19 Ağustos 2020 12:07

Suriyeli Hamza Acan'ın öldürülmesi davasında ilk duruşma görüldü

17 yaşındaki Suriyeli Hamza Acan'ın Bursa'da pazar yerinde öldürülmesi davasında ilk duruşma görüldü. Av. İlhan Menge sanık ifadelerinin değiştirildiğini cezanın hafifletilmeye çalışıldığını belirtti.

Fotoğraf: Aİle albümünden alınmıştır

Paylaş

Ercüment AKDENİZ
İstanbul

Bursa’da pazar yerinde 15 Temmuz 2020 tarihinde öldürülen 17 yaşındaki Suriyeli Hamza Acan davasının ilk duruşması Bursa Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Bursa E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan İ.S (13), M.S (15) ve R.S (17) kardeşler, yaşları nedeniyle “Suça Sürüklenen Çocuklar“(SSÇ) kapsamında yargı önüne çıkarken, reşit yaşta olan ve dosyası ayrılan Ramazan S. mahkemeye SEGBİS yöntemiyle tanık olarak bağlandı. SSÇ’lerin ağırlaştırılmış müebbet cezası ile yargılandığı davada mahkeme tutuklulukların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken duruşma 12 Kasım saat 14.30’a ertelendi.

Bursa’da pazar tezgahında çalışan, bir tartışma neticesinde tercüman olarak çağrılan ve dövülerek hayatını kaybeden Suriyeli mülteci Hamza Acan’ın dava duruşmasına, anne ve babası ile birlikte 6 kardeşi katıldı. Aile bireylerinin davaya müdahil olma talebi kabul edilirken Bursa Barosu ve Uluslararası Mülteci Hakları Derneğinin müdahil olma talepleri reddedildi.

"ÖLÜM NEDENİ: DARBEYE BAĞLI BEYİN KANAMASI"

Dava sonrası Evrensel'e değerlendirmede bulunan Avukat İlhan Menge, “Duruşmada ifadeler 180 derece değiştirildi. Yine çelişkili ifadeler öne çıktı. İlk yumruğun sanık tarafından atıldığı beyanları, ilk sandığı Hamza Acan attı diye değiştirildi. Reşit olan ağabey Ramazan S. dahil tanık ifadelerinde SSÇ’leri kurtarma ya da en hafif cezayı almalarına ilişkin beyanlar verildi ama yapılan fiil ortada, mahkeme de takdir edecektir” dedi.

Hamza Acan’ın herhangi bir kronik hastalığı olmadığı halde epilepsi hastası olarak gösterilmeye çalışıldığını söyleyen Menge, “Ailesi böyle bir hastalığının olmadığını söyledi. Karşı tarafın talebi üzerine mahkeme bunu inceleyecek. Maktule ait otopsi raporuna göre ölüm nedeni kafa travması, yani darbeye bağlı beyin kanaması” diye konuştu.   

"TOPLUM BU OLAYDAN DERS ÇIKARMALI"

Hamza’nın ailesinin telefonlarla baskı altına alındığını ve davadan çekilmeye zorlandığını da ifade eden Menge, “Tek talepleri var, o da sanıkların ceza alması. Bu dava yabancılara nefret suçları bakımından önemli. Cezasızlık, benzer fiili işlemek isteyenlere cesaret verir. Ayrıca çocuk işçiliği, kaçak işçilik üzerine de denetimler gerekiyor. Birçok otosanayide, pazar yerinde mültecilerin yüzde 98’i sigortasız çalıştırılıyor” ifadelerini kullandı.

Menge devamında şunları söyledi: Yabancı olduğu için o çocuk, orada tek başına bırakıldı, öldürüldü. Eğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsa böyle olmazdı. Özelikle Suriyeli mültecilere karşı nefret büyük, ancak ölüm aşamasına gelince ambulans çağrılıyor. Savaştan, ölümden kaçıp hayallerinin peşinde buraya gelenler bunun bedelini maalesef hayatıyla ödüyor. Ekonomik darboğazın müsebbibi Suriyeliler olarak görülüyor. Toplum bu olaydan ders çıkarmalı.

Davayı izleyenler arasında yer alan ve Evrensel'e konuşan Bursa Barosu Mülteciler ve Yabancılar Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Gülender Adıgüzel de “Amacımız hassas grupta yer alan mültecileri korumak. Hamza hem bir mülteci hem de çocuk işçi. Mülteciler en fazla korunması gereken grupta yer alıyorlar. Bütün hak ihlallerinin karşısındayız. Cezasızlık, uyum politikalarını da zora sokar. Kamuoyunun desteği bu bakımdan önemli. Mültecilerin kendilerini evlerinde hissetmeleri uyumu geliştirir. Ayrıca en büyük sorun sigortasız çocuk işçi çalıştırılması” diye konuştu.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Meslek liseli hayatını kazanma derdinde!

SONRAKİ HABER

Genç işçi Ege’nin bugünü ve geçmişi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa