19 Ağustos 2020 22:26

Mali’de bugünlere nasıl gelindi?

“Bölgede demokratik bir rol model olarak gösterilen Mali, seçimlerden bir ay önce Başkan Amadou Touré’yi deviren 2012 darbesinden bu yana, bir krizden diğerine geçiyor”

Fotoğraf: (Stringer) AA

Paylaş

Eric NAGOURNEY
New York Times

Mali’de ordu, tartışmalı bir seçim, hükümetin yolsuzlukları ve sekiz yıldır süren şiddetli İslamcı isyana karşı haftalarca süren istikrarsızlaştırıcı protestoların ardından düzenlenen bir darbeyle, salı günü, ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanını tutukladı.

Başkent Bamako sokaklarında, Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita ve Başbakan Boubou Cisse’nin diğer hükümet yetkilileriyle birlikte gözaltına alınmasının ardından hem coşku hem de ateşli silahlar patladı. Başkan, gece yarısı civarında eyalet televizyonunda istifa ettiğini duyurdu.

FRANSIZ GÜÇLERİ VE ABD’Lİ DANIŞMANLAR

Mali’deki karışıklığın etkileri Mali sınırlarının dışına taşabilir; ülkenin stratejik konumunun, Batı Afrika, Sahel bölgesi, Arap dünyası, Avrupa Birliği ve ABD için jeopolitik etkileri var.

Fransa, ülke bağımsızlığını kazandıktan on yıllar sonra dahi eski sömürgesi Mali’nin işlerine derinlemesine dahil olmaya devam etti. Bölgede İslamcılarla savaşan Fransız kuvvetleri için Mali, bazılarının Fransa’nın Sahra’nın aşağısında uzanan Sahel’deki “Sonsuz Savaş” dediği şeyin bir parçası.

ABD’nin Mali’de askeri danışmanları var ve Amerikalı yetkililer, çıkarları Batı ile uyumlu olan istikrarlı bir Mali hükümetine büyük ilgi gösteriyor.

Şu anda Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezinde çalışan Savunma İstihbarat Teşkilatının Eski Kıdemli Analisti Kyle Murphy, “Mali’nin iç yönetişimi ve güvenlik sorunları Sahel’de istikrarsızlığa neden oluyor” diyor: “Bu ABD için önemli, çünkü bölgedeki istikrarsızlık şiddet kullanan aşırılık yanlılarının, halkı avlamasına hedeflerini ilerletmesine izin veriyor ve milyonlarca sivil yerinden ediliyor.”

AŞIRICILAR İKTİDARDAN KOVULDU, ANCAK YENİLMEDİ

2012 yılındaki bir önceki askeri darbeden sonra, bazıları el Kaide ile bağlantılı olan İslamcı isyancılar, Timbuktu Antik Kenti de dahil olmak üzere ülkenin kuzeyindeki geniş alanların kontrolünü ele geçirmek için kargaşadan yararlandılar. Acımasız yönetimleri altında, cihatçı kontrolündeki bu bölgelerdeki Malililer, katı bir dini kanunu takip etmek veya ağır cezalandırmayla karşı karşıya kalma riskini almak zorundaydı. Kadınlar zorla evlendirildi ve tarihi yerler yıkıldı.

İsyancılar, Fransız kuvvetlerinin Mali ordusunun onları kovmasına yardım etmek için müdahale etmesinden sonra bölgelerinin kontrolünü kaybetti. Ancak silahlı gruplar kırsal kesimdeki sivilleri terörize etmeye devam ediyor ve şiddet, sınırların ötesine, komşu Burkina Faso ve Nijer’e kadar yayıldı. 10 binden fazla Batı Afrikalı öldü, bir milyondan fazla kişi evlerinden kaçtı ve Batı Afrika ve Fransa’dan askeri güçler birçok kayıp verdi.

Johns Hopkins İleri Uluslararası Çalışmalar Okulunda araştırmacı ve öğretim görevlisi olan Chiedo Nwankwor, “Buradaki en büyük endişe budur” diyor: “Afrika’daki bu çeşitli cihatçı hareketler hiçbir Batı hükümeti için iyiye işaret değil.”

EKŞİYEN BİR BAŞARI HİKAYESİ

1960’ta Fransa’dan bağımsızlığı takip eden yıllarda Mali, demokratik yönetim bakımından iyi bir sicile sahip olarak görülüyordu. 1996’da bir New York Times muhabiri Mali’ye yaptığı bir haber gezisinde, halkı etkileyen yaygın yoksulluğa dikkat çekmiş, ancak bu Batı Afrika ülkesinin yine de “Kıtanın en canlı demokrasilerinden biri” haline geldiğini söylemişti.

Ancak bölgede demokratik bir rol model olarak gösterilen Mali, seçimlerden bir ay önce Başkan Amadou Touré’yi deviren 2012 darbesinden bu yana, bir krizden diğerine geçiyor.

Kısmen Arap Baharı’nın bir sonucu olan bu darbenin arkasındaki faktörler, Mali’nin Kuzey Afrika’yı kıtanın geri kalanıyla bağlayan tutumunun altını çiziyor. Albay Muammer Kaddafi’nin 2011’de Libya’da devrilmesinden sonra, Libya lideri için savaşan yüzlerce ağır silahlı Malili isyancı evlerine döndü ve kuzeydeki şehirlere saldırarak askeri darbeden önceki kaosu yarattı.

BİR LİDER DAHA DÜŞTÜ

Salı günkü darbede tutuklanan Başkan Keita, 2013’teki sarsıntıyla göreve geldi. Ancak Keita’nın yüzde 78 oy almasıyla yükselen umutlar; yıldızı ve popülaritesi yavaş yavaş azaldı.

Yolsuzluğa “sıfır tolerans” sözü vermişti, ancak Malililer ona güvenlerini kaybetti.

Keita,  2018’de ikinci dönemi için yarışırken, ancak ikinci tura çıktıktan sonra yeniden seçildi.

Geçtiğimiz haftalarda protestocular, sorumluların ülkeyi saran yolsuzluk ve dökülen kan konusunu ele almak için yeterince şey yapmadıklarından şikayet ediyorlardı. Ve Cumhurbaşkanını marttaki parlamento seçimini çalmak ve kendi adaylarını (parlamentoya) yerleştirmekle suçladılar. Güvenlik güçlerinin bu yazın başında en az 11 protestocuyu vurarak öldürmesinin ardından, reform talepleri arttı.

Bir grup bölgesel ara bulucu, huzursuzluğu hafifletmek için başkent Bamako’ya geldi.

Sonra ordu devreye girdi.

*Yazının orijinal başlığı: Mali’de askeri darbe: Dünya neden izliyor
Çeviri: Evrensel Dış Haberler Servisi

ÖNCEKİ HABER

Bachçede Yaz Festivali "Beethoven 250 & Dede Efendi" 25 Ağustos'ta başlıyor

SONRAKİ HABER

Adalardaki mülteciler yokluk içinde hayatta kalmak için ne mümkünse yapıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa