Tempo Çağrı Merkezi işçileri: Kendilerinin başı yanmasın diye bizim başımızı yaktılar

Kişisel çıkar sağlamak üzere usulsüz işlemde bulundukları iddiasıyla işlerine son verilen Batman’daki Tempo Çağrı Merkezi çalışanları, şirket yetkililerinin talimatları doğrultusunda hareket ettiklerini söyledi. Çalışanlar, “Kendilerinin başı yanmasın diye bizim başımızı yaktılar" dedi.

Batman'daki Tempo Çağrı Merkezi'nda çalışan 18 kişi işverenin “haksız kazanç” suçlaması ile 14 Temmuz’da işten çıkarıldı, 5 çalışan ise istifaya zorladı. Çalışanların işten çıkarılmasına ise İş Kanunu'ndaki 25/2 Madde'sinde yer alan “İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” gerekçe gösterildi.

İşçiler, bunun üzerine işlerine dönmek için Batman 1'inci İş Mahkemesi'ne dava açtı. Dava süreçleri devam eden işçiler, işten çıkarılmalarına gerekçe yapılan yasa maddesinden dolayı iş bulmakta zorlanıyor. Haksızlığa uğradıklarını dile getiren çalışanlar, yaşadıklarını anlattı.

"YETKİLİLERİN BİLGİSİ DAHİLİNDE"

İşine son verilen çalışanlardan Uğur Çeri, koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla işten çıkarılmaların yasak olduğu bir dönemde işten çıkarıldıklarını ifade etti. Söz konusu süreci anlatan Çeri, düzenledikleri anketlerde şirket yetkililerinin bilgisi dahilinde müşteri profillerine girdiklerini, buna rağmen Digitürk anketlerini doldurmakla itham edilerek işten çıkarıldıklarını belirtti.

Çeri, "Araştırmalar neticesinde önce bizden gelip savunma aldılar. Ardından ayrı ayrı günlerden toplamda 18 arkadaşımızı işten çıkardılar" dedi.

"HAKKIMIZI İSTİYORUZ"

Takım lideri olmasından kaynaklı müşteri profillerine girmeye yetkili olduğunu söyleyen Çeri, “Rastgele seçilen profile neden girdiğim soruldu. Şirket yetkileri dahilinde bana verilen yetki ile giriş yaptığımı belirttim. Örnek gösterilen profil bilgisine neden girdiğimi hatırlamadığımı ifade ettim. Hatırlamam da mümkün değil, çünkü sorunları çözebilmek için bu yetki şirket tarafından verilmiş bir yetkidir. Ardından hemen işten çıkarıldım. Kimi arkadaşlarımız telefon ile aranılıp savunma alınıp, bu şekilde işten çıkarıldı. Haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarıldık. İşe geri dönmek istiyoruz. Fazlasını değil, sadece hakkımızı istiyoruz" diye seslendi.

"KENDİLERİ İÇİN BİZİM BAŞIMIZI YAKTILAR"

İşten çıkarılan isimlerden Umut Osman Soysal ise, çıkarılan işçi sayısının önümüzdeki günlerde daha da artabileceğini belirtti. İşverenin elinde toplamda 50 kişilik bir çalışan listesinin olduğunu, fakat kamuoyu baskısı nedeniyle şidmilik geri adım attıklarını dile getiren Soysal, "Sosyal medya üzerinden başlattığımız kampanyalar sonucu bu çıkarmalardan vazgeçildi" diye konuştu.

Soysal, "25/2 maddesinden işten çıkarıldığımız için hak gaspı yaşadık. Bizim önceliğimiz işe geri dönmek ve haklarımızı elde etmek. Fazladan bir talebimiz yok. Pandemi sürecinde bugün iş bulmak zor. Haksız bir kazancımız yok. Şirket yetkililerinin talimatları doğrultusunda o anketleri doldurduk. Kendilerinin başı yanmasın diye bizim başımızı yaktılar. Bugün tüm haklarımıza baktığımızda 30 bin TL gibi bir hak gaspımız vardı" ifadelerini kullandı.

Soysal, son olarak haklarını elde edinceye kadar mücadele edeceklerini vurguladı.

ÇAĞRI MERKEZİ: GEREKÇELER DOĞRU DEĞİL

Tempo Çağrı Merkezi de yaşananlara dair 3 gün önce yaptığı açıklamada, Tempo’nun hizmet verdiği bir kurumsal müşterisinin tespiti neticesinde teknik inceleme yaptıklarını belirtti. Açıklamada, ilk belirlemelere göre 18 çalışanın kullandıkları sistem üzerinde kişisel çıkar sağlamak üzere usulsüz işlem gerçekleştirdiğinin saptandığını kaydetti. Açıklamada, işçilerin dile getirdikleri gerekçelerin ise doğru olmadığı ileri sürüldü. (MA)

Tempo Çağrı Merkezi işçileri: Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz