24 Ağustos 2020 14:39

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztunç: Giresun derhal afet bölgesi ilan edilmeli

Giresun’daki sel felaketiyle ilgili bölgeden açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, "Giresun derhal afet bölgesi ilan edilmeli, bölge halkı somut bir adım bekliyor" dedi.

Fotoğraf: Tuğba Yardımcı/AA

Paylaş

Giresun’da yaşanan selle ilgili bölgeden açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Giresun derhal afet bölgesi ilan edilmeli. Afet bölgesi kavramının yasalarla belirlenecek netlikte olmadığı ifade ediliyor. Durum buysa biz Meclisi toplamaya ve gereken yasal adımların atılması anlamında hükümete destek vermeye hazırız” dedi.

Genel Başkan Yardımcıları Ali Öztunç ve Seyit Torun da dâhil 7 milletvekilinden oluşan CHP heyeti, sel felaketiyle baş başa kalan Giresun’da incelemelerde bulundu. Sel mağduru vatandaşlarla bir araya gelen heyet ağır bilançoyu bizzat yerinde gözlemlerken mağduriyetlerin nasıl giderilebileceğine dair de rapor tuttu.

“YAĞMURU ENGELLEYEMEYİZ AMA SONRASINDAKİ MAL VE CAN KAYBI ENGELLEBİLİR”

Bölgede bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP heyetine son durumla ilgili kaymakamlık binasında bilgi aktarardı. Görüşme sonrası bir açıklama yayınlayan CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Yanlış imar ve yapılaşma politikaları, yanlış su yönetimi planları ve HES’lerle birlikte doğanın yüksek tahribatı bu felaketleri tetikleyen en önemli unsurlar. Yaşanan sel felaketinin sonuçları ağır. Dere yatağında kurulu olan Dereli ilçesi adeta yok olmuş durumda. Düzensiz kentleşme, derelerin ıslahı, HES’ler bu faciaya neden olmuştur. Yağmurun şiddetini engelleyemeyiz ama yağmur sonrası mal ve can kaybı engellenebilir. Doğa bir kez daha uyarıda bulunmuştur. Eğer doğanın dengesini bozarsak doğa da böyle intikam alır” ifadelerini kullandı.

“DERHAL AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ”

Açıklamalarının devamında hükümete çağrıda bulunan Öztunç, “Giresun derhal afet bölgesi ilan edilmeli. Sayın Süleyman Soylu başta olmak üzere yetkililer kanunda bunun yerinin olmadığını ifade ediyorlar. Ancak bölge halkı somut bir adım bekliyor ve devletin uzatacağı ele muhtaç durumdalar. Burada vatandaşlar çok zor durumda, mağduriyetlerin önüne geçilmesi ve yaşanan büyük tahribatın ivedilikle giderilerek kentin biran önce yeniden ayağa kaldırılması gerekiyor. Biz CHP gurubu olarak mevzuatta ne gibi eksiklikler varsa tamamının yapılandırılması için Meclisi toplamaya ve gerekli adımların atılması için hükümeti desteklemeye hazırız” dedi.

İYİ PARTİLİ AĞIRALİOĞLU: YETKİLİLER SANKİ İLK KEZ YAŞANIYORMUŞ GİBİ KONUŞUYOR

İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu da TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, sel felaketine dair konuştu.

Giresun’da meydana gelen ve daha önceki sel felaketlerinden daha fazla hasarı olan bir sel felaketiyle karşı karşıya olunduğunu belirten Ağıralioğlu şöyle konuştu:

"Sel felaketleri bölgenin her sene birkaç sefer yaşadığı, bu yaşadıklarından sonra devletin bütün yaraları sarmaya gücümüz yeter ifadeleriyle sorumluluğunu göstermeye çalıştığı bir sürecin içerisinde bir yenisiyle karşılaştık. Hasar tespitlerinin maddi kaybına, fındık hasadının olması hasebiyle fındık hasadının sebep olduğu zaiyat da eklenecektir. Zaten kıt kanaat imkanlarla geçinen çiftçilerimizin, fındık üreticilerimizin bir de böyle yoğun bir sel felaketinden sonra hasattaki fındıklarını denize kavuşturan böyle büyük bir selle karşılaşması hasarı biraz daha artırdı.

Devlet dediğiniz cihaz, yaşanan felaketlerden sonra bölgeye intikal edip 'yaraları sarmaya gücümüz yeter' demekten ibaret değildir. Devlet sanki ilk defa sel yaşanıyormuş gibi, ilk defa selden sonra mevzuya nezaket ediyormuş gibi konuşmaz. Devlet, mümkünse daha önceki tecrübelerinden ders çıkarır, yaşanan onca yağmura rağmen 'hiçbir maddi kaybımız yoktur, hiçbir can kaybımız yoktur' gibi ifadeyi kullanma imkanına dönüştürecek bir ciddiyeti temsil eder. Biz ne zaman devletimizi şöyle göreceğiz; 'çok yoğun yağış aldı bölge ama alınan tedbirlerimizle can kaybı, mal kaybı engellendi. Menfezleri kontrol ettik, dere yataklarını ıslah ettik, dere yataklarına yapılmış binaların tamamını boşalttık. Bölgede can kaybına sebep olacak bütün riskli yerleri tahliye ettik. Önceden önleyici tedbirler aldığımız için sebep olunan selden hiçbir ciddi can ve mal kaybımız olmamıştır'. Böyle bir açıklamayı yapacak devlet ciddiyetinden sorumludur.  

Tabii ki devlet yaraları saracaktır, tabii ki devlet o bölgedeki hasarı tespit edip zararı tanzim edecektir. Bize bundan sonra sel bölgelerindeki hafriyatları kontrol edecek, dere yataklarında imar, iskan işlerini kontrol edebilecek, daha önce verilmiş imar iskan izinlerini kaldırıp güvenli bölgelerde insanların yaşamasını temin edecek ciddiyet lazımdır. Giresun’un afet bölgesi ilan edilmesi gerekir. Fındık hasadına gelmiş zararın dayanılmaz hadlere vardığını devletin unutmaması gerekiri”. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Basın kartları Meclis gündeminde: Gazetecilerin kartları 2 yıldır neden verilmiyor?’

SONRAKİ HABER

Diyarbakır'da Kovid-19’a yakalanan sağlıkçıların sayısı 476’ya yükseldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa