23 Ağustos 2020 07:52

Kuru incir tüccarların insafına bırakıldı

Kuru incir hasadı başladı. Girdi maliyetlerinin yüksekliği karşısında emeğinin karşılığını alamayan üreticiler "Çiftçinin emeği gelen tüccarların insafına bırakıldı" dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Esra Solin DAL

Germencik ilçesinde kuru incir hasadına başlayan yetiştiriciler, gübre, mazot, su, ilaç ve elektrik gibi girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirterek, "Çiftçinin emeği gelen tüccarların insafına bırakıldı" dedi. Tarlada çalışan işçiler ise 12 saat çalışıp 70 lira yevmiye aldıklarını söyledi. 

Aydın’ın Germencik ilçesine bağlı Ortaklar beldesinde incir hasadı bu yıl sıcaktan kaynaklı yetiştiriciye zarar ettirdi. Yetiştiriciler, geçen yıl rekolte kuru incirin fiyatı 18 TL satarken, bu yıl geç gelen ve aniden bastıran sıcakların rekolte ve kaliteyi olumsuz etkilediğini söylüyor. Gübre, mazot, su, ilaç ve elektrik gibi girdi maliyetlerinin artması karşısında çiftçi, mahsulünü ya zararına satıyor ya da tarlada çürümeye terk ediyor. Sabahın ilk ışıklarıyla tarlada çalışmaya başlayan tarım işçileri ise, geçen yıla göre hasadın daha az olduğunu belirterek, kızgın güneşin altında 70 ila 80 TL yevmiye aldıklarını dile getirdi. 

JES GAZLARI İNCİRİ LEKELİYOR

Kuru incir yetiştiricisi Rıdvan Kaya, bu yıl incir sezonunun geçen yıllara göre geç başladığını belirterek, Jeotermal Enerji Santrallerinin (JES) havaya saldığı gazlar nedeniyle, incirlerde lekelenmeler olduğunu söyledi. Lekelenen incirlerin fiyat düşüşüne neden olduğunu ifade eden Kaya, çiftçinin emeğinin ise gelen tüccarların insafına bırakıldığını vurguladı. Kaya, mazot fiyatlarının yüksek olduğunu hatırlatarak, komisyoncuların bir saate kazandığını parayı üreticinin bir senede kazanamadığını kaydetti. 

DEVLETİN DESTEĞİ YOK

Günde 300 TL mazot masraflarının olduğunu dile getiren çiftçi Murat Kara da gübre fiyatlarının 90 TL’den başladığını belirtti. Kara, bu yıl 30 dönüm tarla sürdüğünü ve sadece mazot ve gübrenin 20 bin TL yakın maliyetinin olduğunu söyledi. Devletin tarım işçilerine desteğinin olmadığını, sadece TARİŞ’e üye olan çiftçilerin mahsullerinin aldığına dikkat çeken Kara, “TARİŞ’e üye olmayan çiftçinin ürününü tüccarların insafına  bırakıyor. Tüccarlar da istediği gibi fiyat biçiyor. Geçen yıl TARİŞ incirin kilosunu 17- 18 TL’den aldı. Fakat TARIŞ’e üye olmayanların ise 10 TL’den aldı. Yani çiftçilerin hepsinin TARİŞ’e kayıtlı olmasını istiyorlar. Bu da ayrı bir maliyete sebep oluyor. Çünkü TARİŞ’te belli bir miktar incir veya bağış istiyor. Bu bazı çiftçilerin elinden gelmiyor. Çünkü on dönüm eken bir çiftçi, TARİŞ’in belirlediği 5 ton incir tonajını yatırma gücü yok. Çiftçi TARİŞ’in belirlediği 5 ton tonaj elde edemediği zaman da zarar ediyor. Bu yüzden çiftçiler üye olmuyor” diye belirtti.

GEÇEN YIL 25 TON BU YIL 10 TON

Kuru incir rekoltelerinin henüz belirlenmediğini, rekoltelerin belirlenmesinden ise hava şartlarının etkili olduğunu aktaran Kara, geçen sene elde ettikleri tonajı bu sene yarısını bile yakalayamayacaklarını söyledi. Kara, “Ben geçen senen 25 ton yaptım ama bu sene 12 buçuk ton 10 ton arası mal bekliyorum” dedi.

İncir tarlasında çalışan tarım işçisi Gülhan Kaya da 8 senedir incir tarlasında çalıştığını söyledi. Sabah ezanıyla işe koyulduklarını anlatan Kaya, ilk işlerinin ise incirleri koydukları kasaları traktöre yerleştirmek olduğunu dile getirdi. Tarlada işleri bittikten sonra tekrar traktörle eve döndüklerini belirten Kaya, şöyle devam etti: "Topladığımız incirleri kasalardan sergi dediğimiz yerlere boşaltıyoruz. Güneşte daha çok kuruması akşam güneş batıncaya kadar bekletiyoruz.  Daha sonra kurularını üç çeşide ayırarak tekrar kasalara yerleştiriyoruz sonra tüccarın gelip almasını bekliyoruz.”  

YEVMİYE 70-80 LİRA 

15 yaşından beri tarlada yevmiyeyle çalıştığını dile getiren Elif Karatosun (25) da incir toplamanın çok zor olduğunu ve istediği kazancı elde edemediğini söyledi. Tarlada çalışan işçilerin koronavirüse (Kovid-19) karşı hiç bir koruyucu önlem almadığını belirten Karatosun, şunları ifade etti: "Sabah beşte uyanıyoruz 06-00 tarlada oluyoruz. Öğleye kadar çalışıyoruz 12’de yemek ve mola veriyoruz. Saat 14.00’te yeniden çalışmaya başlıyoruz. 18.00’e kadar toplama işi yapıyoruz. Sonra bu topladıklarımızı tarla sahibinin evine götürüp orada seriyoruz. Daha sonra kurularını seçiyoruz ve saat 20.00 de işimiz bitiyor. Toplam 12 saat çalışıyoruz. Bu kadar emeğin karşılığı 70-80 TL olmamalıdır." 

DAYIBAŞLARI 10-15 TL KESİNTİ YAPIYOR

12 yaşından beri çalışan tarım işçisi Pervin Çetinöz (41) ise, yılın 12 ayı tarlada çalıştığını belirtti. Pamuk toplama, domates, mısır çapası, çilek, erik, incir gibi işlerde çalışarak yaşamını sürdürdüğünü vurgulayan Çetinöz, günlüğü 80 TL olan yevmiyelerin dayı başları tarafından 10-15 TL arası kesildiğini kaydetti. Hem tarlada çalışıp hem de evde çocuk baktığını dile getiren Çetinöz, kadınların her alanda olduğu gibi tarım işinde de ayrımcılığa uğradığına dikkat çekti. Erkeklerden daha az yevmiyeyi aldıklarını sözlerine ekleyen Çetinöz, “Sıcaklara rezillik ama biz mecburuz tarlardan başka iş yok” dedi.

 

ÖNCEKİ HABER

Giresun'da can alan kuvvetli yağışın bugün de devam etmesi bekleniyor

SONRAKİ HABER

Bakanlığın "mevzuata uygun" dediği elektrik kesintilerine 100 yıl hapis istendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa