Gençler sadece iş değil, umut arıyor
Ankara'da görüştüğümüz işsiz gençler, sadece hayatlarını kazanacakları bir iş değil, güzel bir gelecek için umut aradıklarını anlattı.
Bir marketin önünde iş başvurusu için sıra bekleyen gençler | Fotoğraf: Evrensel
Deniz SÖNMEZ
Neşe ERDEM
Ankara
Ekonomik krizin ardından gelen koronavirüs pandemisiyle birlikte işsizlik rekor üstüne rekor kırıyor. TÜİK’in bile gizleyemediği genç işsizlik verilerine göre her 4 gençten biri işsiz. Rakamların ardında ise milyonlarca hayat, umut ve hayal var. Peki geleceğe umutsuz gözlerle bakan gençler neler yaşıyor? Ankara’da iş ararken yaşadıklarını anlatan gençler, kapanan her kapıda daha da umutsuzluğa düştüğünü anlatıyor. Gençler sadece hayatlarını kazanacakları bir iş değil, güzel bir gelecek için umut arıyor.
Ankara’da bir market zinciri önünde uzayan iş başvurusu kuyruğunda konuştuğumuz gençler, yaşadıklarını, hayallerini ve geleceğe dair planlarını anlattı. Bu kuyruk günlerdir uzayıp kısalıyor. Birçoğu üniversite mezunu veya okuyan gençlerin kimisi okulların kapalı olması nedeniyle harçlığını çıkarmaya, kimisi de aylardır açılmayan ekmek kapılarından birini daha çalmaya gelmiş. Markette işe başlayacak olanlar, İŞKUR İşbaşı Eğitim Programı kapsamında çalışacak. Yani ücretleri patron tarafından değil, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan günlük 89.4 TL, öğrenciler için 67.05 TL olarak ödenecek.
“ARKADAŞIM MARKETE TORPİL İLE GİREBİLDİ”
20 yaşındaki Halil Yılmaz, 6 aydır iş bulamadığını ve en son buradan kabul aldığını anlatıyor: “Çok fazla yere başvuru yaptım, temizlikçi olarak okullara gittim, sekreterliğe başvurdum ama dönüş olmadı. İşe çok ihtiyacım vardı, buraya geldim.”
İşsiz kaldığı zamanlarda borçlarını ödeyemeyince üzerine faiz bindiği için zor günler geçirmiş. Üniversite sınavında istediği puanı alamadığını, kazanana kadar da bir işte çalışmak zorunda olduğunu söyleyen Yılmaz, “Benim gibi bütün arkadaşlarım iş başvurusu yapıyor ama reddediliyor. Çünkü her yer tanıdık arıyor, her yerde torpil var. KPSS’yi zaten hiç düşünmedim. Onda da torpil var. Bir süre önce yakın bir arkadaşımla başka bir markete başvuru yaptık. Onun tanıdığı var diye işe alındı, ben alınmadım” dedi.
“İSTİHDAM OLMAYINCA GELECEKSİZLİK KAYGISINA DÜŞÜYORUZ”
Gazi Üniversitesi Matematik Bölümü son sınıf öğrencisi bir genç kadın ile konuştuğumuzda üniversitede uzaktan eğitim olma ihtimalinden dolayı çalışmaya karar verdiğini söylüyor. KYK’den kredi veya burs almadığını belirten genç, “Aileme daha fazla yük olmamak için çalışmaya karar verdim. Bir sürü yerde iş aradım ama maalesef öğrenciye iş vermiyorlar. Deneyim arıyorlar, sürekli çalışan istiyorlar” dedi. Normalde market elemanlarının asgari ücretle işe alındığını fakat öğrencilik durumu devam edenlerin ücretlerinin 1600-1800 liraya kadar düştüğünü belirten öğrenci, mezun olduktan sonra ne yapacağını kara kara düşünüyor: “Bölümümde formasyon kaldırıldı, zaten olsa bile atanmak çok zor. İstedikleri puan çok yüksek. Tezsiz yüksek lisans gerekiyor öğretmen olabilmek için. İş kaygılarım şimdiden başladı. Ne kadar güzel bir üniversitede de okusanız istihdam olmayınca geleceksizlik kaygısına düşüyoruz.”
“PARASIZLIK İNSANI BOZUYOR”
24 yaşındaki Ozan Alper Koç ise daha önce ailesinin haldeki dükkanında çalışıp pazarcılık yapmış. Sigortalı olmak için markete iş başvurusu yaptığını söyleyen Koç, pandemi nedeniyle dükkanlarının 2 ay süreyle kapalı olduğunu, bu yüzden işsiz kaldığını anlatıyor. Koç, “Maddi olarak çok sıkıştık. Üç kere destek almak için başvuru yaptım bu süreçte, üçünde de bir şey alamadım. Para insanı bozar diyorlar ya, asıl parasızlık insanı bozuyor” diyor.
İŞ İLANI: 25 YAŞINDA, DİPLOMALI, 5 YIL DENEYİMLİ...
Marketteki iş kuyruğunda liseden yeni mezun olanlar bile var. İsmini vermek istemeyen genç bir kadın, liseden yeni mezun olduğunu ve iki aydır iş aradığını söylüyor. Türkiye’de birçok üniversite mezununun bile iş bulamadığını söyleyen genç şöyle devam ediyor: “Beş kuruş paramız olsun diye uğraşıyoruz. Bir haftadır bunlar için sürünüyoruz, hala da bekliyoruz. Çoğu yer hem üniversite mezunu hem deneyimli eleman istiyor. Hatta 25 yaşında olsun ama 4-5 yıllık deneyimi olsun diyen yerler var. Bu öğrenciler zaten 22-24 yaşlarında mezun oluyorlar, nerede deneyim kazanacaklar?”
“HUKUK OKUYORUM, MEZUN ÇOK, İŞ YOK”
Kuyrukta konuştuğumuz gençlerden biri de Hacı Bayram Veli Üniversitesinde hukuk bölümünde okuyor. Aldığı bursun yetmediğini ve ailesine destek olması gerektiğini anlatan genç, mezun olduktan sonra da işsiz kalmaktan korktuğunu anlattı: “Avukatlık için bir büro açmak gerek, bunun için de sermaye lazım. Müşteri gelebilmesi için hukuk departmanında çalışan tanıdık lazım... Benim öyle bir şansım yok”.
21 YAŞINDA, 2 MESLEĞİ VAR, İŞSİZ
21 yaşında üniversite mezunu bir kadın ise meslek lisesinde bilgisayar programcılığı, üniversitede çocuk gelişimi okumuş. İki mesleği olmasına rağmen uzun süredir iş aradığını anlatan genç kadın, “İki mesleğim olursa daha kolay iş bulurum diye düşündüm ama öyle olmadı. Yaklaşık iki yıldır hem kendi mesleğime yönelik hem de farklı alanlarda iş arıyorum ama bulamıyorum. Severek okuduğum bölümlerdi, çok iş bulursun dediler ama iş falan yok. Devlette zaten torpil olmadığı sürece girilmiyor. İşte görüyorsunuz, sabahtan beri burada bekliyorum” diyor.
Kendi meslek alanında iş bulmaya çalıştığında hep deneyimli eleman arandığını söyleyen genç kadın, şöyle anlatıyor: “Olmuyor! Aileme destek olmak istiyorum olamıyorum, hem psikolojik hem de maddi açıdan zordayım. Üstüne bu hastalık geldi, virüs sürekli yayılıyor... Korkuyoruz ama geçim derdi de bir yandan sarıyor. Biz de bulduğumuz işe atlıyoruz ama çoğu zaman dönüş dahi yapmıyorlar. Umutsuzca bekliyoruz. Ben 1500 liraya bile çalışmayı bile göze aldım, açlık sınırının altında...”
İLAHİYAT MEZUNU İŞSİZ GENÇ: BİR TARAF HEP SÖMÜRÜYOR VE DİĞER TARAF HEP EZİLİYOR
Ankara’nın Mamak ilçesinde General Zeki Doğan Mahallesinde gençler ile iş bulamadıkları için yaşadıklarını ve geleceğe dair beklentilerini konuştuk. Pandemi sürecinde önce müzisyenlik yapamayan, sonra da ayakkabı dükkanı iflas eden bir başka genç şimdi işportacılık yapmaya çalıştığını söylüyor. Bir yıldır iş bulamadığını anlatan İlahiyat mezunu bir genç, “Türkiye’de kimse çalışarak kendi gücü ile bir şeyler yapamaz. Ancak benim gibi günübirlik karınlarını doyurabilirler. Hayatlarında lükse yer olmaz, hayalleri hep küçük kalır” diyor. Hayalini sorduğumuzda ise “Sevdiğim bir iş, güzel bir yaşam istiyorum” diye yanıt veriyor.
Yaşanan ekonomik kriz ve pandemiyle birlikte işsiz sayısı günbegün artıyor. TÜİK raporlarının aksine tırmanan işsizlik, gençlerde umutsuzluğa ve gelecek kaygısına yol açıyor. Gençlerin insani şartlarda çalışabilecekleri, hayatlarını sürdürebilecekleri bir iş bulma hayalleri ise gün geçtikçe azalıyor.
22 yaşında ilahiyat mezunu bir genç ile konuştuğumuzda bir yıldır iş bulamadığını anlatıyor. Mezun olduktan sonra askere gitmiş ve döndüğünden beri iş arıyor. Kendisi için çok zor geçtiğini söylediği bu süreçte, başvurduğu çoğu yerde iş yükünün ağır ama maaşların çok düşük olduğunu söylüyor: “Yaşam sürdürülebilir bir maaş ile karşılaşmadım. İş ararken kendi branşım dışında alanlara da yöneldim fakat kendimizi geliştirmek bile gerçekten çok zor. Kendi başımıza bir hayat kurmak gerçekten çok zor.” Bu nedenle geçinmek için bazen günübirlik işlere gitmiş, bazen de ailesinden destek alarak hayatın içinde olmaya çalışmış.
"KREDİ ÇEKTİM AMA NASIL ÖDEYECEĞİMİ BİLMİYORUM"
Daha önce hiç çalışma geçmişi olmamış. “Ailemde çalışan birisi yok, çalışıp onlara bakmak zorundayım. İşe ihtiyacım var, bu şekilde onlara yük olmak psikolojik olarak da beni zorluyor” derken salgın döneminde ihtiyaç kredisi çektiğinden de bahsediyor. İşsiz olduğu için bu krediyi nasıl ödeyeceğini düşünüyor, yakında ödemeleri başlayacakmış.
"BİR TARAF SÖMÜRÜYOR, DİĞER TARAF EZİLİYOR"
Türkiye’deki işsizliği sorduğumuzda ise “Bir taraf hep sömürüyor ve diğer taraf hep eziliyor. Türkiye’de kimse çalışarak kendi gücü ile bir şeyler yapamaz. Ancak benim gibi günübirlik karınlarını doyurabilirler. Hayatlarında lükse yer olmaz, hayalleri hep küçük ve kısıtlı olarak kalır. Yani arkamızda güçlü birisi olsa, tabiri caizse bir dayımız olsa ben de bugün en iyi yerlerde olur, en iyi yaşamı sürdürebilirdim. Ama kendi ayakları üzerinde duran ve mücadele etmeye çalışan birisiyim” diyor.
Geleceğinin karanlık olduğunu biliyor ve ileriye umutsuzca bakıyorken, hayallerini de bizimle paylaşıyor. Sevdiği bir işi, güzel bir yaşamı olsun istiyor. Bir aile kurmak istiyor. Üniversitede bölümünden dolayı Arapça öğrenmiş, tercümanlık yapabileceğini söylüyor. Bunun için de önünde başka bir sınav daha var, YDS...
PANDEMİDE İFLAS ETTİ, ŞİMDİ İŞPORTACILIK YAPMAYA ÇALIŞIYOR
Bir başka genç ile konuştuğumuzda ise imkansızlıklardan dolayı yarıda kalmış eğitim hayatından bahsediyor. Müzik bölümünü birincilikle kazanmış ama okuyamamış. Evli, bir çocuk babası. Çeşitli yerlerde müzisyenlik yaptığını ama pandemi dolayısıyla işlerinin bittiğini söyleyen genç, bu süreçte bir ayakkabı dükkanı da açmış ama olmamış. Dükkanının yanında bulunan alışveriş merkezinden dolayı batmış, evini ve arabasını kaybetmiş. Eşini ve çocuğunu ailesinin yanına yollamış, şimdi mahallede işportacılık yapıyor. Daha doğrusu yapmaya çalıştığını anlatıyor: “Günde 10-20 lira kazanmaya çalışıyorum, ona da engel oluyorlar. Birkaç gündür tezgahı kurmuyordum, bugün yeniden açtım ama ne kadar açık kalır bilmiyorum. Her yanım borç, düze çıkmaya çalışıyorum ama nasıl başaracağımı bilmiyorum. Şu an sattığım malları hep borçla aldım” diyor.
"BORÇ İLE BAŞKA BORÇLARI KAPATIYORUM"
26 yaşındaki Cemre ise mart ayından beri işsiz. Lisede çocuk gelişimi okumuş. Pandemi süreci başlamadan önce bir alışveriş merkezinde çocuk oyun alanları bölümünde çalışıyormuş, salgının başlamasıyla işsiz kalmış. Bu süreç içinde iş de aramış ama birçok yer küçülmeye gittiğini söylemiş. Normalde çalışma alanının kreş, ana okulu, oyun merkezi veya gündüz bakım yerleri olduğunu söyleyen Cemre, bu süreç içinde bu tip yerler kapalı olduğu için iş bulma imkanının daha da az olduğunu söylüyor.
İşsizlik ödeneği de alıyormuş ama tabi ki yetmiyormuş. “Ailemle birlikte yaşıyorum, herkes ortak bir yaşam içerisinde ve tabi ki benim de sorumluluklarım var” diyen Cemre, salgın döneminde kredi de çekmiş. “Daha önce kredi çekmiştim. Sürekli borç ile kredi kapatıyorum, ailemden destek almak zorunda kalıyorum” diyor ve bu durumun ailesiyle sorunlara yol açtığından bahsediyor.
"GELECEĞİME DAİR KÜÇÜK BİR UMUT IŞIĞI YOK"
“Geleceğim karanlık, küçük bir ışık dahi görünmüyor” diyen Cemre de geleceğe umutsuzluk içinde bakan gençlerden birisi. İşsizliğin bu kadar fazla olmasının sebebini sorduğumuzda ise “Bulunan iş imkanlarında sigortasız çalıştırma, çalışma saatini arttırıp ücretleri ödemeyen, maaşı asgari ücretten bile az tutan işverenler yüzünden...” diyor.
Hayallerinde ise mutluluk var Cemre’nin: “Sadece kendim için değil, tüm işsiz genç arkadaşlarım için hayallerini gerçekleştirememiş, sürekli gelecek kaygısı taşıyan mutsuz bireyler olarak yaşamak yerine yaşanılabilir bir dünyanın hayalini kuruyorum.”
3 MİLYON GENÇ NE OKULDA, NE İŞTE
İŞKUR’dan KHK ile ihraç edilen İstihdam Uzmanı Sinan Ok, genç işsizliğini gazetemize değerlendirdi. Her 4 gençten birinin işsiz olduğunu ama devletin işsiz tanımlamasının gerçekçi olmadığını belirterek, “TÜİK tarafından işsiz olarak gözükmek çok zor” dedi. Ok, ne eğitimde ne istihdamda olanların gençlerin sayısının 3 milyon civarında olduğunu kaydetti.
TÜİK mart ayı istatistiklerinde işsizliğin pandemi sürecinde 13.2’ye gerilediğini iddia etmişti. TÜİK’in yaptığı işsizlik tanımlamasının ve oranların gerçekçi olmadığını belirten Ok, “TÜİK tarafından işsiz olarak gözükmek çok zor. İşsizliği belli başlı şartları var; belli bir süre iş aramak, çalışmaya hazır olmak gibi. Mesela bir insan haftada bir saat bile çalışıyorsa işsiz olarak değerlendirilmiyor” dedi. Genç işsizliğin yaklaşık yüzde 25’e yükseldiğini ve çalışan insan sayısının pandemi sürecinde 25-26 milyon civarına düştüğünü belirten Ok, çalışan insanların ise yüzde 20’sinin kayıt dışı, hiçbir güvencesi olmadan çalıştığını vurguladı. Ok, “Bu tabloya göre 1 kişi aldığı maaşla 3 kişiye bakıyor, onları geçindiriyor. Açıklanan verilere göre 3 milyon kişi kısa çalışma ödeneği alıyor. Toplam istihdam şu an 2014 yılının altına düştü. Bu korkunç bir düzey. Pandemi döneminde işsiz kalan 4-5 milyon kişi var. Yani TÜİK verilerinin toplum gerçekliğiyle alakası yok” dedi.
DİPLOMALI İŞSİZLİK YÜZDE 42
15-24 yaş arası 11 milyon 693 kişinin olduğunu ama istihdam edilen gençlerin sayısının 3 milyon civarında olduğunu belirten Ok, 100 gençten 26’sının iş bulabildiğini ifade etti. Ne eğitimde ne istihdamda olanların gençlerin sayısının 3 milyon civarında olduğuna değinen Ok, “Milyonlarca işsiz gençten bahsediyoruz. Bu oran tüm gençlerde yüzde 30’lardayken eğitimli gençlerde yüzde 42. Eğitimli olmanız da iş bulmanıza yardımcı olmuyor. Nerede bu gençler? En güzel yıllarında umutsuzluk içinde iş bakıyorlar. Mantar gibi çoğalan yeni üniversiteler gençlere diplomalı ama işsiz, yoksul bir yaşam verdi. Milyonlarca genç iş olsa çalışacak ama çalışma koşulları çok kötü olduğu için ailelerinden aldığı parayla günü kurtarmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
EMEK GENÇLİĞİ: DAR BOĞAZDAN ÇIKMANIN TEK YOLU MÜCADELE
Türkiye’deki genç işsizliğini değerlendiren Emek Gençliği MYK Üyesi Sinancem Alikoç, pandemi sürecinde katlanarak artan işsizlikten en çok gençlerin nasibini aldığını ifade etti. Bu tablonun sorumlusunun kapitalist sistem ve onun bugünkü koçbaşı olan hükümet olduğunu vurgulayan Alikoç, “Bu dar boğazdan çıkmanın tek yolu mücadele etmek. Her kesimden gençler işsizlik ve yoksulluğa karşı birleşip mücadele etmeli, haklarını istemeli” dedi.
"MÜHENDİSLER ASGARİ ÜCRETE BİLE RAZI"
Alikoç, “İŞKUR, kasiyer alım kuyrukları üniversite mezunu gençlerle doldu, taşıyor. Eskiden ‘mezun olunca işin hazır’ denilen bölümlerin mezunları işsizlikle yüz yüze kalıyor. Örneğin; gençlerin iş garantili bir bölüm olarak girdikleri ODTÜ İnşaat Mühendisliği öğrencileri asgari ücretle çalışmayı olumlu bir durum olarak görüyor. OSTİM-İvedik hattında CNC torna tezgahlarının bir kısmını Ankara’nın çeşitli üniversitelerinin Makine Mühendisliği bölümü mezunları dolduruyor. Bu gençler her an işsiz kalabileceklerini ifade ediyorlar” dedi.
"AFİŞLERDEN BİZE ULAŞIP İŞ SORANLAR VAR"
Maddi olanaksızlıklardan ötürü üniversiteye gidemeyen gençler ise daha zor durumlarla karşılaştığını ifade eden Alikoç, “Birçok genç OSTİM gibi sanayi bölgelerine iş aramaya yol parası olmadığı için gelemediğini anlatıyor. OSTİM’deki Emek Gençliği afişlerinin altındaki numarayı arayanların 5 te 4’ü iş başvurusu için arıyor” dedi.
"İYİ BİR GELECEK İÇİN MÜCADELE"
Bu tablonun sorumlusunun kapitalist sistem ve onun bugünkü koçbaşı olan hükümet olduğunu vurgulayan Alikoç, “Hala binlerce genç açıklanacak müjdelerde KYK borçlarının silinmesini, çeşitli kamu işkollarında yeni atamalar yapılmasını temenni ediyor. Hükümet krizin önüne geçmek, pandeminin yükünü hafifletmek yerine müjdelerini kapitalistlere, enerji tekellerine açıklıyor. Ne kadar beylik laflar gibi görünse de bu dar boğazdan çıkmanın tek yolu mücadele etmek. Her kesimden gençler işsizlik ve yoksulluğa karşı birleşip mücadele etmeli, haklarını istemeli. İyi bir gelecek, rahat bir bugün için haklarımızı mücadele ederek istemekten başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.