Baro başkanları: HSK’den adliye kalemine kadar yargı değişmeli

Yeni adli yıl açılışı bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılacak. Yargıtay Başkanlığı tarafından organize edilen 2020-2021 adli yılı açılış töreni davetiyeleri, Yargıtay üyeleri, diğer yüksek yargı üyeleri ile siyasilere gönderildi. Yargıtayda görevli savcı ve tetkik hakimlerine katılım zorunlu tutuldu. Bu yıl pandemi nedeniyle maske ve fiziki mesafe kurallarının da alınacağı belirtilen tören Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılacağı için tüm katılımcılara koranavirüs testi yapılacağı ifade ediliyor.

Yeni adli yıl, adaletin talebinin daha fazla yükseldiği bir dönemde açılıyor. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerde sanıklar serbest bırakılırken başta gazeteciler ve siyasiler olmak üzere muhaliflerin mahkumiyete dönen tutukluluk halleri, tüm tepkilere rağmen çoklu baro sisteminin yasalaşması ve son olarak ölüm orucundaki Avukat Ebru Timtik’in yaşamını yitirmesi gibi birçok tartışmanın süreceği yargı alanında, barolar ise tamamıyla dışlanmış durumda.

"TÜRKİYE'NİN CİDDİ BİR YARGI REFORMUNA İHTİYACI VAR"

Yeni adli yıla ilişkin sorularımızı yanıtlayan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, adli yıl açılışı konusunda kendilerine bir çağrı olmadığını ama olsaydı da gitmeyeceklerini söyledi. Adli yıl açılışının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılmasına karşı tavırlarının net olduğunu belirten Durakoğlu, “Türkiye’de hukuk devletinin varlığının tartışıldığı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi sorunların yaşandığı, ifade özgürlüğünün kalmadığı, özellikle basın özgürlüğü bağlamında ciddi sorunların olduğu bir dönemde yeni adli yıla başlıyoruz” dedi.

Türkiye’nin ciddi bir yargı reformuna ihtiyacı olduğunu belirten Durakoğlu, bu nedenle en üst noktadan yani Hakim ve Savcılar Kurulundan başlamak gerektiğini söyledi. Çünkü HSK üyelerinin yarısının Cumhurbaşkanı, yarısının da Cumhurbaşkanı'nın başında bulunduğu partinin çoğunluğundaki Meclis tarafından belirlendiğine dikkat çeken Durakoğlu, HSK’den Çağlayan’da adliye kalemine kadar yargı alanında köklü değişikliklerin yapılması gerektiğini ifade etti. Durakoğlu, tüm bu değişiklikler yapılıncaya kadar barolar olarak mücadele edeceklerini vurguladı.

"YARGILAMA SÜREÇLERİ SİYASİ MÜDAHALELERLE İLERLİYOR"

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel de Türkiye’nin en temel problemlerinden birinin yargı bağımsızlığı olduğunu söyledi. Bu adli yılın daha kötü koşullarda açıldığını belirten Yücel, “Geçtiğimiz günlerde bir meslektaşımızı ölüm orucunda kaybettik. Dosyasında hala karar verilmiş değil. Bu yargılama süreçleri siyasi müdahalelerle ilerliyor ve bu sona ermeden yargı pratiğinde bir şey değişmeyecek” dedi.

Mahkemelerde “istenmeyen kararları” veren hakimlere yönelik baskıların da olduğunu ifade eden Yücel, “Hakim ve savcılar için durum böyleyken, avukatların da baroları üzerinde bir değişiklik yaptılar. İktidara bağlı barolar yaratmaya çalışıyorlar. Örneğin; Ankara’da ikinci baro başvurusu yapan meslektaşlarımız, MHP Genel Başkanı'ndan emir ve talimat aldıklarını söylediler. Oysa yargı kimseden talimat almaz. Henüz ikinci baro için yeterli sayıya ulaşılamadığını görüyoruz. Meslektaşlarımız da durumun vahametini görmüş olmalılar” diye konuştu.(Ankara/EVRENSEL)