29 Ağustos 2020 11:38

Cengiz Bektaş'ın Ağa Han Mimarlık Ödülü sahibi eseri Olbia'ya ek bina tepkisi

Mimar Cengiz Bektaş'ın mimarlık alanında dünyanın en büyük ödülü olan "Ağa Han Mimarlık Ödülü"nü kazanan, Akdeniz Üniversitesi Olbia Kültür Sanat Merkezine yapılan ek binalar tepki çekti.

Fotoğraf: Canan Arıkan/Twitter

Paylaş

Mimar Cengiz Bektaş'ın 1999 yılında inşa ettiği, mimarlık alanında dünyanın en büyük ödülü olan ''Ağa Han Mimarlık Ödülü''nü kazanan Akdeniz Üniversitesindeki Olbia Kültür Sanat Merkezine, özgün haline aykırı eklemeler yapılması tepki çekti.

Konuyu Twitter hesabından "Akdeniz Üniversitesinde üzücü görüntü" diyerek paylaşan Canan Arıkan şunları yazdı:

"Bugün lisans eğitimimi aldığım okuluma uğradım. Mart ayında kaybettiğimiz dünyaca ünlü Mimar Cengiz Bektaş’ın, tasarımıyla uluslararası Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü aldığı ve tasarımında Perge Antik Kenti havuzlarından esinlendiği Olbia Kültür Merkezi özgün haline tamamen aykırı eklemelerle işgal edilmiş. Bektaş’ın yerel malzeme kullanarak son derece estetik bir şekilde tasarladığı su yolunun yanına cafelerin çirkin fayanslar döşediğini, kaldırımı işgal ettiklerini, antik stoa’nın çağdaş bir yorumu olan sokakların örtüldüğünü ve çirkin tabelalarla taçlandırıldığını gördüm. Oysa tıpkı bir antik kenti korumaya çalıştığımız gibi Cengiz Bektaş’ın bu ölümsüz eserini, Akdeniz Üniversitesinin 'Akdeniz' kimliğini sembolize eden göz bebeğini korumalıydık. Olbia Kültür Merkezi ismini kampüsün yakınında olduğu düşünülen ve eski Yunanca’da kelime anlamı 'güzel' olan antik Olbia kentinden alıyor. Biz güzel olan her şeyi mahvetmek zorunda mıyız? Olbia Kültür özelliği herhangi bir çarşı değil, çağdaş Türk mimarisinin korunması gereken bir eseridir."

Arıkan, "Eklentilerin yeni olmadığını belirtmekte fayda var. Epeydir bu haldeymiş Olbia. Umarız bu etkileşimler yapıcı girişimlere neden olur" mesajını paylaştı.

MİMARLIK ALANINDA DÜNYANIN EN BÜYÜK ÖDÜLÜNÜN SAHİBİ

Mimarlık alanında dünyanın en büyük ödülü olan ''Ağa Han Mimarlık Ödülü''ne 2001 yılında 427 proje arasından layık görülen Olbia Kültür Sanat Merkezi, Mimar Cengiz Bektaş tarafından 1999 yılında inşa edildi. Akdeniz Üniversitesi'nin Antalya'daki kampusünde yer alan merkez, kamuya da açık birçok binadan oluşuyor. Çağdaş mimarlık unsurlarının, yerel unsurlarla birleştirilmesindeki yaratıcılığı nedeniyle ödüle değer görülen eser, üniversite kampusünün birbirinden farklı birimleriyle bütünlük ve büyük uyum sağlıyor. 

CENGİZ BEKTAŞ’IN PROJEYE DAHİL EDİLMESİ

Yapının öyküsü üniversite yetkililerinin Cengiz Bektaş'ı Antalya'ya davet etmeleriyle başlıyor. Yetkililerin "Bizim kimlik sorunumuz var, onu arıyoruz " demeleri üzerine harekete geçen Bektaş, üniversite içerisinde birazcık dolaşmış ve mimari sorunları bizzat yerinde görmüş; "Daha önce bir plana göre yapılmış ama birtakım insanlar onu birazcık bozmuşlar. Ve bu yapılar herhangi bir yerde olacak yapılar. Yani kimlikleri yok. Bulundukları bölgeyle herhangi bir ilişkileri yok. Kentten de kopuk. Ve öğrencilerin öğretim görevlileriyle bir arada olabilecekleri mekanlardan bilhassa yoksun".

Cengiz Bektaş çok açık bir dille ve hiç çekinmeden gördüğü aksaklıkları anlatmış. Yetkililerin "Peki bize ne önerirsin?" demeleri üzerine de kafasındaki fikri söyleyivermiş; Bir sosyal- kültürel merkez. Proje yöredeki geleneksel malzemeler (kiremit, ahşap, bölgeden çıkartılan traverten taşı vb. gibi) kullanılarak gerçekleştirilmiş. Asıl önemlisi Akdeniz mimarisi tarzındaki yapının bugüne kadar denenmemiş bir stile sahip olması; iki sıra halindeki dükkanlar ile sinema, müze ve tiyatro gibi kültürel merkezlerin birbirine bağlandığı su akışı gibi bir yapı. "Zamanı simgeleyen su, kullanıcıları çağdaşlığa doğru devindiriyor" diyen Bektaş'ın yapıtı üniversitenin çehresini değiştirmiş durumda.

Bu ödül Cengiz Bektaş'ın eserlerini yaratırken kullandığı ilkelerin de onaylanması aynı zamanda: "Ben yapılarımı yaparken, halk yapı sanatını inceleyip, oradan çıkardığım ilkelere göre yapıyorum. Nedir bu ilkeler; tutumsallık, yörenin malzemesini ve tekniğini kullanmak, el parasıyla hovardalık yapmamak, ama ne olursa olsun çağdaş olmak. Yani halkın olanaklarının içinde kalan ve halkın yararına, insancıllaştırılmış mekanlar yaratmak. Birtakım insanlar dışarıdan kopyalar yaparken ve bizim kişiliğimize, kimliğimize, coğrafyamıza uygun olmayan yapılar yaparken, bunlara özen gösteren bir projede öyle bir ödülü almak anlamlı tabii". (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Ankara'da Musa Orhan'ın tutuklanması talebiyle eylem yapan kadınları polis engelledi

SONRAKİ HABER

Cumartesi Anneleri: Kayıp yakınlarına yaşatılan hukuksuzluğa son verin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa