21 Ağustos 2020 13:19

Doğal gaz müjdesi tekellere verildi

Doğal gaz rezervinden kazançlı çıkacak olan; gazın çıkarılması, işlenmesi ve ulaşımına kadar ihaleyi alacak olan tekellerdir.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Yusuf Karataş

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “müjde” diye ifade ettiği haber, beklendiği gibi Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğal gaz rezervinin bulunması oldu. Zaten bir süredir devam eden aramalar ve iktidara yakın kesimlerin açıklamaları nedeniyle bu biliniyordu. Büyük bir müjde olarak sunulan doğal gaz rezervinin 320 milyar metreküp olduğu düşünüldüğünde; bunun dünyadaki rezervin binde bir buçuğuna tekabül ettiği, Türkiye’nin sadece 5-6 yıllık ihtiyacını karşılayacağı belirtiliyor. Bu anlamda Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının sona ermesi ve eksen değişikliği gibi bir durumun söz konusu olmayacağı ortada. Bu nedenle doğal gaz rezervi bulunmasından “büyük bir müjde” çıkarılmak istenmesinin; kuşkusuz ülkede ciddi sıkıntıların yaşandığı, kriz ve pandeminin etkisiyle halkın iktidardan uzaklaştığı bir süreçte yeni bir umut dağıtma amacı taşıdığını söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanı her ne kadar 2023 yılında doğal gazın kullanıma açılacağını duyursa da uzmanlar bunun için 7-10 yıl geçmesi gerektiğini söylüyor.

Cumhurbaşkanının Doğu Akdeniz’de de aramaların devam edeceğini açıklaması, bölgedeki Yunanistan ve Libya gibi ülkelerle gerilim ve yayılmacı politikanın devam edeceğine işaret ediyor. Aslında Erdoğan’ın bu açıklaması, Doğu Akdeniz’deki gerilim siyasetini meşrulaştıran, bunu doğruluğunu halka benimsetmeye yönelik bir tutumu da ifade ediyor.

İktidarın uzun süredir halkta bir beklenti yaratamama ve tabanında çeşitli kopuşların yaşandığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Yunanistan ile gerilim siyaseti, Biden’ın 7 ay önceki açıklamalarının yeniden gündeme sokularak sözüm ona meydana okunması, kendi ilişkileri yokmuş gibi İsrail ile anlaşması üzerinden Birleşik Arap Emirlikleri’ne tepki göstererek İslam dünyasının liderliğine soyunma gibi hamlelerin iktidarın etrafında bir toparlanma sağlamadığı bir süreçte, şimdi de enerji bağımlılığından kurtulma beklentisi yaratılmak isteniyor. Bunun yakın zamanda bir seçimle ilişkisi olup olmadığını göreceğiz.

Ancak burada asıl vurgulanması gereken nokta, Karadeniz’de bulunan doğal gaz rezervinin sanki bütün toplumun çıkarınaymış gibi sunulmak istenmesidir. Oysa ülkede doğal gaz rezervi bulunması, emekçilere, halka bir olanak sağlamıyor. Örneğin; Türkiye’nin petrol ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayan Batman rafinerisinin Batman’a ne faydası var? Batman’ın enerji alanında ürettiği bu büyük değer karşısında, Türkiye’nin sosyo-ekonomik sıralamasında son sıralarda olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle Karadeniz’de bulunan doğal gazın da emekçilere belirli miktarda istihdam olanağı dışında bir faydasının olmayacağını söyleyebiliriz.

Karadeniz’de doğal gaz bulunması da bundan çok farklı ele alınamaz. Burada bulunan doğal gaz rezervinden kazançlı çıkacak olan; gazın çıkarılması, işlenmesi ve ulaşımına kadar ihaleyi alacak olan tekellerdir. Bu anlamda Karadeniz doğal gazının bulunması, aslında tekellere verilen bir “müjde”dir.

ÖNCEKİ HABER

Mali’deki askeri cuntadan "geçiş dönemi" açıklaması

SONRAKİ HABER

Kocaeli Özer Elektrik ve Düzce MT Reklam’da sendikalaşma mücadelesi sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa