22 Ağustos 2020 23:45

Belarus’un haritadaki yerini herkes öğrendi... Şimdilik!

"Belarus’un haritadaki yerini şimdilik herkes öğrendi. Ama Belarus haritasının geleceğini işçilerin eylemlere etkisi belirleyecek."

Fotoğraf: Sefa Karacan/AA

Paylaş

Kıvanç ELİAÇIK
DİSK Uluslararası İlişkiler Müdürü

Belarus’ta seçimlerde hile yapıldığı iddiaları üzerine başlayan eylemlerin günlerdir devam ettiğini duymuş olmalısınız. Olayların Avrupalı STK’ler tarafından kışkırtıldığını ve uluslararası finans kurumlarının Belarus’a göz diktiğini okumuş olabilirsiniz.  Ya da Rusya’nın ülkeye müdahale etmek için bahane yaratmaya çalıştığına, Rus şirketlerin Belarus ekonomisine hakim olmak istediğine dair yorumlar görmüş olabilirsiniz.

Belaruslu eylemcileri “Avrupa sevdalıları” veya “Rusya taraftarları” olarak tanımlamak kolaya kaçmak olacaktır. Bu yazı Belarus’taki sendikaların ve işçilerin eylemler karşısındaki tutumunu incelemeye çalışıyor. 

Protestolar seçim hilesi iddialarıyla başladı ve polis şiddetine karşı devam etti. Polis şiddetini kamuoyuna duyuran sağlık emekçileri oldu. Sağlıkçılar, gözaltında veya sokakta işkence görenlerin raporlarıyla hastane kapılarına çıktılar. Eylemlerin ülke çapına yayılmasını tetikleyen olay Otomobil Tamircisi Alexander Taraikovsky’in cenazesi oldu. Ardından sanayiden kamu hizmetlerine pek çok sektörde grevler birbirini izledi.

BELARUS SENDİKALARI

Belarus, Türkiye’de az bilinen bir ülke olsa da sendikalarımız Belarus’u yakından tanır. Bunun iki nedeni var. İlki; çalışma hayatının tartışıldığı uluslararası toplantılarda İskandinav ülkeleri bile işçi haklarının kötüleşmesinden bahsederken sadece iki ülkeden gelen bazı sendikacılar işlerin iyiye gittiğini anlatırlar. Belarus’u o toplantılardaki şaşkınlığımızdan biliyoruz.

İkincisi: Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) raporlarına göre Avrupa’da işçi hakları açısından en kötü iki ülke Türkiye ve Belarus. Yasaklanan grevler, tutuklanan sendikacılar, iş güvencesinin giderek zayıflaması, kıdem tazminatının hatta ihbar tazminatının gasbedilmesi, kısa süreli sözleşmelerin yaygınlaşması Belarus’taki bağımsız sendikalardan sıkça duyduğumuz konular. Belarus’u bu konulardaki duygudaşlığımızdan biliyoruz!

Ülkede iki farklı sendikal örgüt var. 4 milyon üyeli FPB (Belarus Sendikalar Federasyonu) Sovyet Sendikalar Konseyinin devamı niteliğinde. 2002 yılında FPB başkanı hükümetle ters düşünce bir KGB (Devlet Güvenlik Komitesi) operasyonuyla FPB yönetimi değiştirildi. Sendikalar, işçilerin ve üretimin üzerinde bir denetim aygıtı haline geldi. Üyeleriyle hiçbir ilişkisi olmayan sendika yönetimleri sürekli Lukaşenko’yu desteklediler. Sendikalar cumhurbaşkanını tebrik mesajları yayımlarken üyeler şalterleri indirip fabrikaları terk etmişti bile. 

Diğer sendika ise yalnızca 15 bin üyesi olan bağımsız sendikaların üst örgütü olan Belarus Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (BKDP). Faaliyetlerini yoğun baskılar altında sürdüren BKDP ülkedeki ITUC üyesi tek sendika. BKDP, Rusya, Ukrayna ve Gürcistan’daki bağımsız sendikalarla ve Orta Asya ülkelerindeki işçi hareketleriyle birlikte çalışmakta. BKDP, yıllardır Lukaşenko’ya karşı muhalefet yürütüyor ve bunun bedelini ödüyor. BKDP üyesi işçiler seçimlerde gözlemci olarak görev yaptılar ve hileleri belgelediler. Eylemler sırasında çok sayıda sendikacı tutuklandı ve işkence gördü. 

Belarus’ta işçilerin büyük bir bölümü kısa süreli iş sözleşmeleriyle çalışıyor. Kıdem tazminatı hatta ihbar tazminatı alamıyorlar. Geçici işlerde çalışan işçiler sosyal haklardan mahrum kalıyor. Yeni sendikaların kurulmasının ve bağımsız sendikaların yetki almasının önünde yasal zorluklar var. Sendikal faaliyetler cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle durdurulabiliyor.

Grev hakkı kullanılmaz durumda. Üç aylık bir pazarlık-ara buluculuk sürecinden sonra greve çıkılabiliyor. Cumhurbaşkanı bir kararnameyle grevi erteleme veya yasaklama hakkına sahip. Talepler ekonomik değil siyasi bulunursa grev yasa dışı ilan ediliyor. Yasa dışı greve katılanlar işten atılıyor, para veya hapis cezasına çarptırılıyor. 

Covid-19 döneminde gösterişli devlet törenleri düzenleyen hükümetin maske, koruyucu ekipman ve sağlık hizmeti sağlamakta yetersiz kalması; Lukaşenko’nun kadınları aşağılayan söylemleri; güvencesiz çalışma biçimlerinin yaygınlaşması Lukaşenko’ya yönelik memnuniyetsizliği arttırdı. Geniş kesimler özellikle gençler, kadınlar ve işçiler seçim kampanyalarına katıldılar. 

Tutukluların serbest bırakılması, şiddetin son bulması ve seçimlerin yenilenmesi talepleriyle başlayan toplumsal harekete işçiler de iş bırakarak, fabrika bahçelerinde veya şehir merkezlerinde gösteriler düzenleyerek katıldılar. Grevciler, büyük oranda, devlet güdümlü FBP sendikalarına üyeydi. Sendikadan bağımsız grev komiteleri veya işyeri komiteleri kuruldu. Lukaşenko’nun kaleleri olarak bilinen büyük fabrikalar da greve katıldı. Metal, gıda, kimya, taşımacılık ve inşaat gibi iş kolu sendikalarından istifalar başladı.

Eylemler çeşitli biçimlerde devam ediyor. Belarus hakkında tartışmalar da devam edecek. Belarus’un haritadaki yerini şimdilik herkes öğrendi. Ama Belarus haritasının geleceğini işçilerin eylemlere etkisi belirleyecek.

ÖNCEKİ HABER

Öğretmenler yeni eğitim öğretim yılına 24 Ağustos'ta başlayacak

SONRAKİ HABER

TTB Merkez Konseyi Başkanı Adıyaman: Türkiye salgınla mücadeleyi bırakmış durumda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa