19 Ağustos 2020 12:07

Genç işçi Ege’nin bugünü ve geçmişi

"Pandemi sürecinde iş yerinden haftalık 100-200 lira civarı para alıyorduk. Son bir buçuk aydır tekrar çalışmaya başladık ve o dönem aldığımız paraları şu an haftalığımızdan kesiyorlar.” 

Fotoğraf: Pete Wright /Unsplash

Paylaş

Aydın YİĞİT

Adana

27 yıllık ömür ve birçok iş kolunda 15 yıldır devam eden işçilik yaşamı. Genç bir insanın ömrünün yarısından fazlası çalışmakla geçmişse eğer hayatının kısa özetini bu kadar kısa anlatabilir miyiz? Ayakkabı atölyelerinden askerliğe, askerliğin ardından sırasıyla fabrika işçiliği, tarlada çalışma ve son olarak tekrar ayakkabı atölyelerinde iş başı. Ege’nin şu an çalıştığı yer Adana’da yeni sanayi olarak bölgede kurulu birçok ayakkabı atölyesinden biri. Yaklaşık 50 işçi ile beraber sabah 8’den akşam 7’ye kadar çalıştıklarını anlatıyor bize. “İşçilerin %90’ı sigortasız, ben dahil yarı kadarımız da asgari ücretin altında alıyoruz” diyor Ege.

“ÇALIŞMADIĞIMIZ ZAMAN İŞ YERİNDEN BORÇ ALIYORDUK”

Günde 11 saat çalışıyor Ege. Ancak işe gidiş gelişleri toplu taşıma araçları ile yapıyor tüm işçiler. İş yerinin işçileri taşımak üzere bir servis uygulaması bulunmuyor. Bu konuyu sorduklarında “Servis planımız var, yapacağız.” cevabını aldıklarını söylüyor. Yol ücretini kendi ceplerinden verdiklerini söylüyor. Pandemiyle birlikte çalıştıkları atölyeleri de bir süre üretime ara vermiş. Önceleri sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte bazı günler çalışıp bazı günler çalışmadıklarından bahsediyor. Sonrasında ise neredeyse bir buçuk ay kadar atölye hiç çalışmamış ve ardından iş başı yapmışlar. “Çalışılmayan süreçte işçiler ne yaptı?​” sorusuna Ege’nin verdiği cevap işçilerin haklarına ilişkin izlenim yaratmaya yetiyor: “Sigortası olanlar günlük 39 liradan faydalandı. O para neye yetecek o da belli değil. Benim gibi sigortası olmayanlar ise bu haktan faydalanamadı. İş yerinden haftalık 100-200 lira civarı para alıyorduk. Son bir buçuk aydır tekrar çalışmaya başladık ve o dönem aldığımız paraları şu an haftalığımızdan kesiyorlar.

PANDEMİYLE BİRLİKTE İŞ YERİNDE DEĞİŞEN PEK BİR ŞEY YOK

İşçi ücretleri konusu bir hayli karışık gibi görünse de burada da bir dizi aldatmaca mevcut. Çocuk işçilerin de olduğu atölyede yanındaki çocuk işçinin haftalık 285 liraya çalıştığını anlatıyor. Sigortası yapılıp asgari ücrete çalışanların ise ay sonunda banka hesabına yatırılan maaşın bir kısmı patrona elden geri veriliyor. Hafta sonu mesaileri ise yine bir günlük mesai üzerinden hesaplanırken bölümden bölüme ücret skalası da değişirken sigortası olup asgari ücretten daha yüksek alanların da sigorta primi asgari ücret üzerinden ödeniyor. Adana Yeni Sanayi’de birçok iş kolunda kurulu bulunan birçok iş yerinde bu manzaralara rastlamak mümkün. Sohbetimiz pandemi ile birlikte ne gibi değişikler olduğu konusuna gelince normal zamandan pek bir farkının olmadığını işitiyoruz: “Temizliğin daha önemli olduğu bir dönemdeyiz ama iş yerinde tuvaletlerde bile doğru dürüst hijyen malzemeleri bulunmuyor. Adana sıcak yer, atölye daha da sıcak oluyor haliyle. Bazı bölümlerde çalışan işçiler akşama kadar terden su içinde kalıyor. Sadece vantilatörler ile idare etmeye çalışınca maske takmak çok zorlaşıyor.”

VİTRİNDEKİ AYAKKABININ ARKASINDAKİ SÖMÜRÜ?

Atölye adı ile geçmesine rağmen bant usülü çalışma sistemi olan işyerine önce taban ve saya geliyor. Ayakkabılar, kesim, saya, monte ve son olarak Ege’nin çalıştığı bölüm olan temizlikten çıkıyor ve vitrinlerde yerini alıyor. Ayakkabının vitrinde görücüye çıkma işlemi bu kadar basit midir peki? Vitrinin ardında gizlenen sömürü hakkında Ege’nin verdiği bilgiler artı-değer ilişkisini de gözler önüne seriyor. Ortalama 1000 çift ayakkabı üretiyor Ege ve arkadaşları her gün atölyede. İç pazarda iki farklı markaya ortalama 120 liraya dışarda ise bir Romanya markasına 20 Euro'ya satılıyor ayakkabılar. İşçi ücretlerinin ise aylık 1500-2500 lira arasında olan atölyede -kaba bir hesapla- işçiler patronlarına her ay (hammadde, işçi ücretleri ve diğer giderler düşüldükten sonra) 3.5-4.5 milyon lira para kazandırıyorlar. Ege, ücretlerinin haftalık olarak verildiğini, patronların BMW, Mercedes arabalarına bindiğini söylüyor kendi sırtlarından elde ettikleriyle.

İŞ YERLERİNDE ÖRGÜTLENME DENEYİMLERİ VE KAZANIMIN YOLLARI

Ege, bir işçi olarak sürdürdüğü yaşamında iş yerlerinde hep itiraz eden işçilerin daha bir çalışma koşulu için üstlerine, patrona itiraz eden işçilerden olmuş hep. 19 yaşında bir ayakkabı atölyesinde çalışırken arkadaşları ile birlikte iş bırakıp patronun kendi ayaklarına gelmek zorunda kalmasından bahsediyor. Net olarak bir kazanımlarının olmamasını işçilerin birliğini koruyamamasına ve arkadaşlarından bir kısmının patrondan çekinerek iş başı yapmasına bağlıyor. Krizin ilk başladığı dönemlerde işten atıldığı beton üretim fabrikasında ise döküm bölümünde 5 işçi beraber çalışıyorlarmış. Buradan ise kazanımla çıktıkları anısını paylaşıyor: “Fabrikada önemli bölümlerden birinde çalışıyorduk. Günde 10 civarı 6 metrelik beton dökümünü biz yapıyorduk. O zamanlar asgari ücret 1400 liraydı ve bizde asgari ücrete çalışıyorduk. Burada da iş bırakma yaptık ve ilerleyen günlerde 200 lira zam aldık. O günden sonra patron takımı bize daha kibar yaklaşmaya başlamıştı ve diğer bölümlerdeki işçi arkadaşlarda hep bize özenirdi.” Ege, tüm ülkede bir şeylerin değişmesi içinde işçilerin örgütlenmesi ve birlik olması gerektiğini vurguluyor. Değişim için bu şart diyor.

ÖNCEKİ HABER

Suriyeli Hamza Acan'ın öldürülmesi davasında ilk duruşma görüldü

SONRAKİ HABER

Koşullar pandemiye has değil: Meslekten eğitime Türkiye’de tiyatro

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa