24 Ağustos 2020 00:14

Mektup: Maskem ile çığlık atsam beni duyar mısınız?

"Bu süreçte ilacına ulaşamayan hastalardan bahsetmek istiyorum. Dün hayatta olan ama bugün virüs yüzünden hayatlarını kaybeden sağlık personellerini anlatmak istiyorum!"

Fotoğraf: Rawpixel

Paylaş

Uzm. Ecz. Ayşegül BEKTAŞ
İstanbul

Yok arkadaş! Sokaktaki ses olmaktan başka çaremiz yok!

Bu virüs bizlerden akıllı belli ki! Kafamda yığınla sorular beliriyor. Milli ve dini bayramları ayırt eden bir virüs tasarladı birileri! Ya da açılışları seviyor bu virüs; bana bulaşma bak şu an açılış yapıyorum... Hepimizin hayrı için üstelik!

Hadi gelin bakalım elimizde ne var... Bir araya nasıl getirebiliriz...

Bir tarafa korona gerçeğini koyalım! Evde kalalım, kimseye yaklaşmayalım, sokaklarda dolaşmayalım, eğitim dursun, çocuklar asosyal olsun, spor yapmayalım, hepimiz kilo alalım, depresyona girelim, haberleri seyredelim, turkuaz kutucuktaki rakamlara bakıp “söylendiği üzere” mutlu olalım, yetinelim... Açılışlarda omuz omuza dua edelim... Bitsin bu virüs diyelim! Ben virüs olsam tüm bu eziyetlere gerçekten alınır giderdim.

Diğer taraftan; Avrupa ülkelerinde ailelerde vefat eden bireyler, eğer aileye maddi katkı sağlayan bireylerse aynı destek devlet tarafından “karşılıksız(!)” veriliyor. Bu arada barolar ve meslek örgütlerinin antidemokratik uygulamalara karşı örgütlü tepkisine rağmen uygulamalar daha çok sürüyor! Gündem hızla değişiyor. Sessizce bazı şeyler aniden oluveriyor!

Eğitimin bilinçsizlik sebebi ile durdurulduğu bir ülkede, turizm “güvenle(!)” devam ediyor. Devam eden turizm sebebi ile tam okullar açılacakken pandemi yine patlak veriyor. Gitmişti geri mi geliyor, yoksa zaten hep orada duruyordu da biz mi başka yöne baktık ya da baktırıldık! Ama neyse ki virüs akıllı; açılışları, bayramları, clubları, beachleri, düğünleri, halayları hep teğet geçiyor!

Eğitim yeni normalde durduruldu ama bizim zamanımızda matematik vardı! Günlük iller bazında vaka sayılarını topluyorum, ülke bazında verilen vaka sayısının yaklaşık on katı çıkıyor. Karekökünü alıyorum olmuyor, sağa koyuyorum dolmuyor, sola koyuyorum kabul görmüyor... Kafam karışık! Ama bu sırada kıdem tazminatları tartışılıyor... Tabi yine sessiz sedasız!

Sokak düğünlerinde değil, asker uğurlamalarında da değil ama sokaktaki ses olmak istediğimizde virüs yine bulaşıyor! Anlıyorum bu virüs müzik seviyor ama direniş çığlığını sevmiyor. Peki o zaman bir çözüm bulayım diyorum...

Eczanemden, evimden çıkayım ve sokaktaki ses olayım! Nasıl mı?

Maskemle, sosyal mesafemle, elimdeki bilinçlendirme metniyle ben bu ülkenin sağlık hizmeti veren bir sağlıkçısı olarak örnek olayım! Bırakın ben halay başı olmak istemiyorum... Anlatmak istiyorum! Bu süreçte ilacına ulaşamayan hastalardan bahsetmek istiyorum. Dün hayatta olan ama bugün virüs yüzünden hayatlarını kaybeden sağlık personellerini anlatmak istiyorum! Onların hastalarının mağduriyetlerini, ailelerinin acılarını, insanlık dışı çalışma koşullarına yenik düşen hayallerini haykırmak istiyorum! Ben maskemle sokaktaki çığlık olmak istiyorum! El ele değil, omuz omuza da değil; bu işi kalp kalbe, ayrımsız, ayrıcalıksız herkes için eşit olacak şekilde sosyal mesafe ile yapabileceğimi de göstermek istiyorum! Madem yeni normalimiz bu; yeni normal susmaksa ben daha normal bir şekilde, daha insanca sokakta maskemle çığlık atmak istiyorum.

Beni duyar mısınız?

ÖNCEKİ HABER

İktidarın 'müjde'sini değerlendiren işçiler soruyor: Bize nasıl yansıyacak?

SONRAKİ HABER

Anadolu Platformu'dan İstanbul Sözleşmesini hedef gösteren rapor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa