DEÜ'de SES temsilcilerinin sürülmesine tepki: Bu gözdağına sessiz kalmayacağız
SES İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur’un başka bir yere görevlendirilmesini sağlık emekçileri, gözdağı ve sürgün olarak niteledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çalışanlarının basın açıklaması | Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
İzmir
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde ek ödemelerdeki adaletsizliklere karşı yapılan eylemlere katıldığı için SES İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur’un 6 ay süreyle Buca DEÜ Eğitim Aile Sağlığı Merkezine sürgün edilmesine sağlık çalışanları tepkili. Sürgün kararını tüm sağlık çalışanlarına yönelik bir gözdağı olarak niteleyen sağlık emekçileri, sürgün kararından geri dönülmesi için mücadele edeceklerini ifade etti.
"BU KARAR GÖZDAĞIDIR, KABUL ETMİYORUZ"
DEÜ Genel Sağlık-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Ayşe Yetişen, Dokuz Eylül’ün bel kemiğini oluşturan sendikalara karşı bu yapılanın açıkça bir gözdağı olduğunu söyledi. Sürgün kararını mesleğine yapılan bir saygısızlık olarak tanımlayan Yetişen “Zaten pandemi döneminde çok yoğun çalıştık. Açılan soruşturmalar ardından da bu görev yeri değişikliği bizi daha da üzdü. Biz haklarımız için yönetim sesimizi duysun diye eylemler yaptık. Mücadelemiz sürecek” diye konuştu.
Türk Hemşireler Derneği İzmir Şube Başkanı Ebru Melek Benligül de tüm dünyada pandemiyle mücadele eden sağlık çalışanlarının kahraman gibi karşılandığını hatırlatarak, “Maalesef son aylarda hemşireler çaresizlik içinde ve yorgunlar. Böylesi bir süreçte meslektaşlarımızın motivasyonlarının nasıl artıracağımızı tartışmamız gerekirken böylesi bir görev değişikliğinin öncelikle gerekçesini merak ediyoruz” diye konuştu. Benligül, dernek olarak meslektaşlarının yanında yer alacaklarını ve mücadelelerine destek vereceklerini söyledi.
Asistan Hekimleri İnisiyatifinden Ali Rıza Karabulut ise, Günseli Uğur’un yeni bir yere görevlendirilmediğini bunun aslında bir sürgün olduğunu ifade etti. Yaptıkları eylemlerde Uğur’un her zaman ön planda olduğunu belirten Karabulut “Bu karar Uğur’un şahsından ziyade eylem sürecinde yer alan tüm kurum ve kişileri ilgilendirmektedir. Uğur’u asla yalnız bırakmayacağız. Sadece onu değil hepimizi sürgün etmek istiyorlar” diye konuştu.
"HAK ARAMAYI SUÇ GÖRÜYORLAR"
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası İzmir Şube Sekreteri Özgür Arslan da, 10 sendika ve meslek örgütü olarak yaşadıkları sıkıntılara ilişkin eylemler yaptıklarını hatırlatarak, “Pandemi sürecinde dahi sorunlarımıza kulaklarını kapatmış bir yönetimle karşı karşıyayız. Hak arama meselesini suç unsuru olarak önümüze koymaktalar, sürekli sarı zarflarla tutanaklarla karşı karşıyayız” dedi. Son olarak SES İşyeri Temsilcisi Günseli Hemşire’nin sürgün edildiğini belirten Arslan hak aramanın yanlış olmadığını bildiklerini söyleyerek “Tüm sağlık çalışanlarını mücadeleye dahil ederek sürgünü geri aldırmaya çalışacağız” dedi.
"MÜCADELESİ BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETTİ"
DEÜ SES Üyesi Aslantürk Özkavak ise Günseli Uğur’un sağlık emekçilerinin hakları için her şeyi yaptığını ve bunun da bazılarını rahatsız ettiğini söyledi. Yönetimin ‘Günseli’yi gönderirsek mücadeleyi bastırırız’ diye düşündüğünü belirten Özkavak, bunun asla kendilerini yıldırmayacağını belirterek “Uğur’un tekrar yerine döneceğine inanıyorum” dedi.
"BU MÜCADELEDE EKİP OLDUĞUMUZU GÖSTERDİK"
DEÜ Hastanesindeki sağlık çalışanlarına yapılan eziyetlerin son bulmasını isteyen Tez-Koop-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Efsun Kesal da, “Sürgünlerle hak arayan sağlık çalışanlarının mücadelesini baltalayamazlar” dedi. 2 yıldır hastane yönetiminin çalışanlarına karşı kötü tutumunun kurumdaki iş barışını ve ekip ruhunu bozduğunu belirten Kesal, yönetimin her türlü talebe kulağını tıkadığını, çalışanıyla görüşmek yerine karşılarına çevik kuvvet çıkarmayı tercih ettiğini ifade etti. Devletin sağlık çalışanına verdiği sözleri tutmasını, hastane yönetiminin de çalışanlarıyla barış içinde olmasını istediklerini anlatarak “Sağlık ekip işidir. Bizler bu mücadelede ekip olduğumuzu gösterdik. Sağlık Bakanlığı, hastane yönetimi de bu zinciri kıran taraf olmasın” diye konuştu.
"YANLIŞ KARARDAN GERİ DÖNÜLECEK"
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı ise, Günseli Uğur’un görev yerinin değişmesi ve açılan soruşturmanın temelinde onun sağlık çalışanlarının hakları için mücadele etmesinin yattığına dikkati çekti. Ek ödemelerdeki kesintiler üzerine DEÜ sağlık çalışanlarının başlattıkları mücadelenin etkili olduğuna vurgu yapan Çamlı “Günseli Hemşire de önde gelen isimlerden oldu. O nedenle bu süreç tamamen bir cezalandırmadır, bu yapılan baskıdır. Ama bunlar fayda getirmeyecek” dedi. Günsel Uğur’un haklı davasına da sahip çıkacaklarını söyleyen Çamlı, “Bu yanlış kararın geri döneceğine inanıyorum” diye ekledi.
