17 Ağustos 2020 05:11
/
Güncelleme: 06:31

Sağlık çalışanlarında tükenmişlik ve istifalar

Pandemi döneminin olağanüstü koşullarını büyük bir fedakarlıkla göğüsleyen sağlık çalışanlarında tükenmişlik duygusu son aylarda iyice kendini gösterdi. Sağlık emekçileri, salgının acil koşulları ve bu savaşın en önünde yer almanın getirdiği sorumlulukla, o dönemde canını dişine takarak, sesini çıkarmadan mücadele ettiler. Ancak gerek emeklerinin karşılığını alamamaları, gerekse gelecek yeni dalgalarda merkezi yönetimin sağlığı değil ekonomiyi öncelikli olarak düşünmesi nedeniyle güvenlerini tükettiler. Zamanı gelen arkadaşlarımız emeklilik taleplerinde bulunurlarken, başka yerde çalışma imkanı olan, özellikle uzman hekimlerimiz hızla kamudan istifa etmeye başladılar. Alanya’da, Manisa’da göğüs hastalıkları uzmanları istifa edince, neredeyse hastanede hizmet durdu.

Sağlık emekçileri kime güveneceklerini bilmiyorlar. Normal koşullarda hastaneyi ve sağlığı yönetemeyen kişilerin beceriksizlikleri, salgında iyice ortaya çıktı. Geçen hafta da yazmıştık, hastaneler önümüzdeki günlere hazır değil. Hastanelerde hızla Covid-19 pozitif hasta sayısı artıyor. Ancak yöneticiler Nisan-Haziran döneminden ders çıkarmamış durumdalar. Klinikler, poliklinikler, malzemeler hazır değil. Temiz hastane kavramını Nisan ayında yazmıştık. 4 milyon insanın yaşadığı İzmir’de ya da diğer büyük şehirlerde pandemi dışı hastalıklarla ilgili tedaviyi sürdürecek yerlere ihtiyaç var. Bunlar yine planlanmadı. Günü birlik önlemler, planlar önce sistemin içindeki biz sağlık çalışanlarını rahatsız ediyor.

Salgında en önemli unsur olan askerini yani sağlık çalışanlarını düşünmeyen komutanların yönettiği bir savaşta, istifa eden ya da emekliye ayrılan sağlık çalışanlarına “siz savaştan kaçtınız” diyemezsiniz. Aylardır bilim insanları, TTB ve SES gerçekleri yazıyor, söylüyor. Sağlık çalışanları ve meslek örgütleri şeffaflık istiyor. Bakanlıktan önce para değil, samimiyet istiyor, tedbir istiyor. Sağlıklı çalışma alanları ve yeterli koruyucu malzeme istiyor. Gidemediği evindeki çocuğuna bakılacak kreş istiyor. Tüm bu fedakarlığı yapan sağlık çalışanları aralarında mutsuzluğa yol açmayacak, herkese emeğinin karşılığı aldığını hissettirecek düzeyde bir maaş istiyor.

Bugün yatan, yarını ve kimlere yatacağı belli olmayan ek ödemelerle kandırılmak istemiyor. Özellikle hemşire, teknisyen, laborant ve 4-D’li arkadaşlarımızın nöbet paralarına bile göz dikilmesi zorlarına gidiyor. Sağlık çalışanları, salgının başından beri Sağlık Bakanlığı’na karşı seslerini yükseltiyorlar; “benim sağlığımı öncele, bana test yap” diyorlar. Ama boşuna. Bakanlık, sadece siyasetin sesine kulak veriyor. Tüm bu koşullar içinde günlerce, aylarca 24 saat çalışan sağlık çalışanları soruyor: Benim sağlığımı kim koruyacak? AKP hükümetinin, halkın sağlık hakkını yok eden ve sağlık çalışanlarını da sosyo-ekonomik olarak değersizleştiren politikalarının artık hastanelerde bir değeri yok. Yöneticiler artık hastaneleri yönetemez halde. Sağlık çalışanları mevcut deneyimleri ve fedakarlıkları ile hastanelerdeki işleri götürüyorlar. Ama nereye kadar?

Buradan sağlık müdürlerini ve sağlık bakanını uyarıyorum. Sizin yanlış politikalarınız ve beceriksizliğiniz yüzünden, pandemi ile savaşta daha fazla sağlık çalışanının kaybına tahammülümüz yok. Son bir hafta içinde 3 hekim arkadaşımızı daha coronavirüs nedeniyle kaybettik. Ankara’da, İzmir’de bine yakın sağlık çalışanı Covid pozitif. Ey bizi yönettiğini sananlar, ey Sağlık Bakanlığı, biz sağlık çalışanlarını ve halkımızı daha fazla tüketmeyin. Bizim yerimize siz istifa edin. Gidebildiğiniz en uzak yere gidin ki, bir nefes alalım ve bu ülkede salgınla daha rahat mücadele edelim.

Not: Dün yapılan İstanbul Tabip Odası seçimlerinde halen TTB ve oda yönetimindeki demokratik katılımcı grup büyük bir fark ile seçimi kazandı. Seçime katılan iki grup vardı. Demokratik katılımcı hekimlere karşı kimler ittifak yapmıştı acaba? Hükümet yanlısı milliyetçi muhafazakar bu gruba, ulusalcılar ve yandaşlar da destek oldular. Sonuçta dün yapılan İstanbul ve Ankara Tabip Odası seçimlerinde de, hekimler tıpkı daha önce yapılan İzmir, Antalya seçimlerinde olduğu gibi AKP hükümetine ve sağlık politikalarına güvenmediklerini bir kere daha gösterdiler. Sağlıkla kalın.

Evrensel'i Takip Et