Emekçinin gündemi gaz değil ekonomik kriz
İstanbul'un Esenyurt ve Küçükçekmece ilçelerinde emekçilerle AKP iktidarının 'müjde'sini konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Murat UYSAL
İstanbul
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Karadeniz açıklarında 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulunduğunu açıklaması vatandaşta beklenen karşılığı bulmamışa benziyor. İstanbul’da çoğunlukla gelir grubu düşük yurttaşların yaşadığı Küçükçekmece ve Esenyurt’ta konuştuğumuz işçiler ve esnaflar, beklediklerinin işsizliğe çözüm, ücretlerin iyileştirilmesi, vergilerde indirim olduğunu söylüyor. Cumhurbaşkanının müjdesinden önce de tartışmaların geçim kaygısı etrafında döndüğünü söyleyen yurttaşlar “Ekonomik kriz doğal gazdan ağır basıyor” diyor.
Esenyurt’ta bir fabrikanın deposunda çalışan işçi müjdenin açıklandığı günden izlenimlerini aktarıyor. Eskisi gibi olmasa da işçilerin beklenti içerisinde olduğunu söyleyen depo görevlisi işçi, “İşçilerde beklenti vardı ama müjdenin etkisi kısa sürdü” diyor. 320 milyar metreküp doğal gaz rezervinin beklenen etkiyi yaratmamasını, insanların geçim kaygılarına bağlayan işçi, açıklamadan sonra dahil olduğu bir tartışmadaki konuşmaları, “Türkiye senelerdir elektrik üretiyor. Yine de en pahalı elektriği biz kullanıyoruz. Buldukları doğal gazı çıkarmak için yeni vergilerle gelirlerse şaşırmayın yine bizim cebimize el atacaklar” diye aktarıyor.
Esenyurt’ta kargo firmasında çalışan bir işçi de müjdenin işçilerde heyecan yaratmadığını, aksine geçim kaygısına etkisinin konuşulduğu tartışmalara ortam hazırladığını söylüyor. Kargo çalışanı işçinin aktardığına göre, geçtiğimiz dönem Cumhur İttifakına oy vermiş bazı arkadaşları “Doğal gaz, kiramı mı ödeyecek, faturamı mı borcumu mu? Bulunan doğal gazın benim 7 bin liralık borcuma faydası olacak mı?” diyor.
"SAVAŞLAR BİTTİ SIRA MUCİZELERE GELDİ"
Küçükçekmece’de bir tekstil atölyesinde çalışan işçi de işçinin beklentilerinin daha farklı olduğunu söylüyor. “Doğal gaz söylentileri vardı ama biz bir umut acaba asgari ücrete zam mı var? EYT’lileri emekli mi edecek? diye sormaya başladık, ama beklediğimiz gibi olmadı” diyor. Türkiye’de doğal gaz gibi birçok kaynağın olduğunu söyleyen tekstil işçisi şöyle devam ediyor: “Doğal gazı yeni buldular, fındık var fındık alacak gücümüz yok, elektrik var fatura cep yakıyor. Doğal gaz da işleten patronun kasasına yarayacak. Ekonomik krizi gizlemek için atılan hamlelerden biri. Savaş politikalarıyla buraya kadar geldiler, artık onlar da tutmuyor. Şimdi sıra mucizelere geldi.”
Bir fabrikada depo görevlisi olarak çalışan bir işçi de pandemi sürecinde işçilerin beklentilerinin değiştiğini söylüyor. “Ekonomik krizin daha derinden hissedildiği bu dönemde doğal gaz borçları ödemiyor” diyor. Doğal gaz çıkarılsa bile kimin işleteceğinin önemli olduğunu söyleyen depo görevlisi işçi, “Pandemi sürecinde işçiler bir kenara atıldı, teşvikler destekler hep patronlara oldu. Yine önce patronların kasası dolacak, halkın yararına bir üretim olacağını düşünmüyorum” diyor.
"DOĞAL GAZDAN YİNE PATRONLAR KAZANACAK"
Küçükçekmece İnönü Mahallesi’nde 40 yıllık geçmişi olan bir börekçideyiz. Bulunduğumuz dükkan sabah işlerine gitmek için yola koyulan işçilerin ilk duraklarından biri. Dükkan sahibi, “Doğal gaz bulunmuş ama kazanırsa yine büyük patronlar kazanır, İnönü Mahallesi’ndeki insana faydası olmaz” diyerek şöyle devam ediyor: “Gazı çıkaran, satan patron kazanır; vatandaş yine yüklü faturalar öder. Müşterilerin tartışmalarına şahit oluyorum. İnsanlar müjdeyi tiye alıyorlar. Neden almasınlar, kaç senedir insanları böyle haberlerle kandırıyorlar. Keşke gaz çıksa da fakire, işçiye, emekçiye bir katkısı olsa, ama yine patronlar kazanacak. Doğal gaz değil Karadeniz’de İnönü Mahallesi’nde çıkmış olsa dahi bize bir faydası olmayacaktır.”
“Nasıl bir haber sizin için müjde olurdu” diye sorduğumuzda ise şu yanıtı veriyor: “Bana müjde EYT’lilerin seslerinin duyulması olurdu. Esnafın durumu iyi değil. Para dönmüyor, insanların alım gücü çok düştü. Eskiden iki çay içen şimdi tek çayla kalkmak zorunda kalıyor. Halk kısarak yaşamaya mecbur bırakıldı. Anlattıkları gibi uçan kaçan bir ülke değiliz gazla da uçmayız.”
ÖDEMELER YAKLAŞIYOR PARA DÖNMÜYOR
Dükkan sahibinin oğlu Umut babasıyla birlikte çalışıyor. Zamanının çoğunu bu dükkanda geçirdiğini söyleyen Umut’un da müjdeyle ilgili kafasını kurcalayan soru belli: “Bulunan rezerv halkın yararına kullanılır mı, kullanılmaz mı?” Bugüne kadar böylesi rezervlerin özelleştirmelere kurban gittiğini söyleyen Umut, “Yine böyle olur, birilerinin cebi daha çok dolar” diyor. Esnaf destek kredilerini işaret eden Umut, “Yarının ne olacağı belli değil. Virüs artışa geçse, yasaklar yeniden başlasa 40 yıllık dükkan batacak. Ekonomi zaten kötü bir de insanları borçlandırdılar. Herkes kredi çekti biz de çektik. Hibe etmediler sonuçta, ödemeleri yaklaşıyor. Herkes kara kara ‘Nasıl ödeyeceğim?’ diye düşünüyor” diyor. Cumhurbaşkanının doğal gaz rezervi müjdesinin masalarda çok az konuşulduğunu ifade eden Umut şunları söylüyor: “Halkın asıl sıkıntısı ekonomik kriz, herkesin dilinde o var. Asıl gündem gaz değil ekonomik kriz. İnsanlar da haklı, iki kişi çalışmazsan geçinemiyorsun. Halkın boynunda kriz var, gazdan ağır basıyor” diye aktarıyor.
"İŞSİZLİK MÜJDELERLE BİTMİYOR"
Cadde üzerinde nalbur dükkanı işleten bir esnafın asıl sıkıntısı işsiz gezen üniversite mezunu iki çocuğunun durumu. Biri endüstri mühendisliği öbürü laborant teknisyenliği mezunu iki çocuğu da üniversiteden sonra iş bulamamış. Doğal gaz müjdesini ise “İktidarın son oyunlarından biri” olarak değerlendiren esnaf, “Doğal gazın ekonomiye katkısını geç, gündemi değiştirmeye bile katkısı olmayacak. Ayasofya iki gün konuşuldu bu varsın üç gün konuşulsun. İnsanların asıl sorunu ekonomi. Özgürlüklerden önce ekonomi geliyor. Açlık her şeyin önüne geçmiş durumda” diyor. Genç işsizlik rakamlarını işaret eden esnaf şöyle devam ediyor: “Gençlik ne yapacağını şaşırmış. Okuyor olmuyor, okumuyor olmuyor. Bu işler hayallerle olmuyor işsizlik müjdelerle bitmiyor. İktidara yakın yayın kuruluşlarına bakıyoruz. Topluma gerçeğin yansıtılması lazım, onların anlattığı gerçekle sokağın gerçeği uyuşmuyor. Metropollerde yaşayan insanlar artık bunlara kanmıyor. Çünkü hayatın gerçekliği burada, sömürü burada, çelişkiler burada.”
ÜLKEDE TARIM DA VAR AMA...
Girdiğimiz bir çay evinde konuşan 3 yurttaşın tartışmasına şahit oluyoruz. Emekli olduğunu söyleyen biri, “Ben müjde diye özgürlük isterdim, hukuk isterdim. Gazdansa asıl bunlara ihtiyacımız var” diyor. Bir inşaat işçisi ise doğal gaz rezervinin ülkeye faydalı olacağını düşünüyor ama “Sistem buna müsait değil” diye ekliyor. Batman’ı örnek gösteren inşaat işçisi “Batman’da petrol çıkıyor ama Batmanlı insanlar açlıktan kırılıyor” diyor. İnsanların gelecekten umudunun kalmadığını dile getiren işçi, “Eskiden hiç olmasa inşaatta benim yanımda 5 kişi çalışıyordu, şimdi ben işsiz geziyorum” diyor.
Çay evi işletmecisi ise “Bu konuştuklarımız parti meselesi değil. Doğal gazdan önce bir sürü kaynağımız var ama bunlar insanlara nasıl yansıtılıyor? Ülkede tarım da var ama sen bugün ülkende üretilen domatesi 7 liraya alıyorsun. Müjde gazın bulunması değil halkın yararına kullanılması, halk için kullanılmasıdır” diyor.
"FOSİL YAKITIN MÜJDESİ OLMAZ"
Bulunan doğal gaz rezerviyle ilgili Evrensel'e konuşan Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemil Kocatepe de fosil yakıtlar konusunda kaygılı olduklarını belirterek, “Fosil yakıtın müjdesi olmaz. Doğanın yer altına gömdüğünü yeryüzüne çıkarmaya çalıştıkça yeryüzü kirleniyor” dedi.
Doğal gazın çıkartılmasının yüklü bir maliyeti olduğunu söyleyen Kocatepe “Vatandaşın faturasına etkisi olmayacaktır, aksine ek giderlere kapı açabilir. Doğal gaz çıkarma maliyetinin halka yansıtılmasından korkuyoruz. Yöneticilerin asıl kaygısı doğa ya da doğaya nasıl fayda sağlayacakları değil, Asıl kaygıları daha fazla nasıl kâr ederim” dedi.