18 Ağustos 2020 00:17

İşyeri hekimlerine 15 güne kadar istirahat raporu verme hakkı tanınmalı

Ankara Tabip Odası İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Komisyonundan Dr. Ercan Yavuz, "17 bin işyeri hekimi Covid-19 ile mücadelede genel sağlık organizasyonu içine alınmalıydı" dedi.

Fotoğraf Ercan Yavuz'un kişisel arşivinden alınmıştır.

Paylaş

Deniz SÖNMEZ
Ankara

Ankara Tabip Odası İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Komisyonundan Dr. Ercan Yavuz, işyerlerindeki genel durumu ve işyeri hekimlerinin çalışma koşullarını gazetemize değerlendirdi. İşyeri hekimlerinin birincil ve ikincil koruma planlarını uygulamakta zorluk çektiklerini dile getiren Yavuz, işyeri hekimlerine 15 güne kadar istirahat raporu verme hakkının tanınması gerektiğini vurguladı. Kovid-19 salgınının işe bağlı hastalık veya iş kazası kapsamında değerlendirilmediğini söyleyen Yavuz, 80-120 işyerine bakmak durumunda olan işyeri hekimlerinin çalışma alanlarında zorluk çektiğini söyledi.

“KORUMA PLANLARINI UYGULAMAKTA ZORLANIYORUZ”

Türkiye’deki çalışma alanlarının yüzde 40’ında işyeri hekimi olduğunu ve toplamda 17 bin işyeri hekimi ile sağlık hizmeti verildiğini söyleyen Ercan Yavuz, “İşyeri hekimlerinin görevi esas itibari ile koruyucu sağlık hizmetini organize etmektir. Bu bağlamda birincil koruma planı olarak hastalığı üretim alanından uzak tutmaya çalışıyoruz. İkincil koruma planı olarak ise işyerinde Kovid-19 tanılı temas ya da yakın temaslı işçilerden diğerlerini korumak amacımız. Fakat biz birincil ve ikincil koruma planlarını Dardanel ve Vestel fabrikalarında görüldüğü üzere uygulamakta zorlanıyoruz. İşverenin üretim baskısı mesleki bilgi becerilerimizin önüne geçiyor. Ayrıca 17 bin işyeri hekimi Covid-19 ile mücadelede genel sağlık organizasyonu içine alınmalıydı. İşyerlerinde 15 güne kadar istirahat  raporu verme hakkı tanınmalıydı. Bu önerilerimiz sağlık otoritesi tarafından kabul görmedi” dedi.

“İŞYERİ HEKİMLERİ BU YÜKÜ OMUZLAMAKTA ZORLUK ÇEKTİ”

2013’de yürürlüğe giren İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası ile artık iş yeri hekimliği ve güvenliği hizmetlerinin aracı bir kurum olan ortak sağlık ve güvenlik birimi (OSGB) ile alınmaya başlandığını söyleyen Yavuz, “80-120 işyerine bakmak zorunda bırakılan iş yeri hekimi, korona günlerinde bu kadar iş yükünü omuzlamakta ve işe odaklanmakta zorluk çekti” dedi.

İş yerlerinin bu kadar fazla olması ve dolaşımın bu kadar yüksek olması iş yeri hekiminin de hastalık bulaştırabilme sorununu gündeme getirdiğini belirten Yavuz, maaş ödemelerinde ise gerek iş yerinin OSGB’ye ücreti ödemede zorlanması, gerek OSGB’nin işyeri hekimine aylık ücretleri ödemesinde yaşanan sorunların geçtiğimiz zamana göre arttığını ifade etti. Yavuz, “Salgın ile mücadelede başat rol üstlenen iş yeri hekiminin bu süreçte esnek çalışmaya zorlanması bizim için kabul edilemez bir çalışma prensibidir” dedi.

“ÜRETİMİN DEVAM ETMESİ VİRÜSÜN DOLAŞIM HIZINI ARTIRIYOR”

Normalleşme adımlarının atılmasıyla işyerlerinde vaka sayılarının arttığını gözlemlediklerini söyleyen Ercan Yavuz, “Ülke genelinde virüsün yayılmasını engelleyecek önlemlerden uzaklaştıkça hem fabrikalarda hem de tüm yaşam alanlarında Covid-19 vaka sayımız arttı. Şimdi ise çoğu fabrikada yeterli önlem olmadığı halde üretim devam ediyor. Üretimin devam etmesi de virüsün dolaşım hızını arttırıyor. Şurası çok açık: İş yerlerinde durum mart-nisan aylarından daha kötü. Vestel ve Dardanel fabrikalarında da bunu gördük. Çok kritik bir aşamadayız. Sıkı önlemler alınmazsa hastalık ile başa çıkamaz duruma gelebiliriz. İşyeri hekimleri, işyerlerinde Kovid-19 pandemisi ile mücadelede işin amirali konumundadır, bilgi becerisini işçilerin sağlığı için hiçbir baskı olmadan kullanmalıdır” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Zeytinburnu'nda mültecilere kurşun: Suriyeli işçi Abdulkadir Davud hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Yurttaşlar, ‘Ekonomi kötü, geçinemiyoruz’ diyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa