KESK İstanbul Kadın Meclisi: Yönetici ve üyelerimiz serbest bırakılsın
KESK İstanbul Kadın Meclisi, Eğitim Sen Kadın Sekreteri Derya Yulcu ve iki Eğitim Sen üyesinin gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Fotoğraf: Evrensel
KESK İstanbul Kadın Meclisi, Beyoğlu'nda bulunan Eğitim Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi’nde bir araya gelerek Eğitim Sen Kadın Sekreteri Derya Yulcu ve iki Eğitim Sen üyesinin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Açıklamanın olacağı toplantı salonuna "Gözaltılar serbest bırakılsın" pankartı asılarak, gözaltıları derhal serbest bırakılması talep edildi.
"İKTİDAR KHK'LARLA SUSTURAMADIKLARINA GÖZALTIYLA SUSTURABİLECEĞİNİ SANIYOR"
KESK İstanbul Kadın Meclisi adına açıklamayı Eğitim Sen 3 No'lu Şube Kadın Sekreteri Seher Göğercin gerçekleştirdi. Gözaltı ve operasyonların rutin bir hal aldığı, her gün yeni gözaltı ve tutuklama haberiyle uyandıklarında belirten Göğercin, "Toplumu bütün olarak baskı altında tutarak iktidarını sürdürmeyi hedefleyen tek adam rejimi, KHK’lerle işten atıp susturamadığı arkadaşlarımızı gözaltıyla susturabileceğini düşünmekte ve gözaltılarına her gün yenisini eklemektedir. Gözaltının bir cezalandırma yöntemi olarak uygulandığı ülkemizde bazen bir basın açıklaması bazen de bir sosyal medya paylaşımı günlerce süren gözaltılara gerekçe olmaktadır" dedi.
"GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"
Pandemiyle birlikte eğitimin var olan sorunlarına yeni sorunların eklendiğini söyleyen Göğercin, Eğitim Sen'in kadın sekreterinin gözaltına alınması sermayeyi öne çıkaran eğitim politikalarının da bir sonucu olduğunu aktararak, "Sermayenin çıkarları göz önünde bulundurularak pandemi karşısında gerekli tedbirleri almayan iktidar bugün de milyonlarca öğrenci ve eğitim emekçisini ilgilendiren okulların açılışı ile ilgili sermayeden yana eğitim takvimini açıklamıştır. Bununla ilgili çalışma yürüten, eleştiri ve önerilerini sunan Eğitim Sen ise hedef haline getirilmiştir. KESK olarak demokratik, bilimsel, anadilde eğitim mücadelemizden geri adım atmayacağımızı bir kez daha tekrarlamak istiyoruz. Kazanımlarımıza yönelik saldırıların arttığı bu günlerde mücadele yürüten kadınları ve kadın kurumlarını hedef alarak kadın mücadelesini durduracağını düşünen bu zihniyet bizlerin hak gaspları karşısında durmayacağını, gözaltı ve tutuklamaların bizlere geri adım attıramayacağını bilmelidir. Türkiye’nin birçok kentinde meydanlarda, mahallelerde kadınlar kazanımlarına karşı yürütülen saldırılara direniyor, örgütleniyor, tek ses haline geliyor" diye konuştu.
"YÖNETİCİ VE ÜYELERİMİN GÖZALTINA ALINMASINI KINIYORUZ"
Göğercin son olarak şunları söyledi: "Eğitim Sen Merkez kadın sekreterinin gözaltına alınmasını kadın mücadelesine dönük saldırılardan ayrı tutmuyoruz. AKP hükümeti 2011 yılında ilk imzacısı olduğunu söyleyerek övündüğü İstanbul Sözleşmesini bugün tartışmaya açarak kadın düşmanı politikalarında ısrarını bir kez daha göstermektedir. KESK yıllardır emek mücadelesi ile kadın mücadelesini bir arada yürüten bir konfederasyon olarak her dönem sistemin hedefi haline gelmiştir. Biz KESKli kadınlar mücadelenin bir bütün olduğunu emeğimize, kimliğimize sahip çıktığımızı bir kez daha belirtiyoruz. Emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz bizimdir. Hiçbir saldırı mücadelemizde geri adım attıramaz.Haksız hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan ve tutuklanan tüm arkadaşlarımızın mücadelesine sahip çıkıyoruz. İstanbul KESK Kadın Meclisi olarak yönetici ve üyelerimizin gözaltına alınmasını kınıyor ve derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Gözaltılar, baskılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz."