Makinenin altında geçen yıllar
Ostim’de yıllar geçerken makinenin altında ezilenlerle, makinelerin sahipleri arasındaki çelişki de gitgide derinleşiyor.
Fotoğraf: Christopher Burns /Unsplash
Genç bir işçi
Ostim/Ankara
Merhaba. Ben Ostim’de 25 yaşında bir metal işçisiyim. Geçen sayıda dergiye yazan çalışma arkadaşımdı. Ben de çalışma koşullarından rahatsızım ve bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Onun için yaşadıklarımı bu dergiye anlatmak istedim. Batıkent Endüstri Meslek Lisesi’nden mezunum. Şu an çalıştığım atölyeye 15 yaşımda girdim. Öğretmenim beni bu atölyeye getirdi ve “burası artık senin dükkânın” dedi. Ustam hemen beni makinanın altına attı. İşe dair hiç bilgim yok. 50 tonluk makinanın altında palet sökmeye çalışıyorum. Ustam sürekle gaz verdi, “yaparsın aslanım, yaparsın koçum” diye. O gün bugündür makinanın altındayım.
HAK ETTİĞİNİ ALIYOR MUSUN?
Stajdan dönüp okula gittiğimde okuldaki arkadaşlarıma hava atmıştım, “makinanın altına şöyle girdim, makarayı böyle çevirdim, paleti öyle söktüm” diye. Hedefim iş makinesi tamircisi olmaktı. Birçok şey kolay olacak sanıyorduk. Kalfalık belgesini aldım daha sonrasında. O zamanda kadar dayak da yediğimiz oldu, ezildiğimiz de. 250 liraya başlamıştım ben işe. Şimdi çok daha rahatım tabi. Ama hak ettiğini alıyor musun derseniz yok derim. Mesela 70 bin liralık bir iş oluyor atölyede. Bütün işçiler çalışıyor ama patron elini sürmüyor. Tüm giderleri çık patronun cebine 50 bin TL kalıyor. Burada işçinin hakkını vermeyen patron, beslediğini kedisini, köpeğini en kral yemeklerle besliyor. İş öğrenmek için girdim ben bu atölyeye, kendi çabam olmasa iş öğrenemezdim. Hem de 250 liraya çalışırken. Buraya gelen stajyere köpeğini gezdiriyor patron. “Korkuyorum” diye çırak, stajyer dayanamıyor. Hem bu atölyede hem Ostim’de bir şeylerin değişmesi lazım.