EMEP İzmir İl Başkanı Uyar: Yerel yönetimler şirketler gibi çalışmamalıdır
İzmir’de 1 Eylül 2020'den itibaren geçerli olacak yüzde 11,76 oranındaki su zammını hem vatandaşlara hem de program konuğu Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar ile konuştuk.
Tüketim maddelerine yapılan zamlarla birlikte özellikle pandemi sürecinde derinleşen ekonomik krizi değerlendiren EMEP İl Başkanı Emine Uyar, “Pandemiden önce de ülke 2 yıla yakındır ekonomik kriz içerisindeydi. Bunu ek ücretlerindeki erimeler ve temel tüketim maddelerine gelen yüzde 50-60 oranındaki zamlardan biliyoruz. Ocak 2020'de elektriğe yüzde 50’nin üzerinde, doğalgaza da yüzde 60'ın üzerinde zam yapılmıştı. Pandemi süreci ekonomik krizi daha da derinleştirmiş durumda. Bu süreçte işçi ve emekçiler açısından da çalışma koşulları ve ücretler açısından değişiklikler yaşadık. Önce şunu vurgulamak gerekiyor, pandemi sürecinde uygulanan kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödenekleri işçilerin ücretlerini yarı yarıya belki de daha da altına düşürmüş durumda. Pandemi sürecinde kriz derinleşti işçi ve emekçilerin ücretleri daha da azaldı. Uçurum giderek artıyor ve mutlak bir yoksulluk ülkemizde giderek artıyor. Buna son dönemde yaşanan döviz kuru artışını da eklersek şöyle söyleyebiliriz, asgari ücretin belirlenmesinden bu yana asgari ücretteki erime 527 lirayı bulmuş” dedi. TÜİK verilerinin, halkın yaşadığı enflasyon ile toplumdaki işsizliğin gerçek verilerini yansıtmadığını ifade eden Uyar, “İşsizlik önceden de yüksek oranlarda idi ama özellikle pandemide binlerce dükkan, küçük işletmeler kapandı, çeşitli fabrikalar işçi çıkardı. Şimdi kronik rahatsızlıklarından dolayı evlerine gönderilen ya da kısa çalışma ödeneğine tâbi tutulan, ücretsiz izne tabi tutulan işçiler yavaş yavaş fabrikaya dönüyorlar ama işsiz kalma korkusu ile karşı karşıyalar” diye konuştu.
‘YEREL YÖNETİMLERİN YETKİ GASPI SÖZ KONUSU’
Yerel yönetimlerin merkez hükümet tarafından mali olanakların kısıtlamaya çalıştığına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Uyar, “ülkede yaşanan bir önemli gelişme de pandemide de yansımalarını gördük, yerel yönetimlerin yetkilerinin mali olanaklarının giderek azaltıldığını görüyoruz. Kanun hükmünde kararnamelerle, çeşitli kararlarla, fiilen yasal olmayan şekillerde ve bunu kayyum atamalarında da gördük. Yerel yönetimlerin yetki gaspı söz konusu. AKP iktidarı şu sözlerle geliyordu ‘yerel yönetimleri güçlendireceğiz’ gibi. Ama geldiğimiz noktada özellikle Tek adam tek parti başkanlık sistemine geçtikten sonra bu sözleri duymaz olduk. Bir maske dağıtımda, bağış toplama da bile tek elde toplandığı bir sistem gördük” dedi.
Özellikle yerel yönetimler yasa tasarısı hazırlığına da değinen Uyar, “Bir tasarı hazırlamakta, AKP iktidarı içeriğinden de bahsetmişti. Birincisi şunu yapmak istiyor AKP, yerel yönetimler elbette icraatlarını yapacaklar ama bunun bir denetim mekanizması olmalı deyip, seçilmişleri atanmışlara bakana ya da bürokratlara, onun denetimlerine tabii kılmayı amaçlayan bir tasarı hedefliyor. Seçilmişler atanmışlara taabi olamaz” diye konuştu.
‘YEREL YÖNETİMLER ŞİRKETLER GİBİ ÇALIŞMAMALIDIR’
İzmir'de yerel yönetimin 1 Eylül'de suya yüzde 12 suya zam yapmasını ve ulaşımda da 90 dakikanın 120 dakikaya çıkarılarak 2. ve 3. binişlerde 50'şer kuruş ücret alınmasına dair de konuşan Uyar, “Öncelikle yerel yönetimler şirketler gibi çalışmamalıdır. İzmir'de de baktığımızda su olsun, ulaşım olsun şunu söylüyor yöneticiler, biz de gelir kaybına uğradık gibi ama, burada bahsettiğimiz halkın ne durumda olduğunu, hangi koşullarda yaşamaya çalıştığı. Yerel yönetim sıkıntılarını halktan çıkarmaya çalışmamalı. Burada yerel yönetim sorumluluk almalı. Kendisine gelen sorunu halka yansıtıp çözmesi doğru değil. Burada bizim yerel yönetim nasıl bir çalışma yürütüyor, mali olanakları nasıl kısıtlanıyor, bunun sebebi ne? Bütçelerini şeffaf bir şekilde halkla paylaşıyorlar mı? Bütün bunlar sorgulanmalı, tartışılmalı. AKP'li meclis üyeleri, AKP’li il başkanları İzmir'deki zamları afişe ediyorlar, yansıtıyorlar ama şunu neden sorgulamıyorlar? Madem derdiniz ucuz ulaşım ya da su tüketmesi ise neden toplu ulaşımda hala KDV alınıyor, özel tüketim vergisi alınıyor, neden bundan vazgeçmiyorsunuz?” diye konuştu.
ORTAK TALEPLER ETRAFINDA MÜCADELE
Emek Partisi olarak çözüme ilişkin konuşan Uyar, “Bu sorunların çözümü her neredeysek iş yerinde, fabrikada, hastanede, okulda bütün bunların çözümü ortak talepler etrafında birlikte mücadeleden geçiyor. İzmir'de de yıllardır bu minvalde emek ve demokrasi güçlerinin gerek ülke gündemi gerek İzmir'deki gündeme dair açıklamaları, ortak eylemlilikleri oluyor. Biz bunun sürmesi ve daha da güçlenerek ve yaygınlaştırarak sürmesini önemsiyoruz. Emek ve demokrasi güçlerini oluşturan kurumların tabanındaki işçi ve emekçilere ulaşacak, onların da bulunduğu alanda bu sürece dahil olabileceği, mücadele aracı yöntemi yolu bulunarak o sorunların üstesinden gelebileceğini ifade ediyoruz. Nitekim geçtiğimiz günlerde de genel başkan yardımcımız ve birlikte bu kurumları, bileşenleri ziyaret ederek bu görüşlerimizi aktardık ve görüş alışverişinde bulunduk” dedi. (EVRENSEL WEBTV)