Diyarbakır'ı ikiye bölecek "duvar" projesi askıya alındı
Diyarbakır'da kenti ikiye bölen demir yolunun etrafına yapılması planlanan “duvar” projesinin askıya alındığı belirtildi. Mimarlar Odası Şube Başkanı Ferit Kahraman, projeyi değerlendirdi.
Fotoğraf: İnanç Yıldız/Evrensel
İnanç YILDIZ
Diyarbakır
Diyarbakır’ın orta yerinden geçen demir yolunun etrafına yapılması planlanan ve kenti ikiye böleceği için “duvar” olarak nitelendiren proje askıya alındı. Habertürk TV Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, Ulaştırma Bakanlığının tepkiler nedeniyle projeyi askıya aldığını duyurdu. Aydemir, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun önümüzdeki günlerde projeye ilişkin nasıl bir adım atılacağına karar verileceğini söylediğini aktardı.
Evrensel’e konuşan Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanı Ferit Kahraman ise sorunun çözümü konusunda kentteki meslek odalarının projeye dahil edilmesi gerektiğini söyledi.
Kentin orta yerinden geçen tren yolunun etrafında yapımına başlanan projeyi anlatır mısınız?
Malatya'da bulunan Devlet Demiryolları 5. Bölge Müdürlüğü tarafından, Diyarbakır kent merkezinden geçen ve yoğun yerleşimin olduğu kent merkezini ikiye bölen tren yolunun her iki yanına 50 cm yüksekliğinde beton duvar ve üzerine 180 cm yüksekliğinde panel çit ile birlikte 50 cm de jiletli tel uygulaması yapılması suretiyle bir proje gerçekleştirilmektedir. Ofis semtinde bulunan tren garından başlayan, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesini de geçerek yapımı devam eden 4. Sanayi Sitesine kadar olan 12 km uzunluğundaki güzergahın iki yönlü olarak bahsi geçen uygulama kapsamında kapatılması planlanmaktadır.
"İHTİYAÇ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Peki bu tip uygulamalarda standart bu mudur, normali nasıl olmalı?
Kent merkezini başından sonuna kadar ikiye ayıracak böyle bir uygulamaya ihtiyaç olmamakla birlikte yoğun yaya sirkülasyonunun olduğu aşağıda belirttiğim noktalarda konforlu yaya geçiş çözümleri üretildikten sonra bazı bölgelerde birkaç metrelik güzergah boyunca insan ölçeğine uygun, estetik kaygıların da ön planda tutulacağı korkuluk çözümleriyle tehlike giderilebilir.
Açık bir şekilde ifade etmek gerekirse aslında 12 km boyunca tren yolunun her iki yanını yüksek duvarlarla kapatmayı gerektiren herhangi bir ihtiyaç söz konusu değil. Ancak bunun yanında asıl değerlendirilmesi gereken, tren hattını iki duvar arasına alarak halkı bu hattan uzaklaştırmak yerine tren hattının kent yaşamı içerisinde daha aktif bir şekilde kullanılmasının önünü açmaktır. Örneğin bu hattın, her seçim döneminde vadedilen ama bir türlü hayata geçirilmeyen hafif raylı sisteme dönüştürülerek kent yaşamına dahil edilmesi düşünülebilir. Şu an için bu hat, ciddi oranda Mardin/Mazıdağı’ndan gelen ve çok tehlikeli bir madde olan fosfat taşımacılığı için kullanılmakta. Bu yük taşımacılığı için kullanılan hat, kent dışına alınarak kent içinde tehlike yaratan durum giderilebilir. Bununla birlikte normal olarak değerlendirilebilecek bir diğer uygulama ise tren hattı kent içinden taşındıktan sonra bütün güzergahın yaya ulaşımına açık bir yeşil kuşağa dönüşümü olabilir.
"BÜTÜN KENT ETKİLENECEK"
Çeşitli eleştiriler var ve projede birtakım eksiklikler var. Kentin ikiye bölünmesiyle mağduriyet yaşanacağı ve kentin yapısının değişeceği söyleniyor. Neler olacak?
Proje kapsamında güzergah üzerinde yaptığımız incelemelerde;
● Engelli yurttaşların erişim ve geçişleri tamamen engellenmekte
● Ofis semtindeki yaya geçiş noktaları kapatılmakta
● Ofis-Koşuyolu-Batıkent Sitesinde ve o bölgede bulunan anaokulunda, ilköğretimde ve liselerde eğitim gören öğrencilerin geçişleri engellenmekte
● Küçük Sanayi Sitesi bölgesinde, sanayi sitesi kullanıcılarının ve esnafın ihtiyaç ve taleplerine yönelik yaya, araç geçişleri kısıtlandırılmakta
● DSİ 10. Bölge Müdürlüğü çevresinde bulunan eğitim yapıları ile tren yolunun diğer tarafında kalan yerleşim bölgesinde eğitimlerini sürdüren öğrencilerin ulaşımı engellenmekte
● Yenişehir Belediyesi ve yakınında bulunun alışveriş merkezi gibi yoğun yaya kullanıcısı olan alanlara yaya erişimi ortadan kaldırılmakta
● Eski Tekel Fabrikasından Eğitim Araştırma Hastanesine, oradan 4. Sanayi Sitesine kadar olan güzergahta hiçbir yaya ulaşımı bırakılmamakta
● Eğitim Araştırma Hastanesi ve 4. Sanayi Sitesine kadar olan güzergahta yoğunluklu küçükbaş olmak üzere hayvan otlatan vatandaşların geçişleri engellenmekte
● Şehrin bazı bölgelerinde yaşamını sürdüren sahipsiz veya yabani hayvanların yaşamı hiçe sayılmakta ve bu hayvanlar kentin bir bölgesine hapsedilmekte
● Tren yolunun her iki tarafında bulunan ailelerin, komşuların, esnafın tüm ilişkileri koparılmaktadır.
"HİÇBİR YAYA GEÇİŞİ YOK"
İlgili meslek örgütlerinin projeye dahil edilmediği belirtiliyor. Neden böyle bir proje yapılıyor, nasıl yorumluyorsunuz?
Ne yazık ki karar alıcılar, yöneticiler masa başında “karar aldık, yaptık oldu” düşüncesi ile hareket ederek 'bu ve benzeri projelerin toplumsal kabulü nedir, uygulama yöntemleri doğru mudur, olası etkileri neler olacak' gibi soruları sormadan, sonuçlarını düşünmeden birtakım projeleri hayata geçiriyor.
Bu projenin tren hattının güvenliği kaygısı üzerinden değerlendiridiği ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır. Projenin yukarıda saydığımız kaygılar giderilmeden ve tespit edilen sorunlara dair herhangi bir çözüm geliştirilmeden uygulanmasını bilimden ve teknikten yoksun bir çalışma olarak değerlendiriyoruz. Aks üzerindeki 12 km boyunca iki yönlü bir duvar örülüyor fakat hiçbir yaya aksı ve geçişi düşünülmüyor, yaratacağı toplumsal ve çevresel etkiler değerlendirilmiyor. Ülke geneline yayılan, toplumu bölen politik yansımanın pratik bir uygulaması olarak da değerlendirebiliriz, zira kenti ve karşılıklı yaşam ilişkilerini ortadan ikiye ayıran bir proje var karşımızda. İlgili meslek odalarının projelere dahil edilmesi noktasında şunu da vurgulamak gerektiğini düşünüyorum; konu bu kentte bir sorunun varlığı ise çözümleri noktasında yeterli birikime ve teknik donanıma sahip meslek örgütleri vardır. Toplumsal taleplerin, ihtiyaçların çözümü ve halkın kaygılarının farkında olan bir çok sivil toplum kuruluşu var. Sorunların giderilmesi konusunda bu kurumların üretilen projelere dahil edilmesinin daha çözüm odaklı bir hareket olduğunu düşünüyoruz.