25 Ağustos 2020 13:42

Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu: Artık zamanımız kalmadı

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Sekreteri Nesrin Tuba Aslan, “Artık zamanımız kalmadı” diyerek yargı sisteminin adil bir karar vermesini talep etti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Ölüm orucundaki tutuklu avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için adalet talebi yinelendi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Sekreteri Nesrin Tuba Aslan, "Artık zamanımız kalmadı" diyerek, yargı sisteminin adil bir karar vermesini istedi.

Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu’nun çağrısıyla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi önünde ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için basın açıklaması gerçekleştirildi. “Adalet sağlansın, Ebru ve Aytaç yaşasın” yazılı pankartın açıldığı eylemde "Zorla müdahale cinayettir" “Ebru, Aytaç yaşasın”, “Devrimci avukatlar onurumuzdur” dövizleri taşındı.

"ZAMANIMIZ YOK, EBRU’YU YAŞATMAK İSTİYORUZ"

ÇHD Genel Sekreteri Av. Nergiz Tuba Aslan, tek amaçlarının Ebru ve Aytaç’ı yaşatabilmek olduğunu belirterek, “Adli Tıp Kurumunun vermiş olduğu rapor sonrasında neredeyse 1 aya yakın süredir rızaları dışında hastanede tutuluyorlar. Hastaneler Ebru ve Aytaç’a zorla müdahale edemeyeceklerine rızaları dışında bir müdahale gerçekleştiremeyeceklerine dair raporlarını hazırlamış ve İl Sağlık Müdürlüğüne göndermiş. Neredeyse 10 gün önce göndermişler ancak İl Sağlık Müdürlüğü bu raporu her nedense mümkün olduğunca zamana yayarak, yavaşlatarak görevini kötüye kullanarak ve suistimal ederek mahkemeye göndermeyi geciktirmiş. Dün itibarıyla bizlerin de çabası ve fizikken takibi ile mahkeme dosyasının içine raporların girmesini sağlayabildik. Bu raporlar açıkça şunu söylüyor; Bizler doktorlar olarak rızaları dışında, meslek etik kurallarına aykırı bir biçimde uluslararası sözleşmelere aykırı bir biçimde bu iki kişiye müdahale edemeyiz bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok diyorlar” dedi.

Aslan son olarak şunları söyledi: "Artık mahkemelerin hem yerel mahkemelerin hem Yargıtay’ın bir karar vermesi gerekiyor. Dün biz 37'nci Ağır Ceza Mahkemesine başvurularda bulunduk. TTB'nin Ebru ve Aytaç hastanede tutulduğundan beri sağlıklarının bozulduğuna dair hazırlamış oldukları bilimsel mütalaayı mahkemeye sunduk. Mahkemeden artık gecikmeksizin bir karar vermesini istedik. Ancak yine şaşırtmadı mahkeme bizi, bu sefer şöyle bir karar verdi. Dedi ki; ‘benim vermiş olduğum bir karar var ve bununla ilgili olarak artık kararı Yargıtay versin’ diyerek dosyayı Yargıtay’a gönderdi. Yargıtay’ın artık bir karar vermesi gerekiyor. Bir an önce yargı sisteminin adalete hukuka dönmesi için başvurularda bulunuyorlar. Biz mahkemelerin adli yargı sisteminin adil bir karar, hukuka uygun bir karar vermesini bekliyoruz. Artık zamanımız yok, Ebru'yu yaşatmak istiyoruz. Ebru yaşasın diye elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz.”

"BU İNTİKAMA SON VERİLSİN"

Avukat Several Ballıkaya ise şunları söyledi:

"Onların bütün adalet taleplerine hayır denildiği için bedenlerini açlığa yatırmak zorunda kaldılar. Bu bir dönüm noktası Türkiye için. Bundan sonra gerçekten hukukun eskisi gibi olduğunu kabul edemeyeceğiz. Biz eskisi gibi avukatlık yapamayacağız. Dolayısı ile bu şu demektir; hukuk asla eskisi gibi olmayacak. Tüm devlet kurumlarına seslenmek istiyoruz adalet bakanlığına seslenmek istiyoruz. Bu hukuksuzluğa dur demedikleri müddetçe bu katliama bu can kaybına ortak olmuş olacaklar. Aynı zamanda adalet bakanlığına şöyle bir seslenme yapmak istiyorum; 37'nci Ağır Ceza Mahkemesine müdahale ederek o gün onların tutuklanmasını sağladılar, hakimler savcılar kurulu tutuklanmalarını sağladılar, dosyaya müdahale ettiler. Bugün tekrar bu dosyaya müdahale ederek yaşamı savunmak zorundalar, HSYK bu hukuksuzluğa dur demeli ve karara karşı bu hakimlere disiplin süreci bile başlatabilmeli. Artık müvekkillerimizin, dostlarımızın üzerinden verilen bu intikam mücadelesine son verilsin ve yaşamaları için adım atılsın."

Ebru ve Aytaç’ın tahliyesi istenilerek açıklama bitirildi.

"EBRU YAŞAMAK İÇİN DİRENİYOR"

Ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından Evrensel'e konuşan Aytaç Ünsal'ın eşi Av. Didem Baydar Ünsal, Timtik'in durumunun kritik olduğunu belirtti. Adil yargılanma talebi ile 236 gündür ölüm orucunda olan ve Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesinde tutulan Ebru Timtik ile görüşen Avukat Didem Baydar Ünsal, "Ebru yaşamak için direniyor" dedi.

Ünsal, Ebru Timtik'in konuşmakta çok zorlandığına dikkat çekerek, "Yatağından çıkamıyor, yürümekte çok zorlanıyor dengesini kaybediyor ve kasları erimeye başladı. Bugün artık ölüm orucunun 236'ncı gününde. Konuşurken çok acı çekiyor, boğazında oluşan yaralar artık aşağı kadar inmiş durumda. Şu an zorla tutulduğu hapishane hastanesinde, çünkü burası bir hücreden farksız ve hapishane koşullarından çok daha kötü koşullarda tutuluyor ve bugün 26 gündür neredeyse 1 aydır burada tutuluyor" dedi.

Timtik'in zorla müdahale tehdidi altında tutulduğunun altını çizen Ünsal, "Ebru bilincini kaybettiği an ona müdahale edileceğini biliyor ve dolayısıyla uykuları kaçıyor. Zorla tutulmaktan, insanlık dışı bir muameleye maruz kalmaktan öfkeli ve rahatsız" ifadelerine yer verdi.

Ünsal konuşmasında Timtik'in konuşmalarına yer vererek şöyle devam etti:

"Ebru, 'Yargıtay neyi bekliyor, bir karar verilecekse ölümümüzü mü bekliyor, hakkımızı verecekse ölümümüzden sonra mı hakkımızı verecek, bugün derhal bizim tahliyemize karar vermeli vce biz yaşamalıyız yoksa bunun açıklamasını ne bu halka ne de ülkede ve dünyadaki hukukçulara, vatandaşlara açıklayamayacak. Bizim vebalimizi almasınlar" dedi.

Timtik'in sağlık durumunun hastane koşullarında daha kötü olduğunu aktaran Ünsal, "Ebru'nun boğazındaki yaraların sebebi ve hastanede artmasının sebebi hastane odasında bulunan havalandırmanın boğazını sürekli olarak kurutuyor olması. Havalandırma yaraları ve tahriş olmayı arttırıyor. Burada sıvı almakta zorlanıyor çünkü hastanenin çeşitli kokuları var ve midesi bulanıyor, vitaminlerini almakta çok zorlanıyor. Gerçekten yaşamak istediği için kendisini çok zorluyor ve biliyoruz ki bugün bir karar çıkarsa Yargıtay'dan ki çıkmalı çünkü kaybedecek zamanımız kalmadı. Bugün onu gördüğümde bir kez daha anladım bütün gücüyle direniyor ama artık bizleri öldürmek istediklerinin farkında. 'Bizi öldürmeden hak yerini bulsun diyor ve herkese selamlarını iletiyor" diyerek sözlerini noktaladı. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Öğretmenlerin seminerinde ilk gün: Önlem yok, uyarı yok, fiziksel mesafe yok…

SONRAKİ HABER

Diyarbakır’da dolmuş şoförü Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa