Türkiye'nin dört bir yanında 2020 1 Eylül Dünya Barış Günü eylemleri
1 Eylül Dünya Barış Günü, yurdun dört bir yanında emek, barış ve demokrasi güçleri tarafından çeşitli eylem ve etkinliklerle kutlandı.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Bölgesel savaş riskinin yükseldiği, çatışmaların şiddetlendiği dönemde Türkiye'de işçi ve emekçiler 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü kutlamak için çeşitli illerde eylem ve etkinlikler düzenledi.
Açıklamalarda barış, demokrasi ve özgürlük talepleriyle mücadelenin büyütülmesi yönünde çağrılar yapıldı.
İSTANBUL EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNDEN ÇAĞRI: BARIŞ İÇİN MÜCADELEYE
İstanbul Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Kadıköy İskele Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirildi.
"Adalet, yaşam, özgürlük için barış", "LGBTİ+ nefreti var, barış yok. Barış için mücadeleye" pankartlarının açıldığı eylemde, "İçerde ve dışarıda, savaşa hayır", "İş, eğitim, özgürlük" dövizleri taşındı.
Eyleme, HDP milletvekilleri, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
"BARIŞI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
"Bir arada olmaya hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz" diyen HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay, mücadelenin barış ve adalet gelene kadar süreceğinin altını çizdi.
AKP-MHP iktidarının içeride ve dışarıda ülkeyi savaş politikalarıyla büyük bir çıkmaza sürüklediğini vurgulayan Günay, "Hep birlikte mücadele ederek mutlaka ama mutlaka kazanacağız. Savaşa ayırdığınız bütçeyi sağlığa, eğitime, işe, aşa, adalete ayırın ki toplum huzur, refah ve özgürlüğe, toplum adalete kavuşsun ve yoksullar üzerindeki baskı azalsın. Ama dertleri o değil, dertleri savaşmak, iktidarlarını savaş üzerinden yürütmek" dedi.
"ÜLKEMİZDE YAŞANAN ÇATIŞMALARIN YARATTIĞI ACILARIN TANIĞIYIZ"
Ortak açıklamayı İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu,"Savaş ve çatışmaların uzun yıllardan beri sürdüğü bir coğrafyanın parçasıyız. Çatışmaların yarattığı acıların tanıklarıyız. Bu topraklarda yaşayan halkların barış ve kardeşliğe olan ihtiyacına rağmen, ülkemiz her geçen gün daha fazla savaşın ve şiddetin parçası oluyor, savaş ve militarizm normalleştiriliyor. Türkiye dış politikası giderek daha fazla askerileşiyor; militarist-milliyetçi fetih söylemleri otokratik rejime toplumsal desteği artırmak için sorumsuzca devreye sokuluyor. Kürt sorununda çatışma ve şiddet politikalarına dayalı yaklaşım, Suriye, Irak, Libya’da gerçekleştirilen sınır dışı operasyonlar ve son olarak Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim, ülkemizin sürekli bir çatışma ve savaş tehdidi altında olmasına neden oluyor” dedi.
Ülke kaynaklarının toplumsal ihtiyaçlar ve yaşam için değil, silahlanma için seferber edildiğini belirten Küçükosmanoğlu, “Yeni zenginler yaratmak ve ekonomik darboğazları sermaye lehine aşmak için silahlanma yarışlarının, yeni savaşların, çatışmaların fitilleri ateşleniyor. Bu karamsar tabloyu tersine çevirmenin yolu eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesinden geçiyor. Barış, uğruna mücadele edilmesi gereken, kazanılması gereken bir mücadele başlığıdır. Tüm halklarla barış içinde yaşanmasını istemek ve kendi ülkemizde eşit, demokratik, özgür ve barış içinde yaşamak için mücadele etmek insan olmanın gereğidir” diye konuştu.
"BARIŞ MÜCADELESİNİN SESİ OLACAĞIZ"
Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye ve dünya istediklerini dile getiren Küçükosmanoğlu, “Bedeli ne olursa olsun, dün olduğu gibi bundan sonra da barıştan yana tavır almaya, barış mücadelesinin sesi olmaya devam edeceğiz. Örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı bu topraklarda kökleşmiş bir ağaç haline getireceğimize söz veriyor, barış için yan yana, omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz" dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
BARIŞ ANNELERİ TÜLBENTLERİ İLE "BARIŞ" MESAJI VERDİ
İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
Anneler adına burada konuşan Behiye Duman, 20 yıldır savaşa karşı barış taleplerini yinelemekten hiç vazgeçmediklerini söyledi.
Duman, “Barış mücadelemizde savaştan ve savaş politikalarının yol açtığı sorunlardan rahatsız olan herkesi sorumluluk almaya ve açıkça irade koymaya davet ediyoruz” diye seslendi.
Barış Anneleri, açıklamanın ardından barışın sağlanması adına yapılan eski bir gelenek olarak beyaz tülbentlerini yere fırlattı. (HABER MERKEZİ)
İZMİR EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: BU GİDİŞATI DURDURABİLİRİZ
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenledi. Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen açıklamaya HDP milletvekilleri Sezai Temelli, Nejdet İpekyüz, Pero Dündar, Serpil Kemalbay ve Gülistan Kılıç Koçyiğit de katıldı.
"Yaşasın halkların kardeşliği", "Faşizme karşı omuz omuza", "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarının atıldığı açıklamayı KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam okudu.
Beyazadam, 2. Dünya Savaşı'nın üzerinden 81 yıl geçmesine rağmen yönetenlerin gerekli dersleri çıkaramadığına şahitlik ettiklerini söyleyerek, "İktidarlar hâlâ çocuklarımıza barış içerisinde bir dünya müjdesini değil SİHA’ların, İHA’ların, savaş makinelerinin, sermayeye yeni kaynaklar oluşturacak kuyuların 'müjde'sini veriyorlar. Silah harcamaları sürekli artıyor, nükleer silahların sınırlandırılması antlaşmaları bir bir iptal ediliyor, yeni nükleer silah denemelerinin ardı arkası kesilmiyor" dedi.
"TABLO KARAMSAR ANCAK ÇARESİZ DEĞİLİZ"
Beyazadam, "İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak diyoruz ki; gerek savaşların/çatışmaların gerekse de pandeminin bedelini, savaşları çıkaranlar, pandemiye yol açan politikaları uygulayanlar değil yoksullar, ezilenler, emekçiler, kadınlar, çocuklar ödüyor. Tablo karamsar ancak çaresiz değiliz. Bu gidişatı durdurabiliriz" diyerek bir arada yaşamanın zeminini de barış, özgürlük ve eşitlik paydası altında ortak mücadelenin oluşturacağını söyledi.
Basın açıklaması barışı simgeleyen beyaz balonların uçurulması ile sona erdi. (İzmir/EVRENSEL)
DİKİLİ EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU: SALDIRILARI ORTAK MÜCADELE İLE PÜSKÜRTEBİLİRİZ
Dikili Emek ve Demokrasi Platformu Atatürk Meydanında 1 Eylül Dünya Barış günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
İbrahim Aslan ve Şükran Birtem'in okuduğı açıklamada, "Bizler, 'Barış içinde bir dünya ve Türkiye mümkündür' diyoruz. Mücadele ruhumuzun bizlere kattığı güvenle bu inanca sahip çıkıyoruz. Artık kimsenin ölmediği, bombalardan ve silahlardan temizlenmiş bir ülke, bir dünya istiyoruz. Çağrımız, toplumsal hayatın tüm noktalarında ülkemizde ve dünyada barışı mümkün kılacak, bir arada yaşam duygularını güçlendirecek somut adımların artık derhal hayata geçirilmesi sorumluluğunu üzerinde taşıyan örgütlü, örgütsüz tüm insanlaradır" denildi.
Barış çağrısını daha güçlü seslendirme zamanı olduğu belirtilen açıklamada "Biliyoruz ki, bu saldırıları hep birlikte birleşik/ortak mücadele ile püskürtebiliriz" ifadelerine yer verildi. (İzmir/EVRENSEL)
KONAK KENT KONSEYİ: BARIŞ İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
İzmir Konak Kent Konseyi de 1 Eylül Dünya Barış günü dolayısıyla basın açıklaması düzenledi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen açıklamaya CHP milletvekilleri ve HDP Konak ilçe başkanı da katıldı.
Açıklamada konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Türkiye'nin belki de dünyanın kardeşlik başkenti, demokrasinin başkenti İzmir'de bulunmaktan onur duyuyorum. Barış hem bizim için hem de dünyadaki herkes için önemli. Barış için, demokrasi için, laik cumhuriyete sahip çıkmalıyız” dedi.
Açıklamayı okuyan Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, “Gerek ülkemizde gerekse dünyada savaşlarla tatmin olmayan barbarlık düzeni pandemi koşullarından da çıkar elde etmek amacıyla insanlığa sırtını çevirmekten geri durmamıştır. Barış içinde bir Türkiye ve dünya özleminin peşinde mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Açıklama gökyüzüne güvercin uçurularak son buldu. (İzmir/EVRENSEL)
MANİSA EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU: HEPİMİZİN BARIŞIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜNE İHTİYACI VAR
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Manisa Emek ve Demokrasi Platformu basın açıklaması gerçekleştirdi. Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan açıklamada kitle adına Eğitim Sen Manisa Şube Sekreteri Abdülkerim Uncu konuştu.
Almanya’nın Polonyayı işgal ederek ikinci dünya savaşını başlattığı tarih olan 1 Eylül 1939’dan bu yana tam 81 yıl geçmesine rağmen Emperyalist güçlerin sermaye için hala kan dökmeye devam ettiklerini belirten Uncu, "Gerek savaşların, çatışmaların gerekse de pandeminin bedelini, savaşları çıkaranlar, pandemiye yol açan politikaları uygulayanlar değil yoksullar, ezilenler, emekçiler, kadınlar, çocuklar ödüyor. Tablo karamsar ancak çaresiz değiliz. Bu gidişatı durdurabiliriz. Hepimizin barışın iyileştirici gücüne ihtiyacı var" dedi. Uncu, tüm halkları eşit ve özgür bir dünya için omuz omuza mücadeleye çağırdıklarını belirtti. (Manisa/EVRENSEL)
DENİZLİ: BARIŞ VE KARDEŞLİĞİN EGEMEN OLDUĞU BİR DÜNYA İSTİYORUZ
Denizli’de TMMOB, KESK ve DİSK'in çağrısıyla bir araya gelen yurttaşlar, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Barış mücadelesinin sesi olmaya devam edeceğiz” denildi.
Candoğan Parkı’nda yapılan açıklamaya siyasi parti temsilcileri ve kitle örgütleri de destek verdi.
Açıklamayı okuyan KESK Dönem Sözcüsü Selçuk Göçer, yaşanan onca yıkım ve vahşete rağmen, dünya üzerindeki savaş, çatışma ve şiddetin bir türü son bulmadığını ifade etti.
Göçer; "Küresel kapitalist düzen, dünya halklarını birbirine kırdırmaya, kan dökmeye, çatışmaları kışkırtmaya devam ediyor. Başta Ortadoğu ve Afrika olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde emperyalist güçlerin körüklediği savaşlar ve iç çatışmalar yaşanıyor” dedi.
“Sonucu ne olursa olsun kazananı daima emperyalist odaklar, kaybedeni ise yoksul bölge halkları olan bu savaşlardan artık bıktık ve yorulduk" diyen Göçer, barışa ve kardeşliğe olan özlemin ve ihtiyacın her geçen gün katlanarak büyüdüğünü vurguladı.
Göçer sözlerini “Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye ve dünya istiyoruz" diyerek noktaladı. (Denizli/EVRENSEL)
BURSA: BARIŞA VE KARDEŞLİĞE OLAN ÖZLEMİMİZ HER GEÇEN GÜN KATLANARAK BÜYÜYOR
Bursa Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Kent Meydanı’nda bir araya geldi.
Basın açıklamasında konuşan Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, hekimlerin ülkenin dostluk içinde yaşanan bir ülke olmasını istediklerini söyledi.
2020 yılında Türkiye'nin Küresel Barış Endeksinde 163 ülke arasında 150'nci sırada yer aldığını hatırlatan Türkkan, “2007 yılındaki 92. sıranın çok gerisine düşmüş durumda. Bizden daha altta yer alan ülkelerin tamamının topraklarında savaş yaşanan ülkelerden oluşması, ülkemizin durumunun vahametini göstermektedir. Bu ülkenin işçileri, kamu emekçileri, hekimleri, mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak bizler, komşularıyla barış ve dostluk içinde yaşayan bir ülke istiyoruz. Sınırları içinde yaşayan farklı inançların, kültürlerin, kimliklerin barış içinde kardeşçe yaşayabildiği bir ülke istiyoruz" dedi. (Bursa/EVRENSEL)
DERSİM: BARIŞIN EGEMEN OLDUĞU BİR DÜNYADA YAŞAMAK İSTİYORUZ
1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Dersim'de Seyit Rıza Meydanı'nda basın açıklaması yapıldı.
Emek ve Demokrasi Güçleri adına yapılan açıklamada konuşan İHD Şube Başkanı Gürbüz Solmaz, Türkiye'nin çok uzun yıllardır silahlı çatışma ortamını yaşadığını ifade ederek "1 Eylül vesilesiyle barışın egemen olduğu bir dünyada yaşamak istediğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz" dedi.
"Dünya Barış Günü’nü emperyalistlerin işbirlikçi gericiliklerle birlikte sürdürdükleri paylaşım mücadelelerinin dünyanın dört bir yanında işçi sınıfı ve halkları yıkıma uğrattığı bir süreçte karşılıyoruz" diyen Solmaz, bu nedenle işçi sınıfının sömürünün en ağır biçimleri ve güvencesizlikle; ezilen halkların da açlık, yoksulluk, ölümle karşı karşıya kaldığını, milyonlarca insanın göçe zorlandığını hatırlattı.
Kürt sorununa da değinen Solmaz, "İktidarın, kayyumlardan siyasetçilerin hapishanelere konulmasına kadar Kürtlerin ulusal demokratik mücadele ve istemlerini baskı ve şiddet ile engelleme politikası, Kürtlerin sınırların ötesindeki statü ve kazanımlarının da bir tehdit olarak görülüp müdahaleler yapılmasına yol açmaktadır. Ancak bu politika sorunun daha geniş alana yayılmasına ve daha fazla aktörün soruna müdahale edip kendi çıkarları için kullanmasına, dolayısıyla çözümsüzlüğün derinleşmesine yol açmaktadır" dedi.
Solmaz ayrıca çözüm sürecinde can kaybının azaldığını, sürecin sonlandığı tarihten itibaren de yeniden yükselişe geçtiğini anımsattı.
İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin tartışmaların oldukça düşündürücü olduğunu belirten Solmaz, "Özellikle ilimizde 5 Ocak 2020 tarihinden beri kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku şahsında, kadına yönelik şiddetin önlenemediği ve giderek arttığı bir dönemde İstanbul Sözleşmesi'nin tartıştırılması şiddet politikalarının ne denli egemen olduğunu da göstermektedir. Denilebilir ki İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak medeniyetin bir ölçüsüdür. Bunun dışında elbette ki kadınların hak mücadelesinin çok ciddi kazanımlar elde ettiği ve barışa giden yolda kadın hakları mücadelesinin elzem olduğu unutulmamalıdır" dedi. (Dersim/EVRENSEL)
ANTEP: BARIŞ MÜCADELESİNİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Antep'te 1 Eylül 1939’un 81. Yılında, DİSK, KESK, TMMOB, TTB Yeşilsu Parkında ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Dünyanın pek çok bölgesinde, emperyalist güçlerin körüklediği savaş ve çatışmaların yaşandığının söylendiği açıklamada, bu savaş ve çatışmaların sonucunda her gün yüzlerce insanın öldüğü, binlercesinin yaralandığı, insanların yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda kaldığı vurgulandı.
Ülkemizde ve bölgede yaşanan çatışmaların acılar yarattığının belirtildiği açıklamada, "Bu ülke halklarının barış ve kardeşliğe olan ihtiyacına rağmen, ülkemiz her geçen gün daha fazla savaşın ve şiddetin parçası olmaya devam ediyor. Kürt Sorunu’nda çatışma ve şiddet politikalarına dayalı yaklaşım, Suriye, Irak, Libya’da gerçekleştirilen sınır dışı operasyonlar ülkemizin sürekli bir çatışma ve savaş tehdidi altında olmasına neden olmaktadır.
Ülkelerin barışçıllık seviyesini ölçen Küresel Barış Endeksine göre 2020 yılında Türkiye 163 ülke arasında 150. sırada yer almaktadır. Bizden daha altta yer alan ülkelerin tamamının ülke topraklarında savaş yaşanan ülkelerden oluşması, ülkemizin durumunun vahametini göstermektedir" denildi.
Açıklama "barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye ve Dünya istiyoruz. Bedeli ne olursa olsun, dün olduğu gibi bundan sonra da barıştan yana tavır almaya, barış mücadelesinin sesi olmaya devam edeceğiz" denilerek sonlandırıldı. (Antep/EVRENSEL)
DİYARBAKIR'DAN HAK ÖRGÜTLERİ: KÜRT SORUNU BASKI VE ŞİDDET İLE ÇÖZÜLEMEZ
Diyarbakır'da İHD, TİHV, TTB, Hak İnisiyatifi, baro 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne dair ortak açıklama yaptı. İHD binasında yapılan açıklamayı okuyan şube başkanı Abdullah Zeytun, "Türkiye’de de maalesef 36 yıldır binlerce insanın yaşamını yitirmesine yol açan silahlı çatışma ortamı devam etmektedir. Gerisinde köylerin yakılarak boşaltılması, binlerce zorla kaybedilmeler ve faili meçhul cinayetler, ağır işkence ve kötü muameleler gibi insanlık dışı olaylar bırakmıştır. Ağır tahribatların yaşandığı çatışma ortamı, aradan geçen uzun yıllara rağmen hala devam etmekte ve insanlar yaşamını yitirmektedir. Ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, yani Kürtlerin çoğunlukla yaşadığı coğrafyada yaygın ve düşük yoğunluklu bir çatışma hali olarak devam eden silahlı çatışma ortamı, maalesef Türkiye’nin tamamını etkilemekte, demokrasi ve insan hakları sorunu derinleşerek büyümektedir. Aradan geçen 81 yılda insanlığın bir kısmı uzay çağına geçti. Ancak ne yazık ki Kürt coğrafyasında, Ortadoğu’da ve dünyanın farklı coğrafyalarında hala çatışmalar, şiddet, işkence ve katliamlar devam etmektedir" diye konuştu.
"BARIŞ HEMEN ŞİMDİ"
Kürt sorununun demokratik değerler ölçüsünde çözülememesinden dolayı yaşanan acıların daha ağır bir hale geldiğini dile getiren Zeytun, "Yıllardır aynı şeyi söylüyoruz: Kürt sorunu baskı ve şiddet yöntemleriyle çözülemez. Kürt sorunu, Kürt yurttaşların temel haklarının Anayasal güvence altına alınmasıyla çözülür. Hak ve adaletin tam olarak sağlanmasıyla çözülür. Barış haktır, insanlık adına barışı savunmaya devam edeceğiz. İnsan hakları ve demokrasi için barışı inşa edelim! Barış hemen şimdi!" dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)
KOCAELİ: BARIŞIN VE KARDEŞLİĞİN EGEMEN OLDUĞU BİR TÜRKİYE VE DÜNYA
Kocaeli'de DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne dair ortak açıklama yaptı. Eğitim Sen Şube binasında gerçekleştirilen açıklamada, "Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye ve Dünya istiyoruz" denildi.
Basın açıklamasını TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri ve MMO Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi okudu. Kurum temsilcilerinin yanı sıra HDP yöneticilerinin de katıldığı açıklamada, "Savaşlar dursun, silahlar sussun diye bir kez daha Dünya Barış Gününü kutluyoruz" denildi.
Yaşanan onca yıkım ve vahşete rağmen dünya üzerindeki savaş, çatışma ve şiddetin bir türlü son bulmadığını belirten Kürekçi, "Sınırsız bir sömürü arzusuyla işleyen küresel kapitalist düzen, dünya halklarını birbirine kırdırmaya, kan dökmeye, çatışmaları kışkırtmaya devam ediyor. Başta Ortadoğu ve Afrika olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde emperyalist güçlerin körüklediği savaşlar ve iç çatışmalar yaşanıyor. Yaşanan çatışmalar, patlayan bombalar nedeniyle her gün yüzlerce insan ölüyor, binlercesi yaralanıyor. Milyonlarca insan yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda kalıyor. Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere çatışmalar nedeniyle yurtlarını terk etmek zorunda kalanlar, gittikleri her yerde dışlanma ve ötekileştirilmeye karşı yeni bir savaşın içine giriyor. Dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanan savaşın yarattığı şiddet ve düşmanlık, dünyanın her yerini savaş alanı, dünyada yaşayan herkesi savaşın hedefi haline getiriyor" dedi.
"BARIŞ MÜCADELESİNE DEVAM EDECEĞİZ"
Sonucu ne olursa olsun kazananı daima emperyalist odaklar, kaybedeni ise yoksul bölge halkları olan savaşlardan artık bıktıklarını vurgulayan Kürekçi, "Barışa ve kardeşliğe olan özlemimiz ve ihtiyacımız her geçen gün katlanarak büyüyor. Türkiye'de yaşayan bizler, savaş ve çatışmaların uzun yıllardan beri devam ettiği bir coğrafyanın parçasıyız. Uzun yıllar boyunca ülkemizde ve bölgemizde yaşanan çatışmaların yarattığı acıların en yakın tanıklarıyız. Bu ülke halklarının barış ve kardeşliğe olan ihtiyacına rağmen, ülkemiz her geçen gün daha fazla savaşın ve şiddetin parçası olmaya devam ediyor. Kürt Sorunu’nda çatışma ve şiddet politikalarına dayalı yaklaşım, Suriye, Irak, Libya’da gerçekleştirilen sınır dışı operasyonlar ülkemizin sürekli bir çatışma ve savaş tehdidi altında olmasına neden olmaktadır. Ülkelerin barışçıllık seviyesine ölçen Küresel Barış Endeksine göre 2020 yılında Türkiye 163 ülke arasında 150. sırada yer almaktadır. Bizden daha altta yer alan ülkelerin tamamının ülke topraklarında savaş yaşanan ülkelerden oluşması, ülkemizin durumunun vahametini göstermektedir. Bu ülkenin işçilerin, kamu emekçileri, hekimleri, mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak bizler, komşularıyla barış ve dostluk içinde yaşayan bir ülke istiyoruz. Sınırları içinde yaşayan farklı inançların, kültürlerin, kimliklerin barış içinde kardeşçe yaşayabildiği bir ülke istiyoruz. Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye ve Dünya istiyoruz. Bedeli ne olursa olsun, dün olduğu gibi bundan sonra da barıştan yana tavır almaya, barış mücadelesinin sesi olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. (Kocaeli/EVRENSEL)
KAYSERİ'DE 1 EYLÜL AÇIKLAMASI: BARIŞ MÜCADELESİNİ YÜKSELTELİM
Kayseri'de Eğitim Sen'in çağrısıyla bir araya gelen Emek ve Demokrasi Bileşenleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde açıklama yaptı. Eğitim Sen Kayseri Şubesi'nde yapılan açıklamada "Barış mücadelesini temel ihtiyacımızdır" vurgusu yapıldı.
Açıklamayı okuyan Eğitim Sen Kayseri Şubesi Başkanı Uğur Sedat Ünsal, "Hala iktidarlar çocuklarımıza barış içinde özgür bir ortamın müjdesini değil, savaş makinelerinin, sermayeye yeni kaynak oluşturacak projelerin 'müjdesini' veriyorlar. Silah harcamaları sürekli artıyor. Bütçe savaşa değil halkın gerçek ihtiyaçlarına harcanmalıdır" dedi.
Ünsal, "Yitip giden hayatların yanı sıra doğa tahribatının her koşulda sürmesi dünyayı felakete sürüklüyor. Pandemi de bile savaş dilinden vazgeçmiyorlar. Ülkemiz ve Ortadoğu başta olmak üzere en çok barışa ihtiyaç duyduğumuz zamanlardan geçiyoruz. Barış mücadelesini yükseltelim" diye konuştu.
Ünsal, "Tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kurmanın yolunu açmak için gidişattan rahatsız olan, geleceğe dair kaygıları bulunan herkesi omuz omuza ortak mücadeleye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı. (Kayseri/EVRENSEL)
MERSİN: BARIŞ HAKKI, BİR İNSAN HAKKIDIR
Mersin'de insan hakları savunucuları, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi’nin Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda düzenlediği etkinlikte bir araya geldi. Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’nun da katkı sunduğu etkinliğe çok sayıda parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı.
Etkinlik, İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir ile dernek yöneticisi Şerife Kılıç’ın birlikte hazırlanan basın metnini okumasıyla başladı.
“Barış hakkı, bir insan hakkıdır” vurgusu yapılan açıklamada, “Barış talebinin, medeni ve siyasi haklarla (yaşam hakkı, işkence yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü vb.) olduğu kadar; ekonomik, sosyal ve kültürel haklar (çalışma hakkı, konut hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, dil hakları) ile de ilişkisi bulunmaktadır. Bu metinlerde İHD’nin de benimseyip paylaştığı temel yaklaşım, barışın insan hakları ve özgürlüklere dayalı oluşudur. İnsanlar arasındaki her türden eşitsizlikler, hakların ve özgürlüklerin tanınmayışı, savaşların ve çatışmaların temel sebebidir. O nedenle, İHD olarak her şart altında ve dünyanın neresinde olursa olsun, barışın haklara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabileceği düşüncesindeyiz” denildi.
Yapılan açıklamanın ardından etkinlikte yer alan siyasi parti ve STK temsilcileri de konuşmalar yaptı.
Yapılan açıklamaların ardından alkışlar eşliğinde denize karanfiller bırakılarak, etkinlik sonlandırıldı. (Mersin/EVRENSEL)
ADANA’DA “BARIŞ” ETKİNLİĞİNE ERBANE VE RENKLİ BALONLAR ALINMADI
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül Dünya Barış günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Taşköprü’de yapılması planlanan Dünya Barış Günü etkinliği Adana Valiliği tarafından “pandemi ve güvenlik” gerekçeleri ile yasaklanınca Atatürk Parkı’nda basın açıklaması yapma kararı alındı. Bu sefer “Barış” etkinliğini renklendirecek olan renkli balonlar ve erbaneler alana alınmadı. Etkinliği düzenleyen Adana Emek ve Demokrasi Güçleri yasaklama kararını ve polis barikatları ile çevrilen alana erbane ve balon alınmamasını kınadı. Engelleme girişimlerine rağmen vatandaşlar alanda “Barış” sesini yükselttiler.
Basın açıklamasına HDP, CHP, Emek Partisi, Halkevleri, İHD, HDK, TÖP, ESP, Alevi dernekleri, ÇHD ile HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP vekilleri Meral Danış Beştaş, Fatma Kurtulan, Tülay Hatimoğulları ve Kemal Peköz katıldı. Basın açıklamasını okuyan İHD Adana Şube Başkanı İlhan Öngör, Kürt meselesinde barış diyalog ve müzakere yolu yerine çözümsüzlüğün birçok sorunu beraberinde getirdiğini belirterek Türkiye’de halkların savaş değil eşit ve kardeşçe birlikte yaşamak istediğini söyledi.
ÇHD adına konuşan ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Av. Ümit Büyükdağ, ölüm orucunda hayatını kaybeden Ebru Timtik hakkında dosyadaki bilgiler çarpıtılarak Savcı Kiraz’ın ölümü ile ilgili gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi. Cenazeler üzerinden bir algı yaratılmaya çalışıldığını ifade eden Büyükdağ, “Biz hala böyle bir devlette, böyle bir iktidara karşı barış, adil yargılama hakkı talep edebilme cesaretini gösteriyoruz. Ebru’nun acısı dinmeden bir de Aytaç’ın acısını yaşamak istemiyoruz. Buradan arış talep eden tüm dostları Ayaç için de mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.
Bugün iktidarın kendi bekası için, kendi dar çıkarları için Kürt halkını yok saydığını ifade eden HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, "Bir kurtuluşmuş gibi savaşı halklarımıza dayatıyor. Peki neden? Halkın ne çıkarı var bundan? Hiçbir çıkarı yok. Sadece yalanla ayakta kalıyorlar. Biz halklar ve emekçiler buna izin vermeyeceğiz. Barışı susturamazlar. Bunun için birlikte mücadele etmemiz gerekir" dedi. DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Kürt halkının bütün halklar için kalıcı ve onurlu barış istediğini belirterek "Kürt halkı bütün halklar için umut ışığıdır. Özgürlük, barış ve eşitlik için mücadele edeceğiz" dedi. (Adana/EVRENSEL)
SAMSUN: BARIŞIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜNE İHTİYACIMIZ VAR
Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü ile ilgili yapılan açıklamada barış çağrısı yapıldı.
Atakum’da yapılmasına pandemi gerekçesiyle izin verilmediği için Eğitim Sen binası önünde yapılan açıklamaya, KESK’e bağlı sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler katıldı. Açıklamayı okuyan Tüm Bel-Sen Samsun Şube Başkanı Suat Yıldız, gerek savaşların, çatışmaların gerekse pandeminin bedelini savaşları çıkaranlar, pandemiye yol açan politikaları uygulayanlar değil yoksullar ve ezilenler emekçilerin ödediğini söyledi. Yıldız, "Tablo karamsar ancak çaresiz değiliz. Bu gidişatı durdurabiliriz. Hepimizin barışın iyileştirici gücüne ihtiyacı var. Bunun yolu eşitlik özgürlük laiklik ve barış mücadelesinden geçiyor." dedi. (Samsun/EVRENSEL)
EGE DENİZİNE BARIŞ MESAJI BIRAKILDI
1 Eylül Dünya Barış Günü Akçay Meydanı'nda Edremit Kent Konseyi kadın meclisinin düzenlediği bir etkinlikle kutlandı. Kent konseyi adına Edremit Körfezi kadınlarının okuduğu basın açıklamasının ardından, Edremit Demokrasi Platformu adına barış bildirisi okundu. Şiirlerle, şarkılarla devam eden etkinlikte Yunanca ve Türkçe barış çağrısı yapıldı. Bir şişe içine konan barış mesajı Ege Denizine bırakıldı
Balıkesir’in Ayvalık, Burhaniye ve Edremit ilçelerinde de yapılan etkinliklerde barışa olan özlem dile getirildi.
Eylemlerde yapılan açıklamalarda, barış mücadelesinin yükseltilmesine ve süreklileştirilmesine ihtiyaç olduğunun altı çizildi. Açıklamalarda, "Bu amaçla atılacak her adım bizleri barışa olduğu kadar insan olma erdemine de yakınlaştıracaktır. Örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı bu topraklarda kökleşmiş bir ağaç haline getireceğimize olan inancımız her zamankinden daha güçlüdür. Tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kurmanın yolunu açmak için gidişattan rahatsız olan, geleceğe dair kaygıları bulunan herkesi omuz omuza ortak mücadeleye çağırıyoruz" denildi.
(Balıkesir/EVRENSEL)