19 Ağustos 2020 12:26

Hibrit eğitim modeli: Ne hayalimiz ne de gerçeğimiz

Pandemi sürecinde eğitim yalnızca öğrencilerin bireysel çabalarına ve ailelerin maddi durumuna bırakılmamalıydı.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Elçin KESKİNTAŞ

Kağıthane Anadolu Lisesi

Geçen dönem online eğitim gören biz öğrenciler, yeni dönemde de online eğitimin olmasından korkarken bir yandan da eğer bu halde okulları açarlarsa okula gitmekten korkacağımızı ve gitmemeyi tercih edeceğimizi sık sık dile getiriyoruz.

Hibrit eğitim sisteminde de eğer ciddi tedbirler alınmazsa vaka sayılarının çok fazla artacağını düşünüyorum ve okulların yeniden kapanmasının da önüne geçebileceklerini sanmıyorum. Ayrıca şu an ülkemizdeki rahatlık ve hastanelerinin doluluk oranı beni korkutuyor. Haftanın belli günlerinde belli saatlerinde okula gidilmesinin ya da öğrenci sayısının düşürülmesini yeterli bir önlem olduğunu düşünmüyorum. Eğer böyle bir uygulamaya geçilecekse öğrencilerin okula ulaşımı sağlanmalı, maske ve hijyen gereksinimlerinin karşılanması gerekir. Online eğitim kısmında da bilgisayar, internet ve kullanılan uygulamaların geliştirmesi gibi desteklerin sağlanması gerekir. Geçen dönemde birçok öğrenci bu yüzden derslere katılamamış ve sınavlara girerken zorlanmıştı. Bize sundukları EBA uygulaması ve “EBA TV” yetersiz olmasının yanı sıra birçok öğrencinin bulunduğu evler düşünülmeden yapılmış. Özellikle EBA uygulaması belli saatlerde girilmesinin yanı sıra sürekli donuyor ve sürekli hata veriyor. Daha vahimi, her evde internet ve bilgisayar yok. EBA için internet verdiler, peki ya online dersler ne olacak? Geçen dönem birçok öğrenci internetin çekmemesi veya hiç olmaması yüzünden derslerinden geri kaldı.

BİR DÖNEM DAHA KAYBETMEK İSTEMİYORUZ

Üniversite sınavına çalışan öğrenciler şuan çok endişeli ve dershaneler, özel dersler gibi alternatiflerle eğitim almaya çalışıyorlar. Eğitimi öğrencilerin çabasına ve ailesinin maddi durumuna bırakmamalılar. Öğrenciler ve veliler aylardır eğitimin nasıl olacağı hakkında iç rahatlatacak bir şeyler duymayı umut ediyorlar ama okulların açılmasına 1 aydan az kalmasına rağmen hala doğru düzgün bir açıklama yapılmıyor. Bir an önce vakaların düşürülmesi ve gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. Biz bir dönem daha kaybedemeyiz.

 

Sezen BUDAK

Şair Abay Anadolu

Günümüze hâkim olan pandemi koşullarının en çok etkilediği alan olan eğitimde her gün bir değişimle karşılaşılıyor. Bunun sadece pandemi sürecinden kaynaklandığını söylemek pek de akıl işi denemez.

“BÖYLE BİR SİSTEM İMKANSIZ”

Önce 31 Ağustos’ta “Hibrit” denilen yeni bir sistemle gerekli önlemlerin alındığı koşullarda okulların açılacağı söylendi. Eğer kısaca bahsetmek gerekirse; sınıflar ikiye bölünecek ve yarısı haftanın üç günü, diğer yarısı da diğer üç günü birer gün arayla okula gidecek ve derslerin süresi otuz dakika olacak. Ayrıca toplam ders sayısı da düşürüldü. Çünkü okulda yalnızca temel dersler verilecek. Diğer dersler ise EBA üzerinden sağlanacak. Ve tabii ki öğrenciler bunu öğrendiği zaman hepsinin tepkisi aynıydı: Böyle bir sistemi oturtmanın imkânsız olduğu. Sebepleri ise gayet açık ve anlaşılır. Her sınıf en az 40 - 45 kişi. Sınıf sayısı çok yetersiz. Ancak uzaktan eğitimin de niteliksiz olduğunu bir dönem boyunca tecrübe eden öğrenciler, bu şartlar altında nasıl sınavlara hazırlanacakları konusunda oldukça endişeli. Kaynakların yetersizliği her öğrenciyi fahiş fiyatları ödedikleri kitapları almak zorunda bırakıyor.

 

Tabii bu sorular hala sorulsa da nasıl olacağını anlamak için 31 Ağustos'u değil de 21 Eylül' ü beklemek gerek. Çünkü Bilim Kurulu'nun önerisi ile okulların açılış tarihi 21 Eylül' e ertelendi. Ve tabii ki açılmaktan kasıt ise yalnızca üç hafta demek. Ayrıca şöyle bir karar da var özel okullar 17 Ağustos tarihinde eğer isterlerse okulları açabilirler. E tabii, he türlü önlemi alacağız denilen sistem aslında öyle olmadığı için devlet okullarındaki öğrenciler de hiç önemli değil. Alınan her karar, ne olursa olsun kimsenin tercih ettiği yönde değil.

 

Işıl Roza ODAK

Rami Atatürk Anadolu Lisesi

Biliyorsunuz ki okulların açılma tarihi periyodlar halinde erteleniyor sürekli...31 Ağustos'ta yüz yüze eğitim başlayacakken, 21 Eylül'e ertelendi ve 31 Ağustos'ta da online eğitim ile 2020-2021 eğitim öğretim yılının başlamasına karar verildi. Ben Rami Atatürk Anadolu Lisesi'nde 11. sınıf öğrencisiyim. Online eğitimi kesinlikle desteklemiyorum, pandeminin başında nasıl işlediğini hepimiz gördük. Yüz yüze eğitim olmadan derslerden hiçbir şekilde verim alamıyoruz. Online eğitim süresince işlenen konuları anlatmayacaklar okulda. Kaldığımız yerden devam edecekler. Ama verimsiz geçen bu online derslerden hiçbir şey anlamadığımız için bir çok öğrenci tökezleyecek. Online eğitimin hiç başlamaması, 21 Eylül'de yüz yüze eğitimle derslerin başlaması taraftarıyım...

ÖNCEKİ HABER

Hayat patronlara güzel

SONRAKİ HABER

O çocuklara karşı kör mü kalacağız?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa