26 Ağustos 2020 05:56

“Hekimler kötü çalışma koşulları nedeniyle yurt dışına gitmek istiyor”

İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, hekimlerin koronavirüs salgını döneminde ağırlaşan çalışma koşullarına dikkat çekti.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede alınan “normalleşme” kararı sonrası vaka ve ölüm oranlarında ciddi bir artışa neden oldu. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, iktidarın salgınla mücadele politikalarından kaynaklı son dönemlerde artan hekim istifaları ve çalışma koşullarını değerlendirdi.

KONTROLSÜZLÜK VAKALARI ARTTIRDI

Salgının birinci döneminin sürdüğüne ve vaka sayılarında artış olduğuna dikkat çeken Saip, 1 Haziran’da “normalleşme” adı altında tedbirlerin kontrolsüz bir şekilde kaldırılmasının vaka sayılarında artışa neden olduğunu söyledi. Saip, vakalardaki artışın nedenlerini “Milyonlarca öğrencinin katıldığı büyük sınavlar yapıldı. Çok ciddi sirkülasyon oldu. Bu arada İstanbul çok yoğundu. İstanbul’da hastalar yoğundu, buradan çıkışlar kontrolsüz yapıldı. Bu nedenle hastalık bütün bölgelere yayıldı. Bir takım kredilerle turizm teşvik edildi. Ayrıca Ayasofya’nın açılışı gibi büyük kalabalıkların bir araya geldiği ortamlar oluştu” diye belirtti.

ALGI REHAVETE YOL AÇTI

İktidarın salgınla mücadelede çok başarılı oldukları imajı yaratma çabasının halkta “her şey kontrol altında” algısını yarattığı ve bunun da rehavete yol açtığını vurgulayan Saip, iktidarın ve halkın ortada ciddi bir sorun olduğunu anlaması ve gereken tedbirleri alması gerektiğini ifade etti. Saip, salgınla mücadelede iller ve ilçeler düzeyinde ilgili tüm kurum, meslek odaları ve sendikalarla birlikte dayanışma içinde yürütülmesi gerektiğini dile getirdi.

‘ALINAN KARARLARI BİLMİYORUZ’

Sürecin “tanımlanmış bir kurul” tarafından yönetilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Saip, şuan illerde kurulu olan il hıfzıssıhha kurullarda kimlerin görev aldıklarını, ne zaman toplandıklarını ve ne tür kararlar aldıklarını bilemediklerini kaydetti. Sadece yetkililerin alınan kararları açıkladığını dile getiren Saip, “Şu kararı bilim kurulunun önerileri doğrultusunda aldık diyor. Fakat önerilmiş ve yönetim tarafından kabul edilmeyen kararları bilmiyoruz” dedi.

‘BİLGİLERE HAKİM OLMALIYIZ’

Vaka verilerinin detayları hakkında da bilgi sahibi olmadıklarını belirten Saip, “Bütün detaylı bilgilere de hakim olmamız gerekiyor. Bu veriler artık bütün dünyada yerel düzeyde ayrı ayrı veriliyor. Çünkü her yerin salgın yayılma hızı aynı değil. Bunların en azından bu konularla ilgili sendikalarla, meslek odalarıyla birlikte yönetilmesinin onlar açısından da büyük bir faydası var. Çünkü sürecin doğru yönetildiği konusunda da kamuoyunu ikna etmek gerekiyor” diye konuştu.

‘TEST DAĞILIMINI BİLMİYORUZ’

Son günlerde Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan verilerde test sayısının 92 binlere ulaştığı ifade edilse de bu konuya ilişkin endişelerini paylaşan Saip, şöyle devam etti: “Bu testler kime yapılıyor bunu bir dökümü lazım. Aynı kişilere tekrar tekrar test mi yapılıyor. Biz bunu bilmiyoruz. Sayıyı arttıran ve kabartan şey gerçekten temaslılar ve temaslıların takibi mi, bunların detaylarını bilmiyoruz. Günlük 92 bin testin dağılımını bilmiyoruz.”

‘ORTAK PROGRAMLA MÜCADELE EDİLMELİ’

Salgının hastanelerde değil birinci basamak sağlık hizmetlerinde takip edilmesi gerektiğine inandıklarını sözlerine ekleyen Saip, mevcut olan durumun parçalı olduğunu söyledi. Saip, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Birinci basamağın birleştirilerek güçlendirilmesi ve her türlü eleman desteğinin verilmesi gerekir.  Bölge tabanlı yapılması gerekir. Bölge tabanlı bir hizmet yapıldığında mahalle içindeki, hangi evde ne kadar hasta var, temaslıları kimler, bunların takipleri yapılır. Aile hekimliği, ilçe sağlık müdürlükleri hatta iş yeri hekimleriyle ortak temas kurmak, ortak program yapmak gerekir.  Çünkü şu anda ne yaparsanız yapın iş devam ediyor. Ve birçok işyerinde de maalesef gerekli tedbirler alınmıyor.  Alınan önlemlerin takibi birinci basamak tarafından yapılması gerekir. Ortalıkta ciddi bir hastalık var. Gerekli önlemlerin alınması gerekiyor ve bunu hep birlikte yapabiliriz.”

GENÇ HEKİMLER YURTDIŞINA GİDİYOR

Saip, hekimlerin emeklilik yaşını beklemeden emekliliğe ayrıldığını ifade etti. Hastanelerdeki bilgileri topladıklarını anlatan Saip, şöyle konuştu:

“Ayrıca birçok genç hekim ise yurtdışına gitmek istiyor. Bunların oranları çok arttı. Özellikle ‘sağlıkta dönüşüm programı’ sonrasında, bu performans sisteminin kendisi meslekten soğumayı ve tükenmeyi çok arttırdı. Onun için birçok genç meslektaşımız yurtdışına gidiyor. Ülkemizin geleceği açısından bu ciddi bir sorun.”

‘PERFORMANSA DAYALI ÖDEMELER KALIRILMALI’

Özel hastanelerde salgın nedeniyle diğer işlemlerin azaldığını bunun da orada çalışan meslektaşlarında gelir kaybına neden olduğunu aktaran Saip, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz gerek kamu gerek özel hastaneler olsun emekliliğe yansıyan insanca yaşama el verecek bir maaşın olmasını ve performansa bağlı ödemelerin de kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Sağlık çalışanları hem ekonomik hem de çalışma koşulları açısından giderek zorlanıyor. Bu yüzden geçici alkışlar dönemini bitirip, gerçekten sağlık çalışanlarına destek verecek bir sisteme doğru gidilmesi gerekiyor. Yöneticilerin bunu duyarak süreci yönetmesi gerekiyor.” (İstanbul/MA)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Nitelikli cinsel saldırı suçundan tutuklanan Musa Orhan tahliye edildi

SONRAKİ HABER

Dolar, Merkez Bankasının sıkılaştırma adımlarına rağmen gece kritik seviyeye ulaştı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa