19 Ağustos 2020 15:48
/
Güncelleme: 14:51

Psikoloji öğrencilerinin kazanımından bazı dersler

Mesleki hakları savunan bir meslek odası ve alanda çalışmayı güvence altına alacak bir meslek yasası için seferberlik psikoloji öğrencilerin geleceği açısından hayati derecede önemli.

Psikoloji öğrencilerinin kazanımından bazı dersler

Kaynak: Pixabay

Berkay Yeğin

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi

İstanbul Üniversitesi AUZEF’de açılacağı duyurulan Psikoloji lisans programının ardından genç psikologlar ve psikoloji öğrencilerin ortak tepkisi, haftalarca süren sosyal medya çalışmaları, İstanbul Üniversitesi öğrencilerin ana kapıdaki eylemleri ve birçok farklı kitleden gelen destek neticesinde Psikoloji eğitiminin uzaktan veril(e)meyeceğine, özelinde AUZEF lisans programının açılmayacağına karar verildi. Bu kazanım birçok meslek grubunun ilgisi topladığı gibi diğer açık öğretimden lisans veren bölümlerde de açık öğretimin iptali yönünde talep canlandı. AUZEF psikolojinin iptaline dair çıkan karar Türkiye Psikologlar Derneği(TDP) tarafından sembolik olarak 5 Ağustos Zafer Şenliği adını aldı.

SORUNLAR PEK ÇOK MESLEK GRUBUYLA PARALEL

Yaşanan gelişmeler ışığında genel karakterini sosyal medya hareketleriyle belirleyen doğalında birleşme ve ortak tutumu sağlayan nitelikli eğitim, demokratik üniversite talepleri canlandıran birçok ders barındırıyor. Haftalar boyunca kesintisiz süren bu mücadelenin altyapısını oluşturan gelişmelere odaklanmak gerekli. Psikoloji alanında yaşanan sorunlar birçok meslek grubuyla paralel bir seyir izliyor. Psikoloğu tanımlayan, çalışma alanlarını belirleyen, haklarını güvence altına alan meslek yasasının yapılmamış olması; lisans mezunlarının istihdam edilmemesini ve alanın sahte psikologlara, devlet eliyle testlim edilmesini beraberinde getiriyor. Yaşam koçu, manevi danışman vs. adı altında kamu veya özel sektörde çalışan psikoloji lisans mezunu olmayıp alanı işgal eden azımsanmayacak boyutlarda çalışan var. Alanda psikoloji eğitimi almadan, meslek etiğine sahip olmadan alanı işgal edenler, toplum sağlığına da büyük oranda risk oluşturuyor. Sahada sahte psikologlara kapıları açmanın sermaye düzeninde dolaysız bir ekonomi politiği var. Psikolojik rahatsızlıklara uygulanan tedavilerin masraflı, zaman alan ancak etkili çözümler geliştiren seansların, psikoterapi uygulamalarının rahatsızlıkların düzeltilmesinde en etkili yöntemler olmasına rağmen bu yöntemin mali yükümlülüğü sebebiyle erişebilen bir seviyede değil. Halkın geneli, psikolojik rahatsızlıklarına profesyonel destek almak bir yana geleneksel, dinsel yöntemlerle, bilinçsizce ilaç alımıyla baş etmeye çalışıyor. Psikoloji alanında kamusal desteğin maliyetinden dolayı sağlanmaması halkın ruh sağlığı açısından da tehdit oluşturuyor.

HALK SAĞLIĞINI TEHDİDİ VE PSİKOLOGLARIN MESLEKİ HAKLARI İÇ İÇE GEÇMİŞ DURUMDA

Psikoloji meslek yasası istencinin doğduğu yer çalışma sahasındaki ayrıcalığın korunmasından doğuyor. Bu demek oluyor ki psikoloji lisansına sahip olan kişiyle, bu konuda eğitim sahibi olmadan motivasyon zırvaları, manipülatif yöntemler uygulayan kişiler arasında ayrımın sağlanması meleği ve mesleğin çalışma sahasını kesin olarak belirleyecektir. Ancak halkın ihtiyaçları dahilinde erişebilirliğin de sosyal bir hak olarak korunması gerekmektedir.

Türkiye tablosunda son dönemde arttırılan manevi danışmanlıkla yapılagelen dinsel tahakkümden başkası değil, kamusal alanda istihdamın sağlandığı, ilahiyat mezunlarının seçildiği manevi danışmanlık yurtlarda “sorun” çıkaran öğrencilere, devlet dairelerinde uyum sorunu yaşayan insanlara dini uygulamaları telkin eden bir pozisyon işlevi görmekte.   Meselenin özeti olarak ruh sağlığının sosyal hak olarak tanınmasının doğuracağı maliyetten kaçan, bu alanda sosyal politikalar geliştirmeyen iktidar manevi danışmanlık yöntemiyle sorunu görmezden geliyor.

Haliyle psikoloji mezunlarının istihdam sorunu üniversite kontenjanlarının arttırılması ve sahada sahte psikologların işgali yüzünden halihazırda süregelen bir problem olduğu gibi AUZEF’in açılmasıyla bu sorunlar katmerlenecekti.  Her dönem üniversite açmakla övünen AKP iktidarı, mevcut olan üniversiteler dahil hemen hemen her yerde eğitimin niteliğini düşürmüş durumda. Bu sorunla bizzat karşı karşıya gelen psikoloji öğrencileri 4 yıllık lisans eğitiminin yetersizliği yüzünden dışarda alacağı birçok ücretli programa mecbur tutuluyor. Paran kadar eğitim modelinin yansımasını, bölümü okuyan her öğrenci derinden hissediyor. Ancak mesele dönüp dolaşıp demokratik üniversitenin tasfiyesinin bilançosunu yaşıyor. AUZEF psikolojinin kararı üniversitenin özneleri tarafından tamamen karşı durulan bir program olmasına rağmen YÖK’ün isteğiyle, açılması kararlaştırılmıştı. Bu durumda nitelikli eğitimin, demokratik üniversite sorununa olabildiğince duyarlı olduğu karşımıza çıkıyor.

KAZANIMIN TESCİLLENMESİ GEREKLİ

Çince tagın dahi Twitter üzerinden TT yapıldığı haftalar süren kampanyaların örgütlendiği en genelden TPD, GPM, TPÖÇG, TODAP üzerinden yerellerde ise; sosyal medya gruplarının kurulduğu, psikoloji topluluklarının konsolide olduğu, komitelerin kurulduğu, mücadele pratiklerinin tartışıldığı, hemen hemen her üniversiteden gençlerin ve genç psikologların taşın altına elini koyduğu bir mücadele pratiği sayesinde bölüme ciddi zararları olacak AUZEF programından geri adım atılması sağlandı. Buradan çıkacak derslerle yeni kazanımlar için mücadele etmenin zemini de yaratıldı. Bu haliyle mesleğin sıkıntılarının aynı seyirde devam edeceğini söylemek mümkün ancak kazanılmış olan başarıdan çok bir arada durma ruhunun gelişmiş olması da önemli bir kazanım teşkil etmekte. Burada kazanılan birlikteliklerin mesleki hakları savunan bir meslek odası ve alanda çalışmayı güvence altına alacak bir meslek yasası için seferber edilmesi doğalından birlikteliklerle üniversitelerde kurulan komiteleri sürekli kılmak psikoloji öğrencilerin geleceği açısından hayati derecede önemli.

Evrensel'i Takip Et