce ailelerde, mahallelerde kontrol altına alınması gerekiyor. Ana merkez birinci basamak sağlık kurumları olmalı” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 16 Ağustos tarihinde Twitter hesabından, “Dün, son 45 günün en yüksek vaka sayısını açıkladık. Bu sonucu bekliyorduk” açıklamasında bulundu. Bakanın açıklamasının salgında artan vakaları ve alınması gereken önlemleri Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz gazetemize değerlendirdi. Koca’nın açıklamasının “Biz bu hastalığı doğal seyrine bıraktık. Salgına yönelik ayrıntılı bir programımız yok” anlamına geldiğini ifade eden Yılmaz, “Türkiye’de salgının planlı yönetildiğini düşünmüyorum. Bir program boşluğu var ve bugünkü salgınla mücadele programı bu salgınla baş edecek düzeyde değil. Salgına yönelik ne tür önlemler alınıyor diye baktığımızda büyük bir boşluk görüyoruz. Sağlık Bakanlığı salgını geriletmek için sağlık sisteminde değişiklik yapmayı bırakın kısmi değişikliklere bile gitmiyor” dedi.
"ÇÖZÜM NÜFUSA DAYALI BİRİNCİ BASAMAK SİSTEMİ"
“Türkiye’de birinci basamak sağlık sistemi var. Aile sağlığı merkezleri aile hekimleri oluşturuyor. Bu salgın bölge tabanlı, birinci basamak sağlık sistemi olmadan çözülemez. Ana mücadele merkezleri bunlar olmalı. Hastaneleri ana merkez belirleyerek salgın yönetilemez. Yönetilmeye çalışılırsa şu anki gibi hastanelere kapasitesinden çok fazla başvurular yaşanır bu hem insanların hizmet almasını engeller hem de salgının bulaşını arttırır” şeklinde konuşan Yılmaz, hastalığın birinci basamak sağlık merkezlerinden kontrol edilmesi gerektiğini ifade etti. Yılmaz, “Bu salgını evlerde mahallelerde kontrol altına alın” dedi.
"FABRİKALARDAKİ ÜRETİME DAİR HİÇBİR ŞEY ÖNERİLMEDİ"
Son dönemde artan vaka sayılarıyla gündeme gelen fabrikalara ve sağlık emekçilerinin yaşadıklarına değinen Yılmaz, “Sağlık Bakanlığının bir programı olmadığını şuradan görüyoruz; örneğin Vestel, Dardanel gibi fabrikalara yönelik devlet ne planlama yaptı? Buralardaki üretime dair ne önerdi? Hiçbir şey… Oralarda pozitif çıkan işçiler, sağlıklı işçilerden nasıl izole edilecek? Bunun bir planı programı olmalı. Bir diğer husus işyeri hekimleri, işyeri hekimleri sahada yalnız bırakıldı. Kendi sağlıklarıyla ilgili dertleri varken bu koşullarda bile buralara müdahale edilmemesi bir planın olmadığını gösteriyor. Sağlık çalışanları için adım atılmıyor. Bursa Viranşehir’de özel bir hastanede çalışan gencecik bir doktor arkadaşımızın bugün ölüm haberi geldi. Bunları basit gündemlerle geçiştirip kapatıyoruz. İşte sağlık çalışanlarının değeri bu kadar.” dedi. Yılmaz, sağlık çalışanlarının çalışma saatlerinin kısaltılmasını ve servis imkanlarının arttırılmasını istedi.
"BİZİ KAYIPLARA ALIŞTIRIYORLAR, ALIŞMAYALIM"
Plansızlığın yaşamları yok ettiğini belirten Yılmaz, “Salgınla mücadele sadece TTB’nin işi değil. Bu konulara siyasi partiler de dahil olmalı. Koronavirüs bugün işsizlik gibi daha birçok konuyla ayrılmaz durumda. Ama ne yazık ki muhalefet partileri veya kurumlar taşın altına ellerini değil parmaklarını bile sokmuyorlar. Bu mücadelede herkes sorumluluk almalı. Üzgünüm ki muhalefet de bu konuda en az siyasal iktidar kadar başarısız” diye konuştu.
"EYLÜLDE HERKESE, ÜCRETSİZ GRİP AŞISI YAPILMALI"
Sonbahara girerken grip döneminin yaklaşması nedeniyle alınması gereken önlemleri sorduğumuzda Yılmaz, “TTB kısıtlamaya giderilmesini önermiyor. Yasakla bu iş olmaz. Yaşamı nasıl düzenleyip bu kadar uzun süre kısıtlayabilirsiniz ki? Bu mantıklı değil bizim öneri getiren bir sisteme ihtiyacımız var. Sonbaharda gripler artacağı için virüs konusunda tanı koymak zorlaşabilir. Grip ve koronavirüs birbirinin üzerine binebilir ve tablolar ağırlaşabilir. Örneğin; Kovid ile enfekte olmuş bir kişi bir de grip ile temas ederse hastalığın koşulları ağırlaşabilir. Bunun için grip aşısı eylülden itibaren herkese ücretsiz yapılmalı. Bu bizim çağrımızdır” dedi.