17 Ağustos 2020 12:34

"Yaklaşan büyük depremden önce önlemler alınmalıdır"

17 Ağustos 1999 büyük Marmara depreminin yıl dönümünde açıklama yapan Emek Hareketinden Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları yaklaşan büyük deprem öncesi önlemler alınması gerektiğini hatırlattı.

17 Ağustos 1999'da Adapazarı'nda meydana gelen 6.7 şiddetindeki depremde çok sayıda bina yıkıldı. (Fotoğraf: Mustafa Abadan/AA)

Paylaş

Emek Hareketinden Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları, üzerinden 21 yıl geçen 17 Ağustos depremini hatırlatarak iktidarın yapması gereken deprem hazırlıklarına dikkat çekti.

Büyük Marmara depreminde resmi kayıtlara göre 18 bin 873 kişi hayatını kaybettiğinin, yüz binlerce ev ve iş yerinin yıkıldığının hatırlatıldığı açıklamada, depremin yıkıcı etkisinin yanında ekonomik krizleri de büyüterek, var olan siyasi krizleri derinleştirdiği vurgulandı. AKP iktidarının 17 Ağustos depreminin etkileri ile artan ekonomik ve siyasi çöküntünün sonucunda vücut bulduğu, adeta "Allah'ın bir lütfu" olarak değerlendirildiği, belki de bu yüzden, 18 yıldır iktidarda olan zihniyetin beklenilen deprem için ciddi bir hazırlık yapmadığına dikkat çekildi.

İstanbul ve çevresinde 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem olasılığının her geçen gün arttığı belirtilen açıklamada, mevcut yapı stokunun çok büyük bir kısmının böylesi bir depremi karşılayacak durumdan çok uzak olduğu vurgulandı.

Emek Hareketinden Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının açıklamasının devamı şöyle:

"Yapı stokunun iyileştirilmesi,  mühendislik hizmeti görmemiş, depreme dayanıklı olmayanların yıkılıp yeniden yapılması için 17 Ağustos 1999 gecesi yaşanılan depremin bir MİLAT olarak kabul edilmesi gerekirdi.

Oysa siyasi iktidar, defalarca çıkarttığı imar afları ile kaçak yapıları yasal hale getirmiş ve yeni kaçak yapılara da yol vermiştir."En son 3 yıl önce "İmar Barışı" adıyla çıkarılan imar affı ile yüz binlerce depreme dayanıksız, kaçak bina sadece yapı sahibinin beyanı esas alınarak yasal hale getirilmiştir.

Derhal boşaltılıp yıkılması gereken yüz binlerce binaya yasal statü kazandırılmıştır. Bu binalardan biri İstanbul Kartal'da kendi kendine yıkılmış ve 21 insanımıza mezar olmuştu.

Deprem toplanma alanları olarak belirlenen yerler imara açılıp AVM yapıldı.

Yapı denetim yasasının içi boşaltılarak işlevsiz hale getirildi.

Meslek odalarının yapı proje denetimleri engellendi.

Siyasi iktidarın depreme hazırlık adı altında başlattığı Kentsel Dönüşüm faaliyetleri ise kentlerin depreme hazırlanması hedefinden uzak, rant yaratma ve paylaşma amaçlıdır.

Depreme dayanıklı olmayan binaların yenilenmesi halkın değil devletin sorumluluğundadır.

Kentsel Dönüşümden anlaşılması gereken herkesin kendi binasını yıkıp yenilemesi değil, bütünsel bir yaklaşımla,  tüm alt yapı ve sosyal tesisleriyle kentsel ölçekte bir dönüşüm olmalıdır.

AKP hükümeti yıllardır yaşanılan felaketlerde sadece enkaz kaldırma işi yapıyor. İktidarın görevi beton yığınlarını kaldırıp, ceset çıkartmak değil afetler yaşanmadan önce yıkımları önleyecek tedbirleri almaktır."

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Eskişehir'de ormanlara girmek yasaklandı

SONRAKİ HABER

Mektup: Örgütlülüğünüz yoksa keyfi uygulamalara maruz kalıyorsunuz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa