03 Eylül 2020 10:12

BM raportörlerinden Ebru Timtik açıklaması: İnsan hayatı hiçe sayıldı

BM Raportörleri, Ebru Timtik’e ilişkin, "İnsan hayatı tamamen hiçe sayıldı" açıklaması yaptı. Aytaç Ünsal için açıklama yapan avuklatlar ise "Bir canı daha toprağa verecek tahammülümüz yok" dedi.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Raportörleri, ölüm orucunun 238’inci gününe yaşamını yitiren tutuklu avukat Ebru Timtik’e ilişkin ortak açıklama yaptı. “Adil bir yargılama için kimse ölmemeli; bu temel bir insan hakkıdır” başlıklı açıklamada, "Bu, bir insan hayatının tamamen hiçe sayılmasıdır. Bu cesur kadın insan hakları savunucusunun ölümü ve onun ölümüne yol açan koşullar bizi büyük dehşete düşürdü” denildi.

Timtik ve diğer Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının tutuklanmasının hemen ardından Türkiye’den konuyla ilgili bilgi istenildiği belirtilen açıklamada, yasadışı gözaltı, haksız yargılama, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik kısıtlamalara dikkat çekildi. Açıklamada, "2017 yılında Türk Hükümeti'nden tutuklanma ve mahkumiyetlerinin devletin uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülükleriyle uyumlu olup olmadığı yönünde açıklama istedik. Konuyla ilgili olarak yetkililerin bizimle iletişime geçmesini olumlu kabul ediyor olsak da, bu trajik sonucu önlemek için çok az şey yapılmasına üzülüyoruz" denildi.

Timtik’in ölümü hakkında etkili bir soruşturma yapılması çağrısının yer aldığı açıklamada, mağdur için bir hesap verebilirlik süreci oluşturmaya ve tutuklanan insan hakları avukatlarının davalarını yeniden ele alarak adil yargılanma ilkelerini uygulanması istendi.  Açıklamada, diğer hak savunucularının serbest bırakılması için de çağrı yapıldı.

İMZACILAR:

Mary Lawlor, Agnes Callamard, Irene Khan, Clément Nyaletsossi Voule, Nils Melzer, Fionnuala Ní Aoláin, Diego García-Sayán, Dubravka Šimonovic, Leigh Toomey, Elina Steinerte, José Guevara Bermúdez, Seong-Phil Hong ve Sètondji Adjovi.

(MA)


MESLEKTAŞLARI AYTAÇ ÜNSAL İÇİN SESLENDİ: BİR CANI DAHA KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

Adil yargılanma talebiyle başladıkları ölüm orucu eylemi 214’üncü gününe ulaşan Av. Aytaç Ünsal için Van’dan çağrı yapan meslektaşları, “Bir canı daha toprağa verecek tahammüllümüz yok” diyerek, Ünsal’ın yaşaması için herkesi toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeye davet etti.

Tutuklu bulundukları cezaevlerinde Avukat Aytaç Ünsal ile birlikte “adil yargılanma” talebiyle ölüm orucuna başlayıp, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) cezaevinde kalamayacakları yönündeki raporuna rağmen tahliye edilmeyen Ebru Timtik 27 Ağustos akşamı, eyleminin 238’inci gününde yaşamını yitirdi. Timtik’in ölümüne rağmen talebi kabul edilmeyen Aytaç Ünsal ise eyleminin 214 gününde.

Hayati riski günden güne büyüyen Ünsal için meslektaşları Van’dan seslendi.

Meslektaşları Ebru ve Aytaç’ın ölüm orucuna başlamalarının sebebinin bireysel değil, toplumsal bir talep olduğunu dile getiren Av. Sevda Aydın, adil yargılanma talebi nedeniyle insanların yaşamlarını yitirmesinin Türkiye’deki yargının geldiği noktayı gözler önüne serdiğini  söyledi.

Aydın, “Bu eylemi toplumsal bir talebin ifadesi olarak tanımlayabiliriz. Yaşamını yitiren meslektaşımız Ebru’nun yaptığı son açıklamada da bunu görebiliriz. Timtik; ‘Biz avukatız ve avukatlık yapmaya da devam etmek istiyoruz’ dedi. Bu talep, Türkiye toplumu için adil yargılanma talebiydi.  Aslında bireysel olarak tahliye talepleri yok. Tam tersi tüm toplum için bir adil yargılanma talebi var. Ama tüm bunlara rağmen maalesef Ebru’yu yitirdik" dedi.

Av. Aydın, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin meslektaşları hakkında verdiği tahliye kararı ile Adli Tıp Kurumu'nun raporu üzerinde de durdu. Aydın, “Ebru ve Aytaç için tahliye kararı veren mahkeme heyetini hemen dağıttılar. Biz bu durumda artık yargının da bağımsızlığını sorgulamaya başladık. Eğer ki bir karar verdiği için bir heyet dağıtılıyorsa biz orada yargı bağımsızlığının olduğuna inanmıyoruz. ATK’nin verdiği rapora göre de meslektaşlarımız cezaevinde kalamazlardı ama ona rağmen tahliyeleri sağlanmadı” dedi.

Ölüm orucunda olan meslektaşları Aytaç Ünsal’ın  ise her geçen dakika yaşamsal riskinin  arttığına dikkati çeken Aydın, yapılması gerekenlere dair şunları söyledi: “Hem Ebru'yu yaşatamamanın öz eleştirisiyle hem de Aytaç’ı yaşatma sorumluluğu ile hareket etmeliyiz. Her saniye bizim için çok önemlidir. Aytaç Ünsal, ötekileştirilenlerin, ezilenlerin, işçi sınıfının, devletin zulmüne uğramış olanların avukatlığını yapmış, halkın avukatı olan bir meslektaşımızdır.  Bizim de Aytaç ve Ebru'nun bu toplumsal talebini yine toplum olarak sahiplenmemiz gerekiyor. Adil yargılanma hakkı hepimiz içindir. Bu bilinçle sokaklarda daha güçlü ses çıkartarak mücadele etmeliyiz. Bizim artık bir canı daha toprağa verecek tahammüllümüz yok. Bu noktada herkesi Aytaç’ın sesine ses olmaya çağırıyoruz. Bu tarihi ve toplumsal bir sorumluluktur.”

Avukat Servet Ekmekçi ise,  Timtik’in 238 gün boyunca hukuk devleti olarak tanımlanan bir ülkede adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda bulunması ve yaşamını yitirmesinin bir utanç olduğunu dile getirdi. Arkadaşlarının adil yargılanma talebine sahip çıkmaya devam edeceklerini söyleyen Ekmekçi, “Aytaç’ın sürdürmeye devam ettiği adil yargılanma talebi çok zor ve güç bir talep değildir. İmkansız hiç değildir. Mahkemelerin adil yargılama yapmasını istiyorlar. Aytaç’ın talebi bizim talebimizdir. Hukuk ve adil yargılanma hepimize lazımdır. Bu nedenle Aytaç’a çığlık olalım” diye konuştu. (Van/MA)

ÖNCEKİ HABER

Ağbaba: Altın musluklu mutfağınıza, ne dolar uğruyor ne de enflasyon etki yapıyor

SONRAKİ HABER

Ruhsatları gasbedilen avukatlar Çağlayan'dan seslendi: Avukatlık yapmak istiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa