22 Ağustos 2020 00:44

Esnaf kepenk kapatıyor, vatandaş ihtiyaçlarını karşılayamıyor

Elazığ'da çok sayıda esnaf salgın ve yarattığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle kepenk kapatmış durumda. Esnaf ve yurttaşlarla yaşamlarını konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Murat UYSAL
Alişer ÇELİK
Elazığ

Ekonomik krizin daha derinden hissedilmeye başlandığı bu günlerde vatandaşın cebindeki para her geçen gün değer kaybediyor. Deprem, Koronavirüs derken krizden en çok etkilenen Elazığlı yurttaşlarla ekonomik krizi ve etkilerini konuştuk. Esnaf dükkanını açamaz duruma gelmişken vatandaş ise ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Ekonomi yönetimine tepkili olan vatandaşlar değişim şart diyor. 

EN ASGARİ DÜZEYDE YAŞIYORUZ

Elazığ’ın işlek caddelerinden Şehit İlhanlar Caddesi’nde kıraathane işleten Coşkun Demir ile konuşuyoruz. Depremin hemen ardından gelen pandemi sürecini ‘Geçinemedik’ diye özetleyen Coşkun Demir, “69 gün dükkanım kapalı kaldı. Herhangi bir yardım alamadım. 1000 liralık valilik yardımına başvurdum annemin dul maaşını gerekçe gösterip onu da vermediler. İki koli gıda yardımı aldık ederi 70-80 lira nasıl geçinelim” diye soruyor. Binlerce esnafa verildiği söylenen destek kredilerini soruyoruz Coşkun Demir’e. “Ömür boyunca borçlandık, şimdi nasıl ödeyeceğiz diye düşünüyoruz” diye yanıtlıyor. Destek kredisini çekip dükkanına harcayan Coşkun Demir, “Şimdi iş yok. Ödemelerin günü geldi, kira da var ama iş yok nasıl yapacağız bilmiyorum. Yaptığımız harcamaları da kısıtlı yapıyoruz, zaruri ihtiyaçları karşılayabiliyoruz, en asgari düzeyde yaşantımızı sürdürüyoruz” diyor. Doların söylenenin aksine vatandaşı etkilediğini söyleyen Demir, “Şekerin paketini bir ay önce 4 buçuk liraya alırken şimdi 5 buçuk liraya alıyorum. Çayın paketi 31 lirayken 34 lira oldu. Her şeye yüzde 30-40 zam geldi. Dolar arttıkça gıda sektörü artıyor o arttıkça biz aç kalıyoruz. Bugünlerimizi arayacağız gibime geliyor. 2001 krizinde daha farklıydı her şey, biz on kardeştik babamın memur maaşıyla çok rahat geçinebiliyorduk. O günkü şartları arar durumdayız.” diyor.

DÜKKANI KAPATIP GİTMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK

Elazığ’ın köklü esnaflarının bulunduğu Kapalı Çarşı’da Tütün Satıcısı Çelebi Taşlık ile konuşuyoruz. “Müşteri yok, iş yok sabah geliyoruz dükkanı açıyoruz vaktimizi oturarak geçiriyoruz” diyen Çelebi, iş yapamadıkları için ödemelerinin geciktiğini belirterek, “Pandemi sürecinde devletin en azından gıda ihtiyacını karşılaması gerekiyordu. Dükkanı aylardır kapalı olan arkadaşlarımız var. Bu süreçte ne gıda ne de maddi destek alabildiler. Halihazırda işsiz olanlar ve pandemi sürecinde işsiz kalanların durumu benden daha kötü onlar nasıl geçindi hayret ediyorum” diyor. İki çocuğu olan Tütün İşletmecisi Çelebi Taşlık, çocuklarının geleceği için kaygılandığını ifade ediyor. Ülkenin geleceğinden umutlu olmadığını söyleyen Çelebi Taşlık şunları söylüyor: “Çocuklarımın geleceğinden de umutlu değilim. Onların harcamalarından da kısmak zorunda kalıyoruz, kısmasak da geçimimizi sağlayamıyoruz. Ülkedeki 82 milyon insan çocuğundan ailesinden kısarak onların cebini dolduruyor. Biz birikim yapamıyoruz yapacağımız birikimler onlara gidiyor.” Türkiye ekonomisinin dolara endeksli olduğunu söyleyen Taşlık, “Deprem zamanı o kadar yardım toplandı, nereye gitti? Vatandaş canından bıkmış, her şeyden vazgeçmiş gibi bir hali var. Böyle giderse biz kepenk indiririz, iş yapamıyoruz ödemelerimizi yapamıyoruz, dükkanlarımızı kapatacağız. Millet şu anda karnını doyurmanın derdinde bırak birikimi yarın ne yiyeceğini düşünüyor. Mal alamıyor, malı alınca da satamıyor, kapatıp gitmekten başka çare kalmıyor” diyor. 

TÜRKİYE’DE SOSYAL DEVLET YOK

İsmini vermek istemeyen iki çocuk sahibi emekli memur, “Türkiye bağımlı bir ülke, ne olursa olsun avro ve dolarla geliyor. Dolarla maaş alsaydık zaten dert etmezdik” diyor. Buzdolabı hesabıyla vatandaşın geçimini değerlendirilmesine ilişkin ise, “Ayakkabıyı 2 senelik, gömleği 3 senelik giyiyoruz. Eskiden çalıştığım işyerinin verdiği gömlek hâlâ üstümde. Şu anda en kötü yemek 20 lira çocuğum dışarıda yemek yiyelim dediğinde boynumu eğiyorum” diyen emekli memur, “Kurban Bayramı’nda emekliye 1000 lirayı kurban parası olarak verdi.1000 liraya kurban bul bulabilirsen. 3 sene önce verdiği 1000 lira hâlâ 1000 lira. Ama kurban 3 sene önce 1000 liraydı şimdi olmuş 1500-2000 lira. Türkiye’de sosyal devlet mi var? Ben evimde acımdan ölsem benim kapımı kimse açıp sormaz. Depremde yardımlar dağıtıldı, ihtiyacı olanlara yardımlar kavuşmadı” diyor.

ÖNCEKİ HABER

İsveç’te sendikalardan işten atmalara karşı ortak eylem

SONRAKİ HABER

Adana'da geri dönüşüm fabrikasında çıkan yangın söndürüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa