Kürt Beatles: Koma Wetan
Koma Wetan ülkesinden uzak sürgünde kurulmuş bir rock grubu; ama 2000'lerden sonraki rock gruplarını sadece müzik tarzı ile etkilememiş,aynı zamanda bu vatansızlık kaderine ortak etmişti.
Fotoğraf: Mark Kamalov/Unsplash
Süleyman ATALAY
Diyarbakır
Vietnam Savaşı’na karşı başlatılan protestoların sürekli bir bastırılmayla karşılaşmasının getirdiği umutsuzluğu üzerinden atmak için 1969’da Amerika’da birçok rock grubunun ve karşı kültürün buluştuğu Woodstock Festivali, dönem gençliğinin barış çığlığını müzikleriyle duyurmasında önayak olmuştu. Bu ses dünyanın birçok noktasında farklı dilleri konuşan gençleri etkilemiş ve hissiyat olarak da buluşturabilmiştir. Tabii bu etkileşim birçok alanda olduğu gibi dönem gençliğinin dili olan müzikte de farklı yaratımlarıyla dünyayı tesiri altında bırakmıştır. İşte bu tesir çok bilinmese de ve ilk duyulduğunda şaşkınlığa neden olsa da tam 47 yıl önce 1973 senesinde SSCB’ye bağlı Gürcistan’nın Tiflis şehrinde Kerem Gerdenzeri, Rafael Şamil Dasini, Levon Şahbazyan, Omer Recevi adlı üç Kürt ve bir Ermeni genç tarafından ilk Kürtçe rock müzik grubunu da doğurmuş oldu: “KOMA WETAN”
Kerem Gerdenzeri ismin özellikle seçildiğini belirtir. Mîkaîlê Reşîd, Karlênê Çaçanî, Eliyê Îsko, Ordixanê Celîl ve Latifî Husret gibi Kürt şairlerin şiirlerini bestelemeye başlarlar. İlk yıllarında enstrüman sıkıntısı çeken grup, o dönemde Gürcistan Komünist Partisi Merkez Komitesinde çalışan Kereme Angosi aracılığıyla devletten enstrüman yardımı alırlar. Grup 1978 yılında Gürcistan’da gerçekleştirilen bir müzik festivaline davet edilir. Festival tüm Sovyet cumhuriyetlerinde naklen yayınlanır. Bu festival sonrası grup ilk kez adını duyurur ve albüm çıkarmaya karar verir. 1979 senesinde grubun ilk albümü Bayê Payîzê (Sonbahar Rüzgârı) yapılır. Albüm, Moskova’daki Sovyet Kompozitörleri Komisyonu’ndan geçtikten sonra 1989 yılında yayınlanır. Grup bu ilk albümün tüm gelirlerini Halepçe Katliamı için düzenlenen yardım kampanyasına bağışlarlar.
KÜRT ROCK MÜZİĞİNİN VATANSIZLIĞI
Koma Wetan ülkesinden uzak sürgünde kurulmuş bir rock grubu; ama 2000'lerden sonraki rock gruplarını sadece müzik tarzı ile etkilememiş, aynı zamanda bu vatansızlık kaderine ortak etmiş, miras bırakmış. En kaba tanımıyla rock bunun en yüksek sesle izahıydı. Kürt rock müziğini, Anadolu rock'tan da, diğer rock gruplarından da ayıran özellikleri vatansızlıklarıydı. Kerem Gerdenzerî’nin deyişiyle; “Aslında gitarımız bizim silahımızdı, fakat bu silah bir öldürme aracı olarak değil, bir ret etme ve namlusu sürgünlüğe, tutsaklığa dönmüş bir silah. Bir 'Heseno Bra'yı, ya da 'Sînê'yi, ya da 'Welatê me' şarkısını dinlediğinizde barut kokusunu hissetmeniz mümkün. Bu namlu döndüğü kişiyi öldürmeyen aksine bir özgürlük, bir kavga hissi ile yaşama döndüren bir namlu. Yani bu hayatta önünden kaçmamamız gereken tek kurşun.”
Kürt rock müziğinin kaynağını, dayandığı yeri görmek aslında çok basit. Kürt coğrafyasında herhangi bir yolculuğa çıktığınızda sağınızdaki solunuzdaki çetin dağlar ve engebeli coğrafya, ya da sert akan nehirler bu kaynağın ta kendisidir.
BAZEN BEATLES, BAZEN XERAPETÊ XAÇO’YA GÖTÜREN BİR GRUP
İşte bu sürgünlük sonucu dönemin Sovyet Gürcistan’ın da yaşayan üç Kürt ve bir Ermeni genci de Kürt rock müziği macerasını başlatmışlar. Gruplarını kurup çalışmalarına başladıktan sonra düzenlenen ve televizyondan naklen yayınlanan bir yarışmada dereceye giren grup ayrıca Gürcü Devlet Televizyonu tarafından özel bir programa da çıkarılmış. Vatanlarında Kürt demek yasakken onlar vatanlarından uzak Kürtçe rock müziğini icra etmişler. Şarkılarını genellikle kendileri gibi Kafkaslar’da yaşayan Kürt aydınlarının şiirlerini besteleyerek yapmış olan grup, bazen efsane İngiliz rock grubu Beatles bazen de Dengbêj Xarapetê Xaço’ya götürüyor dinleyiciyi. Grubu kuran Kerem Gerdenzeri, Erîwan Radyosu’ndan dengbêjler ve Rus radyolarından dinledikleri batılı grupların müziklerini nasıl harmanladıklarını Kürt Rock Müzik tarihine ışık tutan “Bê Wetan” (Vatansız) adlı belgeselde ifade etmiştir.
WETAN, KÜRT ROCK MÜZİĞİ’NİN ESİN KAYNAĞI
Blues, caz ve klasik müzik alanlarındaki pek çok ürünle buluşma olanağı bulan bu kuşağın Kürt müzik tarihi açısından değeri sadece ilk olma özelliği değil, aynı zamanda bu alanda Kürt kültürü ile modern müziği harmanlayarak bir çalışmayı üretmiş olmalarıdır. Üretilen ezgiler Sovyetler Birliği’ndeki Kürtlerin, edebiyatçıların, şairlerin ve Kürt kültürü tarihinin edebi ürünlerinin çıktısıdır. Halen dinlendiğinde anlaşılır arî bir Kürtçe ile söylenmiş ezgilerde geleneksel motifleri görmek mümkündür. Koma Wetan, Kürt kültür tarihinin köşe taşlarından biri olmayı başarmıştır ve günümüzde de hâlâ dinlenmektedir. Sovyetler Birliği’nin bu ilk Kürt Rock Müziği deneyimi, Kürt kültür tarihinin en güzel ezgilerini, eşitlik ve özgürlüğün egemen olduğu bir dünyada üretme şansını iyi değerlendirmiştir.
Kürt Rock Müziği’ni doğuran Koma Wetan, 2000 sonrası kurulan Kürt Rock Müziği gruplarının da ana esin kaynağı olmuş durumda. Adana’da yaşayan Kürt gençlerinin kurduğu Koma Rewşen, Rock-Blues yapan Siya Şevê ve Hakkâri’nin heavy-metal grubu Ferec bunlardan sadece birkaçı. Grubun kurucularından Kerem Gerdenzerî çalışmalara Sovyetler’in ciddi desteğinin olduğunu ve Sovyetler’in dağılmasıyla birlikte maddi olanaksızlıklardan dolayı grubun da dağıldığı ifade eder. Grup üyelerinin bazıları çalıştıkları yeni işlerden dolayı müzikle olan bağlarını tamamen koparmak zorunda kalırlar. Grubun müziğe devam eden tek üyesi olan Gerdenzeri ise şarkılar yapıp söylemeye, örnek olmaya devam ediyor.