TTB: Okul sağlığı hizmetleri yeniden yapılandırılmalı 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) COVİD-19 İzleme Grubu, farklı disiplinlerden uzmanlarla hazırladığı “Pandemide Okul Sağlığı” konusunda online bir basın toplantısı düzenledi. Açıklanan raporda, okulların açılmasına ilişkin sürecin tamamen şeffaf ve katılımcı sürdürülmesi gerektiği vurgulandı. Alınması gereken önlemlerin de sıralandığı raporda, özellikle birinci basamak okul sağlığı hizmetlerinin yeniden yapılandırılması gerektiği ifade edildi. 

Raporu paylaşan Prof. Dr. Sibel Sakarya, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) istatistiklerine göre 2018-2019 eğitim döneminde 66 bin 849 okul, 18 milyon 108 bin 860 öğrenci, 1 milyon 77 bin 307 öğretmen bulunmakta olup bu süreçten öğrenci ve öğretmenlerin yanısıra başta diğer okul çalışanları, aileler olmak üzere milyonlarca kişi daha etkilenmektedir” dedi.

OKULA GİTMEK İÇİN KOŞULLAR UYGUN MU?

Okula geri dönüşün toplumdaki bulaşmayı ve salgın düzeyini artırıp artırmayacağı ile ilgili kanıtların farklı olduğunu belirten Prof. Dr. Sakarya, “Uluslararası deneyimlerden elde edilen kanıtlar, enfeksiyonun toplumda yayılma hızının düşük olması halinde, eğitimin kalabalık olmayan sınıflarda yapılması sağlandığında, iyi bir kısa ve orta erimli eylem planı ile okullarda gerekli fiziksel uzaklık, maske, kişisel hijyen ve okulun dezenfeksiyonu önlemlerinin uygulanması, risk gruplarını da içeren yeterli sayıda günlük test yapılabilmesi, kesintisiz ve kapsamlı temaslı izlemi ve olguların izolasyon sistemiyle okulların yeniden açılmasının mümkün olabileceğini göstermektedir. Öte yandan, bulaşma hızının halen yüksek olduğu toplumlarda okulların yeniden açılmasının, riski artırabileceği öne sürülmektedir” dedi. 

"OKUL SADECE AKADEMİK BAŞARI SAĞLAMAZ"

Okulların açılıp açılmama kararının bilimsel ve idari açıdan özenle ele alınması gerektiğini vurgulayan Sakarya, gerek açılma kararı gerekse okullar açıldıktan sonraki süreçte hastalığın toplumdaki ve okullardaki durumuyla ilgili bilgilerin açık biçimde, sürekli olarak, değiştirilmeden, karşılaştırmaya olanak sağlayacak şekilde paylaşılması gerektiğini söyledi. Ailelerin, öğrencilerin, okul çalışanlarının ve tüm toplumun okulların açılmasına ilişkin bu önemli kararın gerekçesini ve alınacak önlemleri bilmeleri, onların da sürece katılması, uyum ve işbirliği için önemli olduğunu belirten Sakarya, okulların öğrencilerin sadece akademik başarılarını değil, bir bütün olarak fiziksel, ruhsal, sosyal yönden çocuğu desteklemede kritik bir rol oynadığını vurguladı.

Türkiye’de Kovid-19 salgınının seyri açısından bugüne dek yüz yüze eğitim için uygun koşullar hiçbir zaman oluşmadığını ve bu nedenle online eğitimde ısrar edilmesinin anlaşılır olduğunu belirten Sakarya, şöyle devam etti:

"Öğretmen-öğretmen, öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci etkileşimlerinin fiziksel koşulları ile ilgili kuralların ne olması gerektiği ve kurallara uymanın nasıl sağlanabileceği, izlenebileceği, olası toplumsal tepkiler üzerinde de düşünülmelidir. Ders saatleri ve ders araları konusunda ayarlamalar yapılmalıdır, pandemi döneminin oluşturduğu gereksinimler göz önüne alınarak birinci basamak sağlık hizmetleri düzeyinde okul sağlığı hizmetleri yeniden yapılandırılmalı ve etkinleştirilmelidir. Okullarda psikososyal hizmetlerle ilgili ihtiyaçlara yönelik bir yapılanma ve örgütlenme modeli oluşturulmalıdır.” (Ankara/EVRENSEL)

Adnan Gümüş

MEB: Okulları bir süre daha açamayacağız, sonrası da belirsiz

Eğitime pandemi değil sistem engeli

Araştırma: Kovid-19 aşıları güvenli ve etkili

AB'de kullanılmayan yaklaşık 4 milyar avroluk Kovid-19 aşısı çöpe atıldı

Koronavirüsün yeni varyantı "BA.2.86" İsrail'de de tespit edildi

Pandemi döneminde 290 bin fazladan ölüm yaşandı | “Verileri gizleyerek üç yıl insanların ölümünü izlediler”