Sözleşmeli model tarım, domatesi tarlada bıraktı

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi, Kınık’ın Dündarlı köyünde domates üreticileriyle birlikte sözleşmeli model tarım uygulamasını protesto etmek için basın açıklaması gerçekleştirdi. CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’ında katıldığı eyleme, domates üreticilerinin öfkesi damgasını vurdu.

ZMO İzmir Şubesi’nin domates tarlasında üretici köylü ile birlikte gerçekleştirdiği açıklamada, domates üreticilerinin pandemi koşullarında hayatlarını riske atarak üretimi her şeye rağmen nasıl sürdükleri anlatıldı. İktidarın vaatlerini hatırlatan ZMO İzmir Şube Başkanı Tevfik Türk, "Siz üretin biz ürettiklerinizi alacağız" diyen hükümetin sözünü yerine getirmediğini ifade etti. Türk, sözleşmeli tarım modelinin yeterince tartışılmadığını, neredeyse tarımın ve üreticinin tek kurtuluş reçetesi olarak sunulduğunu belirtti. Tevfik Türk konuşmasında, "Son günlerde domateste üretici eline geçen fiyatların, dönem öncesi sözleşmeyle belirlenen fiyatların ve maliyetlerin altına düşmesi ilişkinin hiç de bir kazan-kazan ilişkisi olmadığını gösterdi. Üretim maliyetlerinin ortalama 45 kuruş olduğu, dönem öncesinde 55 kuruştan sözleşmelerin yapıldığı ortamda üretici eline geçen fiyatların 30-35 kuruşa kadar düştü.” dedi.

ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK

Uygulanan tarım politikalarıyla üretici köylüye ölümü gösterip sıtmaya razı edilmesi olduğunu ifade eden Türk, "Geçmiş yıllara göre kamu eliyle fiyat müdahaleleri ve destekleme alımları büyük oranda azaldı. Buna bağlı olarak piyasaya bağlı belirsizliklerin arttığı bir ortamda, kendi ürününü işleme ve pazarlama imkanı bulamayan çiftçiler için sözleşmeli tarım modeliyle üretim yapmak söz konusu belirsizlikleri en aza indirmek adına bir seçenek haline gelmiştir. Bu yönüyle sözleşmeli tarım tabiri yerindeyse çiftçilere ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin bir aracı haline dönüşmüştü. Günümüzde sözleşmeli tarım; sanayici açısından istediği zamanda, istediği kalitede, istediği fiyattan hammaddeye ulaşmanın en etkili yolu olarak görülürken; çiftçi açısından pazarı garantilemenin ve kimi zaman girdi temin etmenin en kolay yolu olarak tarif edilmekte ve bir kazan-kazan ilişkisine vurgu yapılmaktadır." dedi.

Sözleşme koşullarına da vurgu yapan Türk, firma ve çiftçi arasında yapılan sözleşmelerin firma lehine tek taraflı olduğunun yıllardır gündeme getirildiğini, bu durumun örgütlü ve kurumsal yapılar olarak ifade edebileceğimiz şirketlerle; örgütsüz ve büyük bir bölümü küçük ölçekli aile tarımı yapan çiftçileri karşılaştırdığımızda hiç de şaşırtıcı olmadığını ifade etti.

Gelinen sürecin eşitsizliği ve riskleri artıracağını belirten Türk, şunları söyledi: "Böylesi eşitsiz bir yapıda gerçekleştirilen sözleşmeli tarım; firmaların arazi için herhangi bir ödeme yapmadan, işçi istihdam etmeden, doğa kaynaklı risk ve belirsizlikler ile iş kazalarını doğuracaktır. Sorumluluğu çiftçiye transfer ederek, düşük maliyetlerle istediği en iyi hammaddeye ulaşmaya çalıştığı; çiftçinin ise bir anlamda kendi tarlasında her türlü güvenceden yoksun işçiye dönüştüğü bir hal almıştır."

Domates üretimindeki sorunların dile getirildiği eylemde CHP İzmir İl Milletvekili Mahir Polat da kısa bir konuşma yaptı. Polat, tarımda yaşanan sorunların ithalatla çözülemeyeceğini, üretici köylüye destek vermeden bu sorunların çözülmesinin olanaklı olmadığını söyledi. Polat "Son dönemde açıklanan başta peynir olmak üzere yurtdışından ithal ürünlerin köylüye yarar getirmeyecektir. Uygulanan tarım politikalarıyla üretici köylü yok edilecektir." dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Domates üreticisi düşük fiyatlardan şikayetçi

Domates üreticisi borçlarını nasıl ödeyeceğini düşünüyor

İzmir'de yeni yılda su ve atık su tarifesine yüzde 26 zam yapılacak

Güzelbahçe Emek ve Demokrasi Platformu: Kayyımlar halk iradesine müdahaledir

Buca Belediyesi İmar AŞ. işçileri hazırladıkları TİS taslağına sahip çıkıyor

Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri haksızlıklara karşı yürüdü