19 Ağustos 2020 11:59

“Öyle uzaktan uzaktan olmaz diyoruz”

Çocuklar ve aileleri başta olmak üzere insanın ruh sağlığı ve psiko-sosyal gelişimini amaç edinen Çocuk Gelişimi mesleğinin ve diğer uygulamalı mesleklerin eğitimi Açıköğretim’den verilemez.

Kaynak: Unplash

Paylaş

Arzu AKSU

Hitit Üniversitesi

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi'nde yeni akademik yılda Psikoloji Lisans Programı'nın açılacağı duyurulmuştu. Bunun üzerine sosyal medyada akademisyenler, Psikologlar ve öğrenciler duruma #psikolojideaçıköğretimolamaz tagiyle haklı gerekçelerini de sunarak tepki göstermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Açıköğretim Psikoloji programının kapatılmasının yararlı olacağı yönündeki görüşünü YÖK’e bildirdi. Ardından program tercih kılavuzundan çıkarıldı. Psikoloji camiası bu zaferi “#5AğustosPsikolojiSenliği” tagiyle sosyal medyada kutladı.

Psikoloji için alınan bu emsal karardan sonra biz Çocuk Gelişimi öğrencileri de bölümümüzün Açıköğretim Fakültesi’nde olmasına tepkimizi göstermeye başladık. Çocuk Gelişimi Bölümü, insanların doğumundan ergenlik çağının sonuna dek geçen süre zarfında geçirmiş olduğu psikolojik, biyolojik ve duygusal evrimi konu alan akademik bir disiplindir. Gelişim sırasında, bireysel insan bağımlılıktan artan özerkliğe doğru ilerler. Öngörülebilirlik açısından kolay bir süreç gibi görülse de her çocukta farklılık gösterebilir. Aynı oranda ilerlemez ve her aşama önceki gelişimsel deneyimlerden etkilenir. Doğum öncesi yaşamdaki genetik faktörler ve olaylar gelişimsel değişiklikleri güçlü bir şekilde etkileme durumu göz önünde bulundurularak, genetik ve doğum öncesi gelişim genellikle çocuk gelişimi çalışmasının bir parçasını oluşturur.

UYGULAMADAN YOKSUN BİR EĞİTİM OLMAMALI

Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde yer alan Çocuk Gelişimi Bölümü uygulamalı bilimlerden tıbbi bilimlere birçok alanı içerisinde bulundurur. Çocuklar ve aileleri başta olmak üzere insanın ruh sağlığı ve psiko-sosyal gelişimini takip eder. Çocuk Gelişimci “erken müdahale programı” başlatır. Gelişimsel değerlendirme sonucunda “gelişimsel gecikme” saptanmış çocuklara gelişim becerileri, uyku, yeme davranışı, ev ortamı ve iletişim becerilerini içeren “erken müdahale programı” hazırlar. Çocuk gelişimi alanında her gelişimsel değerlendirmede her uygulamada yeni birçok şey öğrenilir ve meslek hayatı boyunca öğrenilmeye devam edilir.

Böylesi hassas bir çalışma yürüten bölüm Açıköğretim’den mezun veriyor. Bu durum toplum sağlığında ciddi hasarlara yol açacaktır. Biz örgün okuyanlar olarak uzaktan eğitim aldığımız bahar döneminin verimsizliğinden yakınırken birileri bölümü uzaktan, uygulamalı eğitimden yoksun olarak okuyup bitiriyor. Sağlık lisansiyeri olarak mezun olan Çocuk Gelişimciler çocuğun yüksek yararını gözeten bir meslek grubudur. Çocuklar ve aileleri başta olmak üzere insanın ruh sağlığı ve psiko-sosyal gelişimini amaç edinen Çocuk Gelişimi mesleğinin ve diğer uygulamalı mesleklerin eğitimi Açıköğretim’den verilemez. Çünkü böylesi hassas gruplara yönelik uygulama ve müdahale odaklı çalışmalar yürüten bir alanın eğitimi PDF’lerden öğrenilecek kadar basit değildir.  

VAR OLAN GELECEK KAYGIMIZ GİDEREK ARTIYOR

Arkadaşlarımız stajlarda karşılaştıkları çocukların kendilerine çok şey kattığını, her çocuğun bambaşka ve özel olduğunu sosyal medyada paylaşarak bölümün uzaktan okunmasının verimli olmayacağını, staj yapmayan kişilerin bu mesleği gerektiği gibi yapamayacağını vurguladı.

Diğer yandan Açıköğretim Fakültesi öğrencilerinden Çocuk Gelişimi Bölümü’nün annelerin kendini geliştirmesi için iyi bir fırsat olduğunu, Açıköğretim’de kalması gerektiğini savunan, mesleğin staj gerektirmediğini işe başlayınca zaten çocuklarla beraber olunacağını savunanlar oldu. Hatta ve hatta bölümü “çocuğu en iyi çocuğu olan bilir, örgün öğretim kapatılıp sadece çocuğu olanlar bu bölümü okumalı” diyen bile oldu. Bizler de açık artırmaya giderek yorumlarda “kardeşi olmayan çocuk gelişimci, hasta olmayan doktor, evi olmayan mimar olmasın ...” diyerek devam ettirdik.

İstanbul Üniversitesi'nin 80.950 Çocuk Gelişimi öğrencisi olması hepimizi şaşırtırken bir o kadar da düşündürdü. Bu kadar çok kişiye nasıl staj yapma imkânı tanınacağı bir yana “seri üretimle” mezun verilmesi halihazırda var olan gelecek ve iş bulma kaygılarımızı iyice arttırdı.

ŞENLİK BULAŞICI OLSUN DEDİK

Günlerdir, haklı gerekçelerimizle sosyal medyada “#cocukgelisimiaöfkapatılsın #cocugunsakasıYÖK #cocugadegilvirüsemesafe #cocugubilenesor” tagleriyle sesimizi duyurmaya çalıştık. 

Bazı milletvekilleri ve farklı meslek grupları bizlere destek verdiğini sosyal medya hesaplarından belirtti ancak maalesef beklediğimiz açıklama henüz gelmedi. Ama biz Psikoloji öğrencilerinin zaferinden aldığımız ilhamla başladığımız bu mücadelemizin peşini bırakmayı düşünmüyoruz.  Hepimiz biliyoruz ki Psikoloji camiası tepkisini ortaya koymasaydı Psikoloji Bölümü asla tercih kılavuzundan çıkartılmayacaktı.

Çocuk Gelişimciler olarak biz de bölümümüz ve çocuklarımız hak ettiği değeri kazanana kadar mücadelemizi elimizden geldiğince sürdüreceğiz. Psikoloji öğrencilerinin elde ettiği zaferi elde edip şenliğimizi ilan edeceğimize inanıyoruz.

ÖNCEKİ HABER

“Kriz virüsten daha korkutucu”

SONRAKİ HABER

Meslek liseli hayatını kazanma derdinde!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa